Instagram takipçi satın al
İlginç Bilgiler

Sırlar Ülkesi Mısır ve Piramitleri

Mısır ve Piramitleriyle İlgili İlginizi Çekebilecek Bilgileri Sizler İçin Derledik

istanbul temizlik şirketi

MISIR VE PİRAMİTLERİNİN SIRLARI

Mısır piramitleri, milattan önce 3 bin yılı kapsayan Eski Krallık ve Güney ve Kuzey Mısır’ın birleşme dönemi olarak da bilinen Orta Krallık dönemlerinde firavunlar ve eşleri için inşa edilen piramit şeklindeki yapılardır. Bilinen en eski piramitler Mısır’ın en eski başkenti Memphis’in yakınlarında bulunan ve Memphis’te ölenlerin defnedildiği Sakkara’da bulunur.

 

MISIR’DA FİRAVUNLARIN GÖREVLERİ NELERDİ?

Antik Çağ’daki medeniyetlerden biri olan Antik Mısır döneminde hükümdarlara Firavun deniyordu. Mısırlılara göre firavunlar, tanrının ve insanların aracıydı. Tanrılara vekalet ederler ve her konuda ve her alanda hüküm sürebilirlerdi. Dengeyi ve adaleti korumakla hükümlüydü. Bir Firavun yasalar çıkarıp vergiler toplardı. Firavunlukta anne tarafından soylu kan taşımanın daha önemli olduğuna inanılır ve bu nedenle halktan bir erkek tam soylu bir kadınla evlenirse tahta çıkabilirdi. Firavunlar ölene kadar hükmederler ve tahta kalırlardı. Bilinen en uzun iktidarda kalan firavun 92 yılla eski krallıktaki son hükümdar Pepi II Neferkare’di. Mumyalama yönteminden de firavunlara gösterilen değeri ve ilgiyi görüyoruz. Hal böyle olunca firavunlar uzun süre tahtta kalabilmek için her 30 yılda bir sihirli bir tören olarak gördükleri gençleşme festivalini (heb-set) yapıyorlardı. Firavunlar başlarına ‘’Nemes’’ adını verdikleri giysiyi giyerlerdi. Nemes’e ilk defa bedenin tanrısı anlamına gelen Nejterikhet heykelinde rastlanmıştır.

 

MISIRDA KEDİLERİN ÖNEMİ NEYDİ?

Mısır dilinde karşılığı ‘’miu’’ olan kediler mısırda oldukça değerli görülüyor. Mısırlılar sadece insanları mumyalamakla kalmadılar ve kedi, köpek gibi hayvanları da mumyaladılar. Tabii kedileri kutsal olarak görüp Tanrılık katına çıkardıklarından pekte şaşırtıcı gelmese gerek. Mısır’da kediler ana kedi tanrıça Bast’la ilişkilendirildiğinden ona adanmışlardır. Kedi başlı bir kadın olarak resmedilen bu tanrıça aynı zamanda firavunun savunucusu ve koruyucusu olarak görülmüştür. Mısır’da rüyada bile kedi görmek güzel şeylerin habercisiydi. Rüyada büyük bir kedi görmenin şans getireceğine inanılıyordu.

 

FİRAVUNLARDA MUMYALANMA NEDEN YAPILIRDI?

Mısır’da öteki dünyaya inanç oldukça büyüktü ve onlar içi önemli bir yer kaplıyordu. Bu nedenle ruhların öteki dünyada dirileceğine ve bedenlerine döneceklerine inandıklarından bedenlerinin çürümemesi, bozulmaması tamamen sağlam kalması için mumyalama tekniğini buldular. Bir insanı normal, mumyalamadan bir gömme işlemi gerçekleştirildiğinde beden oldukça kısa bir sürede çürüyecektir. Ancak mumyalama tekniğinde beden kumaşla sarılıp reçineyle kaplanarak nemden tamamen uzaklaştırılır ve böylece tamamen kurutulduklarından çürüyüp bozulmazlar. Hiçbir şekilde bozulmadan günümüze kadar gelen mumyalar bile vardır.

MUMYALAMA NASIL YAPILIYORDU?

Firavunlar öldükten sonra 70 gün yas tutulur ardından firavunu mumyalayarak dirilince tekrar kullanması için özel eşyalarıyla birlikte bir lahite konularak mezarı kapatılırdı. İlk başta ölen kişinin cesedi 3 gün bekledikten sonra potasyuma batırılır ve bir hafta daha bekletilirdi. Daha sonra mumyalama işine beyin burundan sokulan bir metal çubuk sayesinde akıtılarak başlanırdı. Mumyalanacak kişinin bağırsakları, akciğer ve midesi de çıkarılır. Bu vücudun sol tarafında açılan bir delik sayesinde yapılırdı. Antik Mısır’da mumyalama işlemi yapılırken çoğu zaman kalp çıkarılmazdı çünkü öte dünyada yargılama işlemi sırasında kalbin kullanılacağına inanılıyordu. Eğer kalbin çıkarılma işlemi yapılırsa kalp ayrı bir şekilde mumyalanıp yanına koyulurdu. Çıkarılan bu organlar çömleklere konulurdu. Bu çömleklere de ‘’ kanopik’’ adını vermişlerdi. Hatta mumyalanacak kişinin bir uzvu eksikse öte dünyada sıkıntı yaşamaması için tahtadan yaptıkları protezleri kullanırlardı. Bu protezleri takıp o şekilde mumyalama işlemini gerçekleştirirlerdi. Organları çıkarılmış, gerekiyorsa protezi takılmış ceset natron tuzuyla kaplanarak bu tuzun içinde 40 gün boyunca kuruması için bekletilirdi. Vücudun şeklini koruması için yağa ve reçineye batırılan talaş gibi bazı maddelerle vücut doldurulur ve sargı işlemine geçilirdi.

 

MISIRDA LAHİT AYRICALIĞI

Antik Mısır’da sınıf farklılığı yüzünden gösterilen farklı saygı seviyeleri cesetleri gömerken bile etkili oluyor. Eğer yoksulsanız ve kraliyet ailesinden değilseniz tabutunuz direkt olarak toprağa gömülürdü. Kraliyet ailesinden geliyorsanız, firavunsanız birbirinin içine geçmiş birçok tabutunuzun olabileceği gibi bazen bu tabutlar lahit denen taştan yapılma sandık şeklinde mezarların içine konurdu. Lahitler elle yontulan ve becerikli heykeltıraşlar tarafından yapılırdı. Süslemelerle kaplı ve tamamen el yapımı olduklarından sadece zengin kişilerin cesetleri için kullanılırdı.

 

GİZE PİRAMİTLERİ

En bilinen Mısır Piramitleri, başkent Kahire’nin Gize semtinde bulunan üç adet piramitten oluşan Gize Piramitleri’dir. En küçükten en büyüğüne; Menkaure Piramidi, Kefren Piramidi ve Keops Piramidi. Bunlardan en büyüğü olan Keops Piramidi, Khufu Piramidi diğer adıyla Büyük Piramit, aynı zamanda bu üç piramidin en eskisidir. Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olurken aynı zamanda bu listenin onur üyesidir. Antik Mısırlılar piramitleri gövdeleri boyunca uzanan dar düz şaftlardan biri gökyüzünün yıldızların etrafında dönüyormuşçasına gözüken alanını gösterecek şekilde inşa etmişlerdi. Çünkü buranın ölen firavunun ruhunu cennete giden bir kapı misali tanrılara ulaştıracağı düşünülüyordu. Aynı zamanda bu Mısır mitolojisine göre batan güneşin yerini ölülerin krallığıyla ilişkilendirerek Nil’in batı kıyısına inşa etmeleriyle de ilişkiliydi. Günümüze kadar tespit edilmiş piramitlerin sayısı, (çoğu Eski Krallık döneminde inşa edilmiş ) 118-138 arasındadır.

 

İlgi çekici bilgiler için Lafmacun‘u takipte kalınız..

İlginiz Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu