Tarih – Lafmacun.Net – Sosyal İçerik Platformu https://lafmacun.net Kullanıcılarına güzel sözler, harika içerikler tamamen güncel ve özgün bilgiler sunan Harika sosyal içerik platformu. Mon, 04 Mar 2024 07:50:21 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://lafmacun.net/wp-content/uploads/2019/07/cropped-logo512-20220601-225252-32x32.png Tarih – Lafmacun.Net – Sosyal İçerik Platformu https://lafmacun.net 32 32 Türkiye Tarihine Adını Altın Harflerle Yazdırmış Kadınlar https://lafmacun.net/turkiye-tarihine-adini-altin-harflerle-yazdirmis-kadinlar/ https://lafmacun.net/turkiye-tarihine-adini-altin-harflerle-yazdirmis-kadinlar/?noamp=mobile#respond Mon, 04 Mar 2024 01:21:25 +0000 http://lafmacun.net/Liste/turkiye-tarihine-adini-altin-harflerle-yazdirmis-kadinlar Kadınlarımızın Türkiye'nin tarihindeki yeri bir başkadır. Savaşta ön saflarda yer aldıkları gibi kundaktaki bebeğini bırakıp mühimmat taşımaya gitmişler ve bebeğinin örtüsünü silahlara saran anneler vardır. Dinimizde de kadınların öneminden bahsedilmektedir. Kadınlara yönelik bir çok ata sözü de onları desteklemektedir. Cumhuriyet'in ilanından önceki dönemlerde okumuş kadın görmek çok zor bir ihtimal iken çalışanını görmek imkansızdı diyebiliriz. Kadınların iş hayatında yer almaya başlamasıyla birlikte her konunun ilk olanları gibi Türkiye tarihinin bir çok konuda işe başlayan ilk kadınları da adlarını tarihe altın harflerle yazdırmışlardır.

Bu yazı Türkiye Tarihine Adını Altın Harflerle Yazdırmış Kadınlar ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>

1. İlk Türk kadın hemşire : Esma Deniz

İlk Türk kadın hemşire : Esma Deniz

2. İlk Türk kadın bakan : Prof. Dr. Türkan Akyol

İlk Türk kadın bakan : Prof. Dr. Türkan Akyol

3. İlk Türk kadın sendikacı : Zehra Kosova Durmaz

İlk Türk kadın sendikacı : Zehra Kosova Durmaz

4. İlk Türk kadın muhasebeci, banka müdürü ve ekonomi doktoru : İclal Ersin

İlk Türk kadın muhasebeci, banka müdürü ve ekonomi doktoru : İclal Ersin

5. İlk Türk kadın heykeltraş : Sabiha Bengütaş

İlk Türk kadın heykeltraş : Sabiha Bengütaş

6. İlk Türk kadın doktor : Safiye Ali

İlk Türk kadın doktor : Safiye Ali

7. İlk Türk kadın fotoğrafçı : Semiha Es

İlk Türk kadın fotoğrafçı : Semiha Es

8. İlk Türk kadın kimyacı : Prof. Dr. Remziye Hisar

İlk Türk kadın kimyacı : Prof. Dr. Remziye Hisar

9. İlk Türk kadın pilot : Sabiha Gökçen

İlk Türk kadın pilot : Sabiha Gökçen

10. İlk Türk kadın müzeci : Seniha Sami Moralı

İlk Türk kadın müzeci : Seniha Sami Moralı

11. İlk Türk kadın muhtar : Gül Esin

İlk Türk kadın muhtar : Gül Esin

12. İlk Türk kadın jet pilotu : Leman Bozkurt Altınçekiç

İlk Türk kadın jet pilotu : Leman Bozkurt Altınçekiç

13. İlk Türk kadın gazeteci : Selma Rıza Feraceli

İlk Türk kadın gazeteci : Selma Rıza Feraceli

14. İlk Türk kadın büyükelçi : Filiz Dinçmen

İlk Türk kadın büyükelçi : Filiz Dinçmen

15. İlk Türk kadın avukat : Süreyya Ağaoğlu

İlk Türk kadın avukat : Süreyya Ağaoğlu

16. İlk Türk kadın tiyatrocu : Afife Jale

İlk Türk kadın tiyatrocu : Afife Jale

17. İlk Türk kadın otomobil yarışçısı : Samiye Cahid Morkaya

İlk Türk kadın otomobil yarışçısı : Samiye Cahid Morkaya

18. İlk Türk kadın güzeli : Feriha Tevfik

İlk Türk kadın güzeli : Feriha Tevfik

Bu yazı Türkiye Tarihine Adını Altın Harflerle Yazdırmış Kadınlar ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
https://lafmacun.net/turkiye-tarihine-adini-altin-harflerle-yazdirmis-kadinlar/feed/ 0
Filistin tarihi hakkında bilgiler ve merak edilenler https://lafmacun.net/filistin-tarihi-hakkinda-bilgiler-ve-merak-edilenler/ https://lafmacun.net/filistin-tarihi-hakkinda-bilgiler-ve-merak-edilenler/?noamp=mobile#comments Tue, 07 Nov 2023 19:21:14 +0000 https://lafmacun.net/?p=42396 Filistin, Orta Doğu’nun en tartışmalı ve karmaşık bölgelerinden biridir. Bu yazıda, Filistin’in kökenleri, isminin anlamı ve tarihi, antik dönemden günümüze kadar olan süreçte yaşadığı değişimler ve önemli olaylar ele alınacaktır. Ayrıca, Filistin’in İslam dönemi, Haçlı Seferleri ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerindeki durumu da incelenecektir. Son olarak, Filistin’in modern tarihindeki siyasi gelişmeler ve bu bölgenin bugünkü durumu …

Bu yazı Filistin tarihi hakkında bilgiler ve merak edilenler ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Filistin, Orta Doğu’nun en tartışmalı ve karmaşık bölgelerinden biridir. Bu yazıda, Filistin’in kökenleri, isminin anlamı ve tarihi, antik dönemden günümüze kadar olan süreçte yaşadığı değişimler ve önemli olaylar ele alınacaktır. Ayrıca, Filistin’in İslam dönemi, Haçlı Seferleri ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerindeki durumu da incelenecektir. Son olarak, Filistin’in modern tarihindeki siyasi gelişmeler ve bu bölgenin bugünkü durumu hakkında da bilgi verilecektir. Filistin’in geçmişi ve bugünü hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler için bu yazı çok değerli olacaktır.

Filistin’in Kökenleri

Filistin, Orta Doğu’nun en tartışmalı bölgelerinden biridir. Binlerce yıldır İsrail ile Filistin halkı arasında çatışmalara yol açmıştır. Ancak Filistin’in kökenleri çok daha eskiye dayanmaktadır.

Filistin İsimnin Anlamı Ve Kökeni

Filistin ismi, eski çağlardan beri kullanılan bir terimdir. Antik dönemlerde bölgeye “Filistin” deniyordu. Bu ismin kökeni, Mısır kaynaklarına kadar uzanır. Mısırlılar, bu bölgeyi “Peleset” olarak adlandırmıştır. Bunun dışında, Kral James İncili’nde de “Filistin” kelimesi geçmektedir. İbranice’de ise “Pleshet” olarak ifade edilir.

Filistin Tarihi Ve Antik Dönem

Filistin tarihi, çok eski zamanlara dayanmaktadır. Antik dönemde, bölge farklı medeniyetler tarafından yönetildi. Öncelikle, Mısır Firavunları tarafından kontrol edilen Filistin, ardından Filistinlilerin egemenliğine girdi. Daha sonra, Asur İmparatorluğu ve Babil İmparatorluğu gibi büyük güçler bölgeyi ele geçirdi. Bu dönemlerde Filistin, stratejik bir konuma sahip olduğu için birçok savaşın ve çatışmanın merkezi haline geldi.

  • Filistin’in İslam Dönemi

Filistin’in İslam dönemi, 7. yüzyılda başladı. İslam peygamberi Hz. Muhammed’in orduları, bölgeyi fethetti ve İslam’ı yaymaya başladı. Bu dönemde, Kudüs Müslümanların kutsal şehri haline geldi ve Mescid-i Aksa inşa edildi. Filistin, uzun yıllar boyunca farklı İslam devletlerinin yönetimi altında kaldı.

Filistin Ve Haçlı Seferleri
Filistin, tarih boyunca birçok savaşa sahne oldu. Haçlı Seferleri, 11. ve 12. yüzyıllarda gerçekleşen Avrupa kökenli dini seferlerden biridir. Haçlılar, Kudüs’ü ele geçirmek ve kutsal toprakları Hristiyanlara geri kazandırmak amacıyla Filistin’e geldi. Ancak Haçlı Seferleri, Filistin ve İsrail arasındaki çatışmayı daha da derinleştirdi ve birçok insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.

Filistin Ve Osmanlı İmparatorluğu

Osmanlı İmparatorluğu, Filistin’i 16. yüzyılda ele geçirdi. Osmanlı döneminde, Filistin önemli bir idari ve ticari merkez haline geldi. Yahudi ve Arap nüfusu birlikte yaşarken, farklı dini ve etnik gruplar arasında sürtüşmeler yaşandı. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte, Filistin üzerindeki hakimiyeti de sona erdi.

Filistin Modern Tarihi Ve Siyasi Gelişmeler

20. yüzyılda Filistin, İngiliz mandası altına girdi ve Siyonist hareketin güçlenmesiyle birlikte Arap-İsrail çatışması başladı. Bugün hala devam eden bu çatışma, Filistin halkının bağımsızlık arzusunu ve İsrail’in varlığını sorgulayan birçok siyasi gelişmeye yol açmıştır. Filistin, bağımsız bir devlet olarak tanınması için uluslararası alanda çabalarını sürdürmektedir.

Filistin Tarihi Ve Antik Dönem

Filistin İsminin Anlamı ve Kökeni

Filistin ismi, Orta Doğu’da bulunan ve günümüzde İsrail ve Filistin üzerinde paylaşılan topraklara verilen isimdir. “Filistin” kelimesinin kökeni hakkında farklı teoriler bulunmaktadır. Bu teorilerden biri, bölgenin antik dönemlerdeki ismi olan “Peleshet” kelimesinden türediğidir. Bir diğer teori ise, “Filistin” isminin tarihte bölgeye egemen olan Filistin halkından geldiğidir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Filistin, “Filistin Vilayeti” olarak adlandırılıyordu. Osmanlı’nın bölgeye hakim olduğu dönemde Filistin, farklı dini ve etnik gruplardan oluşan bir coğrafya olarak tanımlanıyordu. Bu dönemde Filistin, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi altında kalmış ve çeşitli dönemlerde farklı idari yapılarla yönetilmiştir.

Filistin ve İsrail arasındaki tarihi ve siyasi ilişkiler karmaşık bir geçmişe sahiptir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Yahudilerin kendi devletlerini kurma talepleri ve Filistin topraklarında var olan Arap nüfusuyla çatışmalar yaşanmıştır. Günümüzde ise İsrail ve Filistin arasındaki çekişme hala devam etmektedir ve bu durum bölgede siyasi gerginliklere neden olmaktadır.

  • Filistin tarihi
  • Filistin ve İsrail ilişkisi
  • Osmanlı İmparatorluğu ve Filistin
Filistin İsrail
Filistin ismi tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli anlamlar kazanmıştır. İsrail ise 1948 yılında bağımsızlığını ilan ederek devlet olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Filistin Vilayeti adıyla anılan bölge, Osmanlı egemenliği altında olan bir topraktı. 1947 yılında Birleşmiş Milletler, Filistin topraklarını İsrail ve Filistin Arapları arasında bölüştürme planı önerdi.
Filistin’in modern tarihinde İsrail-Filistin çatışması önemli bir yer tutar ve barış süreci hala devam etmektedir. Günümüzde İsrail ve Filistin, topraklar üzerinde çeşitli anlaşmazlıklar yaşamaktadır.

Filistin Tarihi Ve Antik Dönem

Filistin, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir bölgedir. Adının kökeniyle ilgili birçok teori bulunmaktadır. Bazı kaynaklara göre “Filistin” kelimesi, Filistin’in en eski sakinlerinden olan Filistinlilerden gelmektedir. Diğer bir teori ise “Filistin” kelimesinin “yabancıların toprağı” anlamına geldiğidir. Ne olursa olsun, Filistin’in tarihi oldukça eskilere dayanmaktadır.

Filistin tarihi, antik döneme uzanmaktadır. Bu dönemde Filistin, birçok önemli medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Mısır, Sümer, Akad, Babil, Asur gibi büyük medeniyetler Filistin’e egemenlik kurmuş ve burayı kendi topraklarına katmışlardır. Özellikle Mısır’ın Filistin’i ele geçirmesi, bölgenin tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Bununla birlikte, en önemli dönemlerden biri de Osmanlı İmparatorluğu’nun Filistin’i yönettiği dönemdir. Osmanlı İmparatorluğu, 16. yüzyılda Filistin’i ele geçirerek burada uzun yıllar hüküm sürmüştür. Osmanlı döneminde Filistin’de tarım, ticaret ve kültürel faaliyetler gelişmiştir. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasıyla Filistin’in kaderi değişmiştir ve İsrail devletinin kurulması süreci başlamıştır.

  • Osmanlı ve Filistin arasındaki ilişki karmaşıktır ve köklü bir tarihe sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu’nun Filistin’i ele geçirmesiyle birlikte bölgede birçok tarihi olay yaşanmıştır.
Filistin Tarihi Antik Dönem
Filistin, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun Filistin’i yönettiği dönem önemlidir.
Mısır, Sümer, Akad, Babil, Asur gibi büyük medeniyetler Filistin’e egemenlik kurmuştur. Filistin’de tarım, ticaret ve kültürel faaliyetler Osmanlı döneminde gelişmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasıyla Filistin’in kaderi değişmiştir. İsrail devletinin kurulması süreci başlamıştır.

Filistin’in İslam Dönemi

Filistin, tarih boyunca birçok medeniyetin hüküm sürdüğü bir bölge olmuştur. Ancak bu yazıda, Filistin’in İslam dönemine odaklanacağız. İslam dönemi, Filistin’in tarihinde önemli bir noktadır çünkü bu dönemde İslam dininin yayılması ve İslam topraklarının genişlemesi gerçekleşmiştir. Filistin, Hz. Muhammed’in hayatı boyunca İslam’ın merkezi haline gelmiş ve sonraki dönemlerde de İslam devletleri tarafından yönetilmiştir.

Filistin’in İslam dönemi, 7. yüzyılda başlamıştır. İslam’ın hızla yayılmasıyla birlikte, Filistin toprakları da Müslüman hâkimiyetine girmiştir. Bu dönemde Filistin, tıpkı diğer İslam devletlerinde olduğu gibi İslam hukuku ve kültürüyle şekillenmiştir. Filistin’in kutsal şehirleri Mekke ve Medine’ye olan yakınlığı, bölgenin İslam’ın önemli bir merkezi olmasını sağlamıştır.

Filistin’in İslam dönemi, Abbasiler, Selçuklular ve Memlükler gibi farklı İslam devletlerinin hâkimiyeti altında geçmiştir. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun Filistin’i fethetmesiyle birlikte, bölge uzun süre Osmanlı egemenliği altında kalmıştır. Osmanlı döneminde Filistin, kutsal topraklar nedeniyle büyük bir öneme sahip olmuş ve İslam dünyasının dikkatini çekmiştir.

  • Filistin’in önemi ve tarihi süreçteki rolü
  • Filistin ve İsrail arasındaki ilişkiler
  • İslam’ın Filistin’e etkisi ve Filistin’deki İslami yapılar
Yıl Olay
638 Müslümanlar, Filistin’i fetheder.
1516 Osmanlı İmparatorluğu, Filistin’i kontrolü altına alır.
1917 Filistin, Osmanlı İmparatorluğu’ndan İngiliz hakimiyetine geçer.

Filistin Ve Haçlı Seferleri

Filistin ve Haçlı Seferleri tarihin en ilginç dönemlerinden biridir. Haçlı Seferleri’nin amacı Kutsal Topraklar’ı ele geçirmek ve Hristiyanların denetimine almak idi. Bu süreçte Filistin, büyük bir savaş sahnesine dönüştü ve birçok tarihî olaya tanıklık etti.

Haçlı Seferleri, 11. ve 13. yüzyıllar arasında gerçekleşti. Bu dönemde Avrupa’dan kutsal topraklara doğru büyük bir akın oldu. Filistin bu seferlerin merkezlerinden biri oldu. Avrupalı Haçlılar, Filistin’i almak için savaşlar başlattı, kaleleri kuşattı ve stratejik noktalarda çatışmalara girdi.

Bu çatışmalar sırasında birçok tarihî kişi ve olay da ortaya çıktı. Özellikle Büyük Selçuklu İmparatorluğu ve Eyyûbîler, Haçlı Seferleri ile sık sık karşı karşıya geldiler. Kutsal Topraklar’ın kontrolü için yapılan mücadelelerde Osmanlı İmparatorluğu’nun da etkisi oldu ve Filistin’deki Osmanlı hakimiyeti uzun yıllar devam etti.

  • Haçlı Seferleri sırasında Filistin büyük bir savaş alanına dönüştü.
  • Birçok tarihî kişi ve olay Haçlı Seferleri sırasında Filistin’de yaşandı.
  • Filistin üzerindeki mücadelelerde Osmanlı İmparatorluğu da etkili oldu.
Filistin Haçlı Seferleri dönemi Osmanlı İmparatorluğu
Stratejik öneme sahip Birçok çatışmanın yaşandığı Uzun yıllar hakimiyet sürdü
Kutsal Topraklar’ı içerisinde barındırır Avrupalı Haçlılar tarafından hedef alındı Mücadelelerde önemli rol oynadı

Filistin Ve Osmanlı İmparatorluğu

Filistin ve Osmanlı İmparatorluğu tarihi birbirinden ayrılmaz bir şekilde bağlıdır. Osmanlı İmparatorluğu, 16. yüzyılın başından 20. yüzyılın başına kadar büyük bir bölümünü Filistin toprakları üzerinde hakimiyet kurmuştur. Osmanlı döneminde Filistin, önemli bir geçit ülkesi olarak stratejik bir konuma sahipti, bu yüzden çeşitli savaşlar ve anlaşmazlıkların merkezi haline geldi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun Filistin’i fethetmesi, 1517 yılında gerçekleşti. Bu dönemden itibaren Filistin, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir eyaleti haline geldi ve ülkenin yönetimi İstanbul’daki Osmanlı merkezi otoritesine bağlı hale geldi. Osmanlı yönetimi altındaki Filistin, dönemin en karmaşık siyasi ve sosyal yapılarından birine sahipti. Farklı etnik gruplar, dinler ve kültürler bir arada yaşamaktaydı.

Filistin’in Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki önemi, hem dini hem de stratejik açıdan büyük bir rol oynadığından kaynaklanmaktadır. Filistin, İslam dininin üçüncü kutsal yerlerine ev sahipliği yapmasıyla dikkat çekmektedir. Mescid-i Aksa ve Kudüs, İslam dünyası için en önemli mabedlerden biridir. Ayrıca, Osmanlılar için de Filistin, kutsal topraklara hakim olma ve Müslümanların kutsal yerlere erişimini kontrol etme anlamında büyük bir öneme sahipti.

Filistin Modern Tarihi Ve Siyasi Gelişmeler

Filistin’in modern tarihi ve siyasi gelişmeleri, son yüzyılda bölgede yaşanan karmaşık ve çalkantılı olayları kapsar. Filistin ve İsrail arasındaki uzun süreli çatışma, Filistin’in modern tarihine damgasını vurmuştur. İsrail’in 1948 yılında kurulmasıyla Filistin halkı büyük bir toprak kaybı yaşamış ve mülteci durumuna düşmüştür. Bu süreç, Filistin halkının hala devam eden büyük bir sorunudur.

Bu süreç öncesinde Filistin toprakları, Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altındaydı. Osmanlı döneminde Filistin, dini ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahipti. Kutsal topraklar olarak kabul edilen bu bölge, hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için büyük bir öneme sahipti. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından, Filistin bölgesi İngiltere’nin mandası altına girmiştir.

İngiltere’nin Filistin manda yönetimine geçmesi, Filistin halkında büyük bir direniş ve bağımsızlık arzusu yaratmıştır. Filistin, İngiliz yönetimine karşı çeşitli isyanlar gerçekleştirmiştir. Bunun sonucunda Birleşmiş Milletler, Filistin’in bağımsızlığını destekleyen bir plan hazırlamıştır. Ancak bu plan, Filistin ve İsrail arasında yeni bir çatışma döneminin başlamasına neden olmuştur.

  • Özetle, Filistin’in modern tarihi ve siyasi gelişmeleri, bölgede yaşanan karmaşık ve çalkantılı olayları içerir. İsrail’in kuruluşu ve Filistin meselesi, bölgede hala devam eden bir sorundur. Osmanlı dönemi ve İngiliz mandası ise Filistin’in modern tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.
Filistin Tarihi Filistin ve İsrail Osmanlı ve Filistin
Filistin’in tarihi, antik dönemlere kadar uzanır ve büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Filistin ve İsrail arasındaki çatışma, uzun süredir devam etmektedir ve Filistin halkı büyük toprak kaybı yaşamıştır. Osmanlı döneminde Filistin, dini ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahipti ve bölgede barış ve istikrar hakimdi.

Bu yazı Filistin tarihi hakkında bilgiler ve merak edilenler ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
https://lafmacun.net/filistin-tarihi-hakkinda-bilgiler-ve-merak-edilenler/feed/ 2
Roma’da İlk Gladyatör Dövüşleri Nasıl Başladı https://lafmacun.net/romada-ilk-gladyator-dovusleri-nasil-basladi/ https://lafmacun.net/romada-ilk-gladyator-dovusleri-nasil-basladi/?noamp=mobile#respond Fri, 13 Oct 2023 17:00:45 +0000 http://lafmacun.net/Liste/romada-ilk-gladyator-dovusleri-nasil-basladi Her gladyatör kendi ülkesini simgeleyen giysilerle savaşırdı.Ayrıca ölümle cezalandırılan yada kürek mahkumları da gladyatör olabilirdi. Hatta özgür Romalılarda senatonun onayı ile gladyatör okuluna katılabilirdi.

Bu yazı Roma’da İlk Gladyatör Dövüşleri Nasıl Başladı ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Roma'da İlk Gladyatör Dövüşleri Nasıl Başladı

Gladyatör sözcüğünün kökeni Latincedeki “Gladius” kelimesine dayanır. Gladius, Roma askerlerinin kullandığı keskin, yanı yaklaşık 60 cm uzunluğunda geniş çift ağızlı kısa kılıç anlamına gelir.Gladyatör ise Roma’da Etrüsklerin savaşta yitirdikleri kişiler onuruna düzenledikleri cenaze törenlerinde düşman savaş esirlerini dövüştürerek “ölülerinin kanına karşılık düşman kanı akıtma” geleneğine dayanmaktadır.Böylece ölen kişinin ruhunun rahatlayacağına inanılırdı.

Roma’da ki ilk gladyatör dövüşleri  İ.O 264 yılında gerçekleştiği kabul edilir.Başlangıçta sadece cenaze törenlerinde yapılan bu gösterilere halkın ilgisi artınca devlet bu gösterileri çıkardığı yasalarla düzenleyerek hukuki geçerlilik kazandırdı.

Gladyatörler genelde köle olarak satılan savaş esirlerinden seçilirdi.Her gladyatör kendi ülkesini simgeleyen giysilerle savaşırdı.Ayrıca ölümle cezalandırılan yada  kürek mahkumları da gladyatör olabilirdi.Hatta özgür Romalılarda senatonun onayı ile gladyatör okuluna katılabilirdi.

Gladyatör olarak gladyatör okulu(ludus)na alınan kişi doctor adı verilen emekli gladyatörlerce eğitilir.Başlangıçta tahta kılıçlarla ve yere çakılmış kazıklarla eğitilirlerdi. Ayrıca gladyatörlerin beslenmesi arpa, yulaf, sakatat gibi protein ağırlıklı besinlerle sağlanırdı.

Roma'da İlk Gladyatör Dövüşleri Nasıl Başladı

Gösterilerinin yapılacağı yer,gün ve gladyatör sayısı gibi bilgiler şehrin muhtelif yerlerine bir duyuru(edictum) ile halka ilan edilir.

Bir gece öncesinden gladyatörlere “cena libra” adı verilen akşam yemeği verilirdi. Halkında katılabildiği bu akşam yemeğinde gladyatörler aileleriyle vedalaşır, ailelerini arkadaşlarına emanet ederlerdi.Zira bu akşam yemeği bazı gladyatörlerin son yemeği olacaktır.

Gösterilerinin yapılacağı gün katılacak gladyatör okulları geçit törenlerini ile amphitheatrum’a alınır ardından gladyatörlerin eşleşmeleri sağlanırdı. Dövüşte kullanılacak silahlar seçilir sonrasında editörü selamlayarak dövüş için arenadaki yerlerini alırlar. Müzik eşliğinde yapılan dövüşler esnasında halk kazanmasını istediği gladyatörü “iugula!”(gırtlağını kes), “verbere!(gebert) yada “ure”(yak) tezahüratlarıyla desteklerdi. Dövüşler sonunda ya bir gladyatör ölür yada gladyatör sırt üstü yatarak sol elini yukarı kaldırarak af dilerdi. İmparatorun sağ elinin baş parmağını yukarı kaldırması gladyatörün bağışlandığı tersi ise ölümü anlamına gelirdi.

Gladyatör gösterileri genellikle hava kararıncaya kadar hatta gecede devam ederdi. Başarılı olan gladyatöre palmiye yaprağı verilirdi. Bu ödülü alan gladyatör arenada bir tur atar. Bazı durumlarda halkın arasına karışıp para da toplayabilir.

Gladyatörler arasında en çok değer bulan tanrılar, savaş tanrısı Mars ve savaş sanatının inceliklerini bildiklerine inandıkları Athena’dır. Mitolojide yarı tanrı olarak bilinen Hercules’e de saygı duyulur, emekliye ayrılan gladyatörün silahları Hercules’in tapınağına bağışlanır.

Bu yazı Roma’da İlk Gladyatör Dövüşleri Nasıl Başladı ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
https://lafmacun.net/romada-ilk-gladyator-dovusleri-nasil-basladi/feed/ 0
Atatürk’e Hakaret Eden Muhtara Ders Niteliğinde İddianame https://lafmacun.net/ataturke-hakaret-eden-muhtara-ders-niteliginde-iddianame/ https://lafmacun.net/ataturke-hakaret-eden-muhtara-ders-niteliginde-iddianame/?noamp=mobile#respond Wed, 20 Sep 2023 10:31:24 +0000 http://lafmacun.net/Haber/ataturke-hakaret-eden-muhtara-ders-niteliginde-iddianame Cumhuriyet savcısından tokat gibi iddianame hazırlandı, Türkiye bunu konuşuyor

Bu yazı Atatürk’e Hakaret Eden Muhtara Ders Niteliğinde İddianame ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>

Murat Gökyer, İzmir’in Buca ilçesine bağlı Çaldıran Mahallesi’nde bir muhtar, son dönemde moda olan ve kendi çapında algı yaratmaya çalışan insancıklardan sadece biri.  Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu BaşKomutan BaşÖğretmen Ulu Önder Atatürk’e pervasızca iftira attı.

2017 yılı Şubat ayında sosyal medya üzerinden sahte hesap kullanarak Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili 15 yaşında bir çocuğa taciz etti gibi çirkin bir iftira ile paylaşımlarda bulundu. CHP İzmir il örgütü, Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri, İzmir barosu ve paylaşımı gören bazı vatandaşlar, paylaşımda alanen hakaret edildiği gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundular. Soruşturmanın ardından sahte hesap kullanıldığı tespit edilen Muhtar Murat Gökyer’e dava açıldı. Sahte hesabında Atatürk’çü gibi görünen Murat Gökyer’in özrü kabahatinden beterdi, daha öncede benzer paylaşımlar yaptığını ancak böyle tepki almadığını dile getirdi.

 ‘Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret’ suçundan hakkında dava açılan Murat Gökyer’in davasında sona gelindi ve muhtara 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Davanın savcısı tokat gibi iddianame hazırladı. Cumhuriyet Savcısı Turan Güzeloğlu’nun hazırladığı iddianamede, Eşitsizliğe, adaletsizliğe ve sömürgeye karşı koyarak başkaldıran, bir milleti uyandıran, Türk Milletini bağımsız yaşamaya laik gören Atatürk’ün bu düşüncesinin tüm milletlerce saygı ile karşılandığı ve çoğu milllete örnek olduğunu belirten Cumhuriyet başsavcısı şu şekilde devam etti: ‘Son günlerde okumayan, araştırmayan, kulaktan dolma bilgilere inanan bir güruh, Ulu Önder ile ilgili aslı astarı olmayan şeyler söylemektedir. İnternet ve sosyal paylaşım platformlarının artması ile sahte isimlerle pervasızca paylaşımlar yapılmaktadır. Kendileri gibi okumayan, araştırmayan, bilime karşı zihinlerine zincir vuran bir kitleyi böylelikle etkilemeye çalıştıkları bilinmektedir’ ifadeleri yer aldı. İddianamede, Ulu Önder’in cumhuriyet ve demokrasi için ömrünü verdiği belirtilerek, “Ülkeye bu kavramları getiren Ulu Önder’in getirdiği sistemde, demokratik seçimler ile muhtar seçilmiş ve temsil yetkisi olan bir kimse olarak bu paylaşımı sosyal medya hesabından paylaştığı, tıpkı paylaşımı hazırlayan fail gibi, Atatürk’ün manevi hatırasına hakaret ettiği anlaşılmaktadır” denildi. 

Umarız bu karar ders olur ve Ulu Önderin maneviyatına daha fazla zarar verilmeye çalışılmaz.

Atatürk'e Hakaret Eden Muhtara Ders Niteliğinde İddianame

Bu yazı Atatürk’e Hakaret Eden Muhtara Ders Niteliğinde İddianame ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
https://lafmacun.net/ataturke-hakaret-eden-muhtara-ders-niteliginde-iddianame/feed/ 0
Atatürk’ün En Güzel Fotoğrafları https://lafmacun.net/ataturkun-en-guzel-fotograflari/ https://lafmacun.net/ataturkun-en-guzel-fotograflari/?noamp=mobile#respond Wed, 13 Sep 2023 11:47:04 +0000 http://lafmacun.net/Haber/ataturkun-en-guzel-fotograflari Sadece 10 Kasım'da değil her zaman açıp açıp bakmak için...

Bu yazı Atatürk’ün En Güzel Fotoğrafları ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Atatürk'ün En Güzel Fotoğrafları
Atatürk'ün En Güzel Fotoğrafları
Atatürk'ün En Güzel Fotoğrafları
Atatürk'ün En Güzel Fotoğrafları
Atatürk'ün En Güzel Fotoğrafları

Atatürk’ün 647 fotoğrafına bakmak isterseniz devamı Lifebox’ın 10 Kasım için özel yayınladığı arşivinde

https://mylifebox.com/#!/sharedFiles?publicToken=06e54c3e-b800-40ae-89c5-12578daaba1c&language=tr&href=10

Bu yazı Atatürk’ün En Güzel Fotoğrafları ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
https://lafmacun.net/ataturkun-en-guzel-fotograflari/feed/ 0
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları https://lafmacun.net/ingiliz-ajanin-gozunden-116-yil-onceki-turkiye-fotograflari/ https://lafmacun.net/ingiliz-ajanin-gozunden-116-yil-onceki-turkiye-fotograflari/?noamp=mobile#respond Sat, 09 Sep 2023 14:29:15 +0000 http://lafmacun.net/Liste/ingiliz-ajanin-gozunden-116-yil-onceki-turkiye-fotograflari Dünyaca ünlü İngiliz kadın yazar, aynı zamanda seyyah ve casus olan Gertrude Margaret Lowthian Bell dünyanın bir çok yerini gezmiş ve buralarda çektiği fotoğraflarla ve topladığı bilgilerle İngiltere'ye bilgi sağlamıştır. 100 yıl önce gezdiği ülkeler arasında Türkiye'de bulunuyor, çektiği fotoğrafları internet üzerinde satışa çıkaran Bell, Türkiye'de Priene, Efes, Milet, İzmir Kalesi ve bir çok yeri gezerek fotoğraflamış.

Bu yazı İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları

Yaşantısı boyunca hiç evlenmemiş olan Bell’in nişanlısı olan Yarbay Dougthy Willy Çanakkale Savaşında hayatını kaybetti. Nişanlısının ölümünün ardından sağlığını kaybetmeye başlayan Bell, 12 Temmuz 1926’da uyku hapıyla ihtihar etti.  Ondan geriye dünyanın bir çok yerinde çektiği tarihi eserler ve manzara fotoğraflarından oluşan çok sayıda eser kaldı.

İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları

Tarihte kendisine yer bulmayı başaran Gertrude Bell’in yaşantısı beyaz perdeye de Queen of the Desert (Çöl Kraliçesi) ismiyle anlatılmıştı. Filmde Bell rolünü yıldız oyuncu Nicole Kidman canlandırmıştı.

Bell’in gözünden Türkiye

Bell'in gözünden Türkiye

“Ülke insanları gri bir gökyüzü altında gülümsüyor ve keyifliler. Zeytin, incir, sultan üzümü ve mısır tarlaları arasından geçerek geldiğimiz Ayasuluk’ta hancı Karpauza’yla tanıştık.

İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları

“St. John Kilisesi, İsabey Camii, Ayasuluk Harabeleri’ni ve Efes Antik Kenti’ni gezdik. Efes Antik Kenti’ndeki tiyatroya hayran kaldım.”

İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları
İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları

Bu yazı İngiliz Ajanın Gözünden 116 Yıl Önceki Türkiye Fotoğrafları ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
https://lafmacun.net/ingiliz-ajanin-gozunden-116-yil-onceki-turkiye-fotograflari/feed/ 0
İkinci Dünya Savaşı Sırasında Hangi Ülkeden Kaç Kişi Öldü? https://lafmacun.net/ikinci-dunya-savasi-sirasinda-hangi-ulkeden-kac-kisi-oldu/ https://lafmacun.net/ikinci-dunya-savasi-sirasinda-hangi-ulkeden-kac-kisi-oldu/?noamp=mobile#respond Tue, 29 Aug 2023 14:55:08 +0000 https://lafmacun.net/Liste/ikinci-dunya-savasi-sirasinda-hangi-ulkeden-kac-kisi-oldu Dünyanın en kanlı ve acımasız savaşlarından birisi olarak tarihe geçen ikinci dünya savaşı sırasında bir savaşa direk veya dolaylı yoldan katılan bir çok ülkeden toplam 68.276.700 kişinin hayatını kaybettiği düşünülüyor. Bu ülkelerden bazılarında savaştan ölen kişi sayısının şuanda bir çok ülkenin nüfusundan çok daha fazla olduğunu aşağıda göreceksiniz. İngiltere'de hizmet veren MBS isimli bir şirket savaşın vahametini herkese göstermek için bir grafik hazırlamış. Bu grafikte savaşta ölen kişilerin tabutlarının kapladığı yeri temsil eden bir tuğla üzerinden ölen insanların ne kadar çok olduğunu bizlere gösteriyorlar. Tuğla olarak tabir edilen tabutlar bir araya geldiğinde ortaya çıkan yapılar ile hali hazırda dünya üzerinde bulunan ve herkes tarafından bilinen binaların kıyaslamaları yapılmış. Listede yer alan bazı ülkeleri gördüğünüzde bunların savaşta ne işi var diyebilirsiniz ki ben de öyle düşündüm daha sonra bu ülkelerin sömürge oldukları ve bu nedenle savaşa dolaylı olarak zorla katıldıklarını anladım.

Bu yazı İkinci Dünya Savaşı Sırasında Hangi Ülkeden Kaç Kişi Öldü? ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Dünyanın en kanlı ve acımasız savaşlarından birisi olarak tarihe geçen ikinci dünya savaşı sırasında bir savaşa direk veya dolaylı yoldan katılan bir çok ülkeden toplam 68.276.700 kişinin hayatını kaybettiği düşünülüyor. Bu ülkelerden bazılarında savaştan ölen kişi sayısının şuanda bir çok ülkenin nüfusundan çok daha fazla olduğunu aşağıda göreceksiniz. İngiltere’de hizmet veren MBS isimli bir şirket savaşın vahametini herkese göstermek için bir grafik hazırlamış.

Bu grafikte savaşta ölen kişilerin tabutlarının kapladığı yeri temsil eden bir tuğla üzerinden ölen insanların ne kadar çok olduğunu bizlere gösteriyorlar. Tuğla olarak tabir edilen tabutlar bir araya geldiğinde ortaya çıkan yapılar ile hali hazırda dünya üzerinde bulunan ve herkes tarafından bilinen binaların kıyaslamaları yapılmış.

Listede yer alan bazı ülkeleri gördüğünüzde bunların savaşta ne işi var diyebilirsiniz ki ben de öyle düşündüm daha sonra bu ülkelerin sömürge oldukları ve bu nedenle savaşa dolaylı olarak zorla katıldıklarını anladım.

1. Brezilya

Brezilya

İkinci dünya savaşı sırasında 2000 Brezilya vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

2. Danirmarka

Danirmarka

İkinci dünya savaşı sırasında yaklaşık 3200 Danimarkalı hayatını kaybetmiştir.

3. Norveç

Norveç

İkinci dünya savaşı sırasında 9500 Norveç vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

4. Bulgaristan

Bulgaristan

İkinci dünya savaşı sırasında 25000 Bulgaristan vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

5. Avustralya

Avustralya

İkinci dünya savaşı sırasında 40500 Avustralya vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

6. Etiyopya

Etiyopya

İkinci dünya savaşı sırasında 100.000  Etiyopya vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

7. Çekoslavakya

Çekoslavakya

İkinci dünya savaşı sırasında 345.000 Çekoslavakya vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

8. Avusturya

Avusturya

İkinci dünya savaşı sırasında 384.700 Avusturya vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

9. ABD

ABD

İkinci dünya savaşı sırasında 418.500 ABD vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

10. Birleşik Krallık – İngiltere

Birleşik Krallık - İngiltere

İkinci dünya savaşı sırasında 450.700 ABD Birleşik Krallık (İngiltere) vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

11. İtalya

İtalya

İkinci dünya savaşı sırasında 457.000 İtalya vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

12. Kore

Kore

İkinci dünya savaşı sırasında 473.000 Kore vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

13. Fransa

Fransa

İkinci dünya savaşı sırasında 567.600 Fransa vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

14. Yunanistan

Yunanistan

İkinci dünya savaşı sırasında 567.600 Yunanistan vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

15. Filipinler

Filipinler

İkinci dünya savaşı sırasında 1.000.000 Filipinler vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

16. Hindistan ve Japonya

Hindistan ve Japonya

İkinci dünya savaşı sırasında 2.500.000 Hidistan ve 3.100.000 Japonya vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

17. Polonya

Polonya

İkinci dünya savaşı sırasında 5.600.000 Polonya vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

18. Nazi Almanyası

Nazi Almanyası

İkinci dünya savaşı sırasında 8.800.000 Almanya vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

19. Çin

Çin

İkinci dünya savaşı sırasında 20.000.000 Çin vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

20. Sovyetler Birliği

Sovyetler Birliği

İkinci dünya savaşı sırasında 24.000.000 Sovyetler Birliği vatandaşı hayatını kaybetmiştir.

Bu yazı İkinci Dünya Savaşı Sırasında Hangi Ülkeden Kaç Kişi Öldü? ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
https://lafmacun.net/ikinci-dunya-savasi-sirasinda-hangi-ulkeden-kac-kisi-oldu/feed/ 0
Akıllardan Hiç Çıkmayan 10 Meşhur Fotoğraf https://lafmacun.net/akillardan-hic-cikmayan-10-meshur-fotograf/ https://lafmacun.net/akillardan-hic-cikmayan-10-meshur-fotograf/?noamp=mobile#respond Sun, 27 Aug 2023 22:20:34 +0000 http://lafmacun.net/Liste/akillardan-hic-cikmayan-10-meshur-fotograf Bazen çekilen bir fotoğraf insanlara çok fazla şey hissettirebilir, hatta üzerinde uzun yıllar geçse bile hafızalardan asla silinmez ve her zaman karşımıza çıkmaktadır. İşte o fotoğraflardan 9 tanesini sizler için bir araya getirdik.

Bu yazı Akıllardan Hiç Çıkmayan 10 Meşhur Fotoğraf ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Bazen çekilen bir fotoğraf insanlara çok fazla şey hissettirebilir, hatta üzerinde uzun yıllar geçse bile hafızalardan asla silinmez ve her zaman karşımıza çıkmaktadır. İşte o fotoğraflardan 9 tanesini sizler için bir araya getirdik.

akıldan çıkmayan fotoğraflar

Verem hastalığından dolayı hayatını kaybeden adamın 32. yaşındaki eşinin acılı bakışı. 1936 yılında fotoğrafçı  Dorothea Lange çekti.

akıldan çıkmayan fotoğraflar

1932 yılında bir gökdelen inşaatı sırasında öğle yemeği arası veren işçilerin bu fotoğrafını şimdiye kadar defalarca görmüşsünüzdür. Gerçekten büyük cesaret.

akıldan çıkmayan fotoğraflar

1975 yılında Boston’da yaşanan bir yağında iki çocuk ateşlerden kaçarak çatıya çıkıyorlar ve onlara yardım için bir itfaiyeci çatıya çıksa da çocuklar yere düşüyor ve biri hayatını kaybediyor.

>akıldan çıkmayan fotoğraflar

National Geography dergisinin kapağından aşina olduğumuz bu fotoğraf 1985 yılında Pakistan sınırının hemen karşı tarafında yer alan bir Afgan mülteci kampında çekildi. Steve McCurry tarafından çekilen fotoğraf günümüzde de en dikkat çeken fotoğraflar arasında yer alıyor.

akıldan çıkmayan fotoğraflar

Amerika’da yaşanan ırkçılığı bariz bir şekilde gözler önüne seren fotoğraf, 1950-1960’lı yıllarda insan hakları hareketlerinden önce çekilmiş.  Kuzey Karolina’da çekilen bu fotoğrafta kimse olmamasına rağmen siyahların beyazların lavabosunu kullanamayacağını gösteriyor.

akıldan çıkmayan fotoğraflar

İçimizi en çok acıdan bu anın hikayesini kesin duymuşsunuzdur.  1990’lı yıllarda Sudan genelinde yaşanan kıtlık sırasında sokaktaki bir bebek ve onu bekleyen akbaba fotoğrafıKevin Carter çekmişti ve bu fotoğrafla Pritzer ödülüne layık görülmüştü. Ünlü fotoğrafçı daha sonra bu olayı unutamamış ve depresyona girerek intihar etmişti.

akıldan çıkmayan fotoğraflar

Baskılara karşı bir çok protesto görmüşsünüzdür ama böylesini görememişsinizdir. 1963 yılında Vietnam’da yaşanan olayda bir Budist keşiş, Katoliklerin kendilerine yaptıkları baskıyı protesto için sokak ortasına oturarak kendisini yakıyor ve ölene kadar da hiç hareket etmiyor.

akıldan çıkmayan fotoğraflar

Bir dram barındıran bu fotoğrafta Arnavut mülteci kapında yaşayan iki yaşındaki Kosovalı mülteci çocuğun çitlerin arasından ailesine veriliş anı.

akıldan çıkmayan fotoğraflar

1960 ve 70 yılları arasında Vietnam’da yaşanan büyük çatışmalar medya tarafından ört pas etmeye çalışılan ilk savaş olarak bilinmektedir. Çekilen bu fotoğrafta ise Saigon polis şefi Vietnam’daki bir caddede üzerinde Vietcong tutuklusunu öldürmek üzereyken. Bu fotoğrafı çeken Eddie Adams bu fotoğrafı ile Pulitzer ödülünü almaya hak kazanmıştı.

akıldan çıkmayan fotoğraflar

Yakın tarihte ülkemizde çekilen bu fotoğrafta ise Suriye’de ki savaştan ailesiyle birlikte kaçan ve bir botla Yunanistan’ın Kos adına kaçak yollarla gitmeye çalışırken batan botta yer alan henüz 3 yaşındaki Aylan Kurdi yer alıyor.

Bu fotoğraf Suriyeli mültecilerin dünya gündemine taşınmasında da etkili oldu.

Bu yazı Akıllardan Hiç Çıkmayan 10 Meşhur Fotoğraf ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
https://lafmacun.net/akillardan-hic-cikmayan-10-meshur-fotograf/feed/ 0
Bilinmeyen Tarihi Olaylar ve Gerçekler https://lafmacun.net/bilinmeyen-tarihi-olaylar/ https://lafmacun.net/bilinmeyen-tarihi-olaylar/?noamp=mobile#respond Sun, 27 Aug 2023 14:16:29 +0000 http://lafmacun.net/Haber/bilinmeyen-tarihi-olaylar Bilinmeyen tarihsel olayların gerçek yüzü.

Bu yazı Bilinmeyen Tarihi Olaylar ve Gerçekler ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
İngiliz Taburu Nereye Gitti?
12 Ağustos 1915’te Çanakkale Savaşı’nda İngilizlerin 54. tümenine ait 4. Norfolk taburu’nun Küçük Anafartalar ovasında bir tepeye tırmandığını, tepenin üzerindeki ekmek somunu şeklindeki beyaz bulutun içine girdiklerini, son asker de bulutun içinde kaybolduktan sonra bulutun yavaşça havalandığını ve rüzgârın aksi yönünde hareket ettiğini, 250 asker, 16 subay ve 1 albayın hiçbir iz bırakmadan kaybolup gittiğini ve bir daha haber alınamadığını, biliyor muydunuz?

( Savaş süresince ve sonrasında; İngilizler, taburlarının kaybolduğunu tüm dünyaya duyurmuş; fakat buna rağmen tabur hakkında hiçbir iz bulunamamıştır.)

Kızılderililer, New York’u Kaça Sattı?

Bugün dünyanın en pahalı arazisi sayılan New York’un ünlü Manhattan Adası’nı 1624 yılında Peter Munite adlı bir tüccâr tarafından Kızılderililerden 24 dolar değerindeki incik boncuk karşılığında satın alındığını, toplam 58 km2 olan Manhattan’a ilk olarak Hollandalı göçmenlerin yerleştiğini ve bölgeye New Amsterdam adı verildiğini, bölgeye 1664 yılında yerleşen İngilizlerinse New York adını verdiğini, Kızılderililerin 24 dolarlarını 377 yıldır Amerikan hazine bonolarına yıllık %5 faiz ile yatırsalar, bugün 2 milyar 336 milyon 536.394 dolarları olacağını, biliyor muydunuz?

Olmaz Olmaz Deme; Olmaz, Olmaz!

Leonardo Da Vinci’nin 16. yy. Başında modern helikoptere şaşırtıcı derecede benzeyen uçan makineler çizdiğini, Engizisyon korkusu ile bunları gizlediğini, bu tasarılar 1797 yılında yayınlandığında herkesin havadan ağır makinelerin asla yerden ayrılamayacağı konusunda fikir birliği ettiğini, 20. yüzyıl başlarında ünlü astronom Simon Newcomb’un uçan araçların uzun mesafelere gidebilmesini sağlayacak bir itici gücün bulunamayacağını savunduğunu, 1924 yılında Profesör. Hermann Oberth’in “Uzaya Roketler” adlı kitabını eleştiren ünlü Nature Dergisi’nin uzay roketi tasarılarının ancak insan soyunun tükenmesinden biraz önce gerçekleşebileceğini öne sürdüğünü, İlk roketlerin dünyadan ayrıldığı 1940’larda bile doktorların insan metabolizmasının yerçekimsiz ortama, uymayacağını ve insanlı uzay uçuşlarının imkansız olduğunu savunduklarını, biliyor muydunuz?

Piramitlerin Sırları

Kahire’de bulunan Keops piramitinin 12 ton ağırlığında iki buçuk milyon taş bloktan oluştuğunu, Günde on blok yerleştirilmesi hâlinde yapımının 664 yıl süreceğini, piramitin üstünden geçen meridyenin karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya böldüğünü ve piramitin dünyanın ağırlık merkezinin tam ortasında bulunduğunu, yüksekliğinin 164 metre) bir milyarla çarpımının Güneş’le Dünya’mız arasındaki uzaklığı verdiğini, Taban alanının, yüksekliğinin iki katına bölünmesinin pi sayısını verdiğini, piramitlerin içerisinde ultrasound, radar, sonar gibi cihazların çalışmadığını, kirletilmiş suyun birkaç gün piramitin içinde bırakıldığında arıtılmış olarak bulunduğunu, piramitin içerisinde sütün birkaç gün süreyle taze kaldığını ve sonunda bozulmadan yoğurt haline geldiğini, bitkilerin piramit içerisinde daha hızlı büyüdüklerini, çöp bidonu içindeki yemek artıklarının hiç koku yaymadan mumyalaştıklarını, kesik, yanık, sıyrık ve yaraların piramitin içinde daha çabuk iyileştiğini, piramitin içinin yazın soğuk, kışınsa sıcak olduğunu; piramit, kimin adına yapıldıysa onun bulunduğu odaya yılda 2 kez güneş girdiğini ve bu günlerin doğduğu ve tahta çıktığı günler olduğunu, biliyor muydunuz?

Bu yazı Bilinmeyen Tarihi Olaylar ve Gerçekler ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
https://lafmacun.net/bilinmeyen-tarihi-olaylar/feed/ 0
En Yaşlı İnsan İskeleti Kaç Yaşında? https://lafmacun.net/en-yasli-insan-iskeleti/ https://lafmacun.net/en-yasli-insan-iskeleti/?noamp=mobile#respond Fri, 14 Jul 2023 21:52:15 +0000 https://lafmacun.net/?p=34483 Bildiğiniz gibi dinozorların ve daha pek çok tarih öncesi canlının, iskeletlerine, kafataslarına ve kemiklerine bakarak yaşlarını tespit edebiliyoruz. Peki aynı durum insanlar için de geçerli mi? Bu konuda geçtiğimiz ay Nature dergisinde önemli bir araştırma yayınlanırken, ortaya da bilmediğimiz şeyler çıktı. İnsan kemiklerinin yaşı nasıl tespit edilir? En yaşlı insan kemiğini tespit ederken iki önemli faktör …

Bu yazı En Yaşlı İnsan İskeleti Kaç Yaşında? ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Bildiğiniz gibi dinozorların ve daha pek çok tarih öncesi canlının, iskeletlerine, kafataslarına ve kemiklerine bakarak yaşlarını tespit edebiliyoruz. Peki aynı durum insanlar için de geçerli mi? Bu konuda geçtiğimiz ay Nature dergisinde önemli bir araştırma yayınlanırken, ortaya da bilmediğimiz şeyler çıktı.

İnsan kemiklerinin yaşı nasıl tespit edilir?

En yaşlı insan kemiğini tespit ederken iki önemli faktör var. Birincisi, kemiklerin tarihinin doğru tespit edilmesi gerekiyor. Bilim adamları kemiklerden yaş tespiti yaparken birkaç metod kullanıyor ve bunlar birbiriyle karşılaştırılıyor.

Bunlardan birisi elektron spin rezonansı adı verilen yöntem. Bu şekilde kemiklerin zaman içinde ne kadar elektron emdiği ölçülüyor. Bilim adamları aynı zamanda yaşlanmaya sebep olabilecek şartları da göz önüne alıyor. Örneğin, yakınlarda herhangi bir nesne ya da gereç bulunmuş muydu? Kemikler nerede bulunmuştu? Şartlar yaş tespitinde oldukça önemli olurken, eğer geriye sadece birkaç kemik kaldıysa, ekstra dikkat edilmesi gerekiyor.

Diğer faktör ise bulunan kemiklerin gerçekten bir insana ait olup olmadığı bilgisi. Bildiğiniz gibi insanların önceki atası ya da yakın akrabası Neandertallar vardı. Bunlar insanlara çok benzese de, kemikleri ve kafatasları biraz daha farklı. Dolayısıyla bulunan fosillerin, günümüz insanı gibi olması gerekli.

En eski fosil kemikler

En eski fosil kemikler

Genellikle bilinen en eski insan olarak, adına Lucy verilen 3.2 milyon yıllık fosiller gösteriliyor. Lucy’nin modern insanların atası olduğu söylenirken, 2 yıl önce de Etiyopya’da Lucy’nin bulunduğu yere oldukça yakın bir bölgede başka fosiller ele geçirildi. Bu fosiller doğrudan modern insanlarla ilişkiliydi ve daha yeniydi.

Bunlar dışında Suudi Arabistan’da da insan olduğuna inanılan, 90 bin yıllık fosiller bulunurken, Amerika’da da 13 bin yıllık iskeletler ele geçirildi.

İnsan göçünde yeni keşifler

En eski fosillerin kökeni genellikle Afrika kıtasına dayanıyor. Nature tarafından yayınlanan haritaya göre ise homo sapien türü, Doğu Afrika’dan 150 bin – 200 bin yıl önce göç ettiler ve Arap Yarımadası’na geçtiler. İnsanların Avrupa ve Avustralya’daki varlığı ise çok daha yeni ve 45 – 50 bin yıl öncesine dayanıyor. Bu konuda en genç olarak ise 15-20 bin yılla Amerika ve Kuzey Asya gösteriliyor.

Şu anda insanlığın beşiği olarak Doğu Afrika olarak gösterilse de, araştırmalar hala devam ediyor ve yeni keşifler bulunmaya devam ediyor.

Bu yazı En Yaşlı İnsan İskeleti Kaç Yaşında? ilk olarak bu sitede yayınlanmıştır. Lafmacun.Net - Sosyal İçerik Platformu. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
https://lafmacun.net/en-yasli-insan-iskeleti/feed/ 0