Yazı İçi Başlıklar
Sarı kantaron birçok yan etkiye sahip doğal bir bitkidir. Kullanıldığı alanlarla her ne kadar fayda sağlasa da ters etki yapabilme ihtimali vardır. Özellikle antidepresan olarak kullanıldığında kötü sonuçlar doğurabilecek zararlara sahiptir. Yapılan araştırmalara göre, sarı kantaronun kontrolsüz bir dozajı çok fazla yan etkiye sahip olabilir. Sarı kantaronun yan etkilerine bir göz atalım:
Sarı Kantaronun Yan Etkileri
1. İlaç Tedavinize Engel Olabilir
Sarı kantaron ile ilgili ilk endişe ilaçlara yaptığı etkileşimdir. Sarı kantaron, vücudu bazı kimyasallardan mahrum bırakarak, kanı daha hızlı temizlemeyi sağlayan bazı kimyasal enzimler üretmesi için teşvik ediyor. Enzim indüksiyonu olarak adlandırılan bu süreç kullandığınız ilaçların etkisini sıfıra indirger.
Ne yazık ki sarı kantaron diğer yaygın ilaçların da işe yaramasına engel oluyor. Sarı kantaronun antidepresanlar, oral kontraseptifler, antikoagülanlar, felç ilaçları, kalp ve kanser ilaçları ile de etkileşime girdiği bilinmektedir.
Not: Sarı kantaron ameliyat sırasında kullanılan ilaçlarla etkileşime girebileceğinden, ameliyattan en az bir hafta önce kullanımını durdurmanız önerilir.
Önleme Yöntemi: Özellikle antidepresan, oral kontraseptif, felç ilaçları vb. kullanıyorsanız, sarı kantaron kullanmaktan kaçının. İhtiyaç halinde herhangi bir uygulamadan önce doktorunuza danışın.
2. Kan Basıncını Arttırabilir
Sarı kantaron, sonucu inme ile sonuçlanan yüksek tansiyona neden olabilir. Aşırı dozajı serotonin sendromuna bile yol açabilir.
Önleme Yöntemi: Tansiyon tedavisi görüyorsanız veya yüksek tansiyon düzeyleri ile ilgili sorunlarınız varsa, lütfen bu ilacı kullanmaktan kaçının.
3. Gebe ve Emziren Kadınlar Tarafından Kullanılmamalı
Hamile bayanlar ve emziren anneler sarı kantaron kullanmaktan kaçınmalıdır. Beyin nörokimyası ve hormonal dengesi üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle, sarı kantaronun bebekte olumsuz etki göstermesi olasıdır.
Önleme Yöntemi: Hamileyseniz veya emziriyorsanız bu ilacı kullanmaktan kaçının.
4. Işığa Duyarlı Olan İnsanlar Kullanmamalı
Güneş duyarlılığı etkisini yoğunlaştırabileceğinden dolayı, sarı kantaron ışığa duyarlı olanlar tarafından kullanılmaktan kaçınılmalıdır. Sarı kantaron kullanımı güneş ışığına karşı aşırı duyarlı yapar. Bu duruma bilimsel olarak fotodermatit adı verilir. Sülfa ilaçları, piroksikam (anti-inflamatuar bir ilaç), omeprazol (Prilosec) ve lansoprazol (Prevasit) gibi güneş hassasiyetini artırdığı bilinen ilaçlarla birlikte sarı kantaronu kullandığınızda duyarlılık daha da artar. Ayrıca sarı kantaronun uzun süre kullanımı da güneşe bağlı katarakt riskinin artmasına neden olabilir.
Önleme Yöntemi: Duyarlı bir cilde sahip insanlar sarı kantaron kullanmaktan kaçınmalıdır. İdeal olarak güneşe maruz kaldıkça önlem alın (güneş kremi kullanmak gibi). Ayrıca koyu tonlu yataklardan ve güneş lambalarından da tamamen uzak durmalısınız.
5. Şiddetli Depresyon Tedavisinde Kullanılmamalı
Depresyon tedavisinde kullanımı yaygın olsa da, durum oldukça ciddi ise sarı kantaron kullanılmamalıdır. Depresyonunuz günlük yaşamınıza karışmaya başladığında veya intihar düşünceleri yaşıyorsanız sarı kantaron kullanmayın. Mani riski, şiddetli depresyonla mücadele edenlerde oldukça yüksektir ve sebeplerinden birisi de sarı kantarondur.
En doğru yöntem, mucize yaratması için bu bitkiye güvenmek yerine derhal bir doktora görünmek ve doğru teşhisi bulmaktır.
Önleme Yöntemi: Eğer kronik depresyondan muzdaripseniz, yapmanız gereken ilk şey bir psikoloğa gitmektir. Şiddetli depresyon vakaları için sarı kantaron yardımcı olmayabilir hatta aksine daha da zararlı olabilir.
6. Doğum Kontrol Haplarını Etkisizleştirebilir
Doğum kontrol hapı kullananlar sarı kantaron kullanmaktan tamamen kaçınmalıdır. Sarı kantaron ve doğum kontrol haplarını birlikte kullanan kadınlarda aşırı miktarda kanama ve mide bulantısı meydana geldiği gözlenmiştir. Ayrıca sarı kantaron, oral hapları etkisiz hale getirir ve bu da istenmeyen gebeliklere neden olabilir.
Önleme Yöntemi: Eğer doğum kontrol hapı kullanıyorsanız, etkisiz hale getirebileceğinden dolayı sarı kantarondan kaçının.
7. Zihinsel Bozuklukları Daha da Kötüleştirebilir
Sarı kantaron metilfenidat ile birlikte alındığında, dikkat eksikiği ve hiperaktiviye bozukluğunu daha da kötüleştirdiği bilinmektedir. Uzun süreli sarı kantaron kullanımı şizofreni hastalarında psikoz riskinin artmasına da neden oluyor. Ayrıca alzheimer hastalığının kurbanı olan kişilerde demansa etki edebilir. Ek olarak bipolar bozukluğunuz varsa sarı kantaron özellikle zararlıdır.
Önleme Yöntemi: Dikkat eksikliği veya hiperaktivite hastası iseniz, sarı kantaron kullanmaktan uzak durun çünkü durumu daha da kötüleştirebilir.
8. Aşırı Saç Dökülmesine Neden Olabilir
Sarı kantaronun düzenli olarak kullanılmasının tıpkı diğer antidepresanlar gibi aşırı saç dökülmesine neden olduğu bilinmektedir.
Önleme Yöntemi: Saçınız inceliyorsa ve herhangi bir nedenden ötürü saç dökülmesi yaşıyorsanız, sarı kantaron kullanmayı bırakın ve derhal doktorunuza danışın.
9. Doku Reddine Neden Olabilir
Sarı kantaron kullanılması organ nakli yapılanlar için son derece tehlikeli olabilir. Birçok vakada sarı kantaron ile birlikte ilaç tedavisi, siklosporin (bağışıklık bastırıcı) plazma seviyelerinde ciddi bir düşüşe ve doku reddine neden olmuştur.
Önleme Yöntemi: En iyi çözüm doktorunuza danışın ve sarı kantaron almadan önce dozajınızı belirleyin.
Bunlar sarı kantaronun yan etkileri ile ilgiliydi, şimdi sarı kantaron kullanırken kaçınmanız gereken gıdalara bakalım.
Sarı Kantaron Kullanırken Kaçınılması Gereken Gıdalar
Uzmanlar önlem almanın, sarı kantaron gibi bitkisel ilaçlar söz konusu olduğunda doğru tedaviden daha iyi olduğunu söylüyorlar.
Sarı kantaron tüketirken aşağıdaki yiyecek ve içecek maddelerinden tamamen kaçınmanız gerekir:
- Kahve / çay
- Çikolata
- Şarap
- Bira
- Bakla
- Salam
- Turşu yemekleri
- Yoğurt
- Peynir
- Fazla olgunlaşmış avokado
Bu yazımızda “sarı kantaronun yan etkileri nelerdir” sorusunu merak edenler için uzun bir cevap yazdık. Sarı kantaron faydalı olduğu kadar zararlı da olabilir. Sarı kantaronun yan etkilerinden kaçınmak için kullanmadan önce uzman bir doktorla görüşmek en iyisi olacaktır. Hoşçakalın!
