Hz. Muhammed (S.A.V) Döneminin Önemli Siyasi Olayları
Hz. Muhammed (S.A.V) döneminde yaşanan seferler, savaşlar ve anlaşmalar hangileridir? Bunların sonuçları neler olmuştur? Detaylarıyla yazımızda.
İslamiyet’in ilk yayılma yılları Hz. Muhammed 570’de Mekke’de doğdu. Mekke’nin en büyük kabilesi olan Kureyş kabilesinden gelen Hz. Muhammed’e , ahlaki ve güvenilirliğinden dolayı “Muhammed’ül – Emin” denmiştir. 40 yaşında iken Hira Dağı’nda kendisine ilk vahiy geldi. Kendisine ilk inananlar Hz. Hatice, Hz. Ali, Zeyd bin Haris ve Hz. Ebubekir’dir.
Eşitliği savunan İslamiyet, ilk yıllarda köleler ve fakir aileler arasında yayılma alanı buldu. Süreç içinde Mekke’nin önde gelen ailelerinin çocukları da İslamiyet’i benimsemeye başlayınca Mekke’nin ileri gelenleri tepki göstermeye başladı.
Not : Mekkelilerin islanniyet’e tepki vermelerinin nedeni, ayrıcalıklarını ve çıkarlarını kaybetme korkusuna düşmemelidir.
Mekkelilerin tepkilerinin giderek büyümesi karşısında Hz. Muhammed, kendisini koruyamayacak konumda olanların Mekke’den gitmelerine izin verdi. Böylece islam tarihinde ilk göç hareketi Habeşistan’a gerçekleşti.
Ancak Mekkeli putperestlerin, bu kez de Müslümanlarla konuşmama ve alışveriş yapmama kararı alması üzerine Hz. Muhammed, Mekke’yi feth etmek için arayışa yöneldi.
I. ve II. Akabe Biatları:
621 yılında Medine’den gelen 6 – 7 kişilik bir grup Hz. Muhammed’e bağlanıp biat ettiler. Ertesi yıl ise 75 kişilik bir grup Hz. Muhammed’e biat edip, kendisini Medine’ye davet ettiler.
I. ve II. Akabe Biatları , Mekke’deki Müslümanların, Medine’ye göç etmelerine ortam hazırlamıştır.
Hicret:
İslam tarihinde, Mekke’den Medine’ye gerçekleştirilen göçtür. Hicret, İslamiyet’in gelişmesi için bir dönüm noktasıdır.
Hicret’le;
a) İslamiyet, siyasal bir güç haline geldi. İslam Devleti’nin temelleri atıldı.
b) Medine’de Ensar (Medineli Müslümanlar) ve Muhacirûn (Mekke’den gelen Müslümanlar) kardeş ilan edilerek birlik sağlandı.
c) Mekke baskısı sona ermiş ve böylece islamiyetin yayılması için daha rahat bir ortama kavuşulmuştur.
d) Hz. Muhammed, Medine Sözleşmesi’ni yayınlamıştır. İslam Devleti’nin ilk anayasası niteliğini taşıyan bu belge ile şehirde yaşayan Müslümanlar ile Yahudiler eşit kabul edilmiş ve şehri birlikte savunma kararı alınmıştır.
Not : Hicret Olayı, Hz. Ömer’in halifeliği döneminde düzenlenen Hicri Takvim’in başlangıcı olarak kabul edilecektir.
Bedir Savaşı: (624) Medineli Müslümanlarla Mekkeli Putperestler arasında gerçekleşen ilk savaştır. Mekke döneminde Müslümanlara ekonomik ambargo uygulanmıştı. Mekke’deki putperestler, Müslümanların Medine’ye göç ederken şehirde bıraktıkları mallarına el koyarak bu malları bir kervanla Şam’a satmaya gönderdiler. Müslümanlar, hem ekonomik kayıplarını telafi etmek, hem de Mekke’yi zarara uğratmak için kervana saldırma kararı aldılar. Medine’nin güneybatısındaki savaşı Müslümanlar kazandı.
Bedir Savaşı ile;
a) Müslümanlar ilk askeri başarılarını kazandılar.
b) Savaşta ele geçirilen ganimetin beşte biri Beyt’ül- Mal için ayrıldı. Beşte dördü ise savaşa katılanlar arasında paylaştırıldı.
c) Savaşta esir düşen Mekkelilerden okuma-yazma bilenler, Müslüman gençlere okuma-yazma öğretmeleri karşılığında serbest bırakıldı. (İslamiyet’in, eğitime verdiği önemdir.)
Bu uygulamalarla İslam savaş hukukunun esasları belirlenmiştir.
d) Müslümanların manevi gücü arttığı gibi, çevre kabileler üzerinde Hz. Muhammed’in prestij ve nüfuzu artmıştır.
Uhud Savaşı: (625)
Bedir Savaşı’nın intikamını almak isteyen Mekkeliler harekete geçti. Hz. Muhammed, Medine’de kalıp savunma yapmak istediyse de Bedir’de savaşamamış gençler, meydan savaşını isteyince Uhud Dağı’nın eteklerinde savunma yapılmasına karar verildi. Hz. Muhammed bir grup okçuyu stratejik noktalara yerleştirmiş ve kesin sonuç alınıncaya kadar yerlerini terk etmemelerini istemiştir. Ancak savaş sırasında okçulardan bir kısmının ganimetten pay alabilmek için yerlerini terk etmeleri, Müslümanların savaşı kaybetmesine neden olmuştur.
Bu gelişme, ganimet anlayışının tam olarak yerleşmediğinin kanıtıdır.
Mekkeliler, yorgun olmaları, çok kayıp vermeleri nedeniyle Müslümanlar üzerine kesin saldırıya geçemeyerek geri dönmüşlerdir. Hz. Muhammed ise bir grup atlı birlik alarak Mekke kuvvetlerini kovalamıştır. Böylece Hz. Muhammed, yenilginin tam olmadığı hissini vermeye çalışmıştır.
Uhud Savaşı ile;
a) Müslümanların her koşulda Hz. Muhammed’in emirlerine uyması gerektiği ortaya çıkmıştır.
b) Müslümanlar, ilk yenilgilerini almışlardır.
c) Medine’deki Nadir adlı Yahudi kabilesi şehirden çıkartılmıştır.
Hendek Savaşı (627)
Müslümanlara kesin darbeyi indirmek isteyen Mekkeliler, büyük bir kuvvetle Medine üzerine harekete geçtiler. Şehirde bulunan İranlı Selman-ı Farisi’nin tavsiyesi üzerine Medine çevresinde hendekler kazılarak savunma yapıldı. Bu nedenle Mekkeliler bir sonuç alamayarak geri çekilmişlerdir. Savaştan sonra Medine’deki son Yahudi kabileler de şehrin dışına atılmıştır.
Hendek Savaşı, Mekkelilerin son saldırı, Medinelilerin ise Mekke karşısındaki son savunma savaşıdır.
Hudeybiye Antlaşması (628)
Hz. Muhammed, Hendek Savaşı’ndan sonra Mekke baskısının zayıflamasından yararlanarak Kâbe’yi ziyaret etmek için yanında bir grup Müslümanla yola çıktı. Hudeybiye kuyusu önlerine geldiklerinde Mekke’ye isteklerini bildirdiler. Mekke’den gelen teklifle barış yapıldı.
Antlaşma’ya göre;
- Müslümanlar o yıl hac yapmayacaklar, ertesi yıl hac için gelebilecekler, ancak üç günden fazla kalmayacaklardır.
- Mekkelilerden reşid olmayanlardan, Müslümanlığı kabul edip Medine’ye giden olursa, Müslümanlar bunları şehre almayacaklardır. Ancak Medine’deki Müslümanlardan Mekke’ye geri dönen olursa bunlar şehre kabul edilecektir.
Mekkeliler bu madde ile islamiyere katılımı engellemeye çalısmışlardır. Ancak bu şekilde Medine’ye gidenler şehre alınmadıklannda Mekke’ye de dönmemişler ve yolda Mekke kervanlarına saldırarak zarar vermişlerdir. Yani Mekkeli putperestler, kâr etmeyi umduklan bu madde nedeniyle süreç içinde zarar görmüşlerdir.
- Mekkeliler ve Medineliler, diğer Arap kabileleriyle ittifaklar kurabilecekler ancak savaş için birbirlerine yardım etmeyeceklerdir.
Mekkeli putperestlerin bu maddeye uymamaları, Müslümanların Mekke’yi fethetmesine neden olacaktır.
- Bu antlaşma, on yıl süresince geçerli olacaktır.
Antlaşmanın belki de en önemli ve Müslümanlar açısından en olumlu maddesidir. Zira bu madde, İslamiyet üzerindeki Mekke baskısının ortadan kalkmasına, İslamı-yerin daha rahat ve huzur içinde yayılmasına ve dolayısıyla da Müslüman sayısının artmasına ortam hazırlıyordu.
Not : Bu antlaşma ile Mekkeliler, Müslümanların varlığını resmen ve hukuken tanımış oldular.
Hayber’in Fethi (629)
Hayber, Medine’nin kuzeyinde kurulmuş bir Yahudi kalesidir. Şam ticaret yolunu kontrolünde tutan Hayber Kalesi, Medineli kervanlara zarar verince Hz. Muhammed, bu kalenin alınması için harekete geçti.
Hayber’in alınmasıyla birlikte;
a) Şam ticaret yolu denetimi Müslümanların eline geçti ve ekonomik açıdan güçlendiler.
Bu durum aynı zamanda Mekke’nin ekonomik yönden çökmesine ortam hazırlamıştır.
b) Gayrimüslimlerden alınan ürün ve toprak vergisi olan haraç ilk kez buradan alınmaya başlandı.
c) Müslümanlar ilk kez toprak kazancı sağladılar.
Mute Seferi (629)
Hz. Muhammed’in katılmadığı seferdir. Müslümanlar ile Bizans arasında yapılan bu savaşı Müslümanlar kaybetmiştir.
Mekke’nin Fethi (630)
Hudeybiye Antlaşması’nın hükümlerinin Mekke tarafından ihlal edilmesi üzerine Müslümanlar harekete geçtiler. Mekke halkı direniş göstermedi ve kan dökülmeden fetih gerçekleşti. Kâbe putlardan temizlendi. Böylece İslamiyet’in önündeki en büyük engel ortadan kalkmış oldu.
Huneyn Savaşı ve Taif Kuşatması (630)
Mekke’yi kurtarmak isteyen putperest Arap kabileleri ile yapılan savaştır. Bu savaşı kazanan Müslümanlar, putperestliğin bölgedeki son kalesi olan Taif üzerine sefere çıktılar. Kuşatmanın uzaması üzerine Müslümanlar geri çekildiler. Ancak Taif bir süre sonra kendi isteğiyle İslamiyet’i kabul etmiştir.
Not : Mekke ve Taif’in İslam sınırlarına katılmasıyla birlikte Hicaz bölgesinde dinsel ve siyasal birlik sağlanmıştır.
Tebük Seferi (631)
Bizans İmparatoru’nun büyük bir orduyla Arabistan üzerine gelmekte olduğu haberi üzerine, Hz. Muhammed ordusuyla harekete geçti. Haberin asılsız olduğunun anlaşılması üzerine savaş yapılmadan geri dönüldü. Hz. Muhammed’in, Arabistan dışına yaptığı tek seferidir. Bu sefer sonunda, Hristiyan Gassaniler Müslüman oldular.
Veda Haccı ve Hz. Muhammed’in Vefatı (632)
Hz. Muhammed’in vefatından bir süre önce yaptığı son hac olduğu için, Veda Haccı adı verilen bu hac sırasında Hz. Muhammed, son hutbesini okudu. Kur’an ayetlerinin tamamlandığını bildirdi ve insanları Cahiliye Devri adetlerine geri dönmemeleri için uyardı. Ayrıca tüm insanların sevgi, barış ve kardeşlik içinde yaşamaları gerektiğini vurguladı. Kısa bir süre sonra da vefat etti.