20. Yüzyılın En Önemli Sopranolarından Biri: Leyla Gencer
Dünyaya mal olmuş bir Türk opera sanatçısı Leyla Gencer ile ilgili birkaç bilgiyi listeledik.
1. 1928 yılında İstanbul’da doğdu.
Türk ve müslüman bir baba ve Polonyalı Katolik bir annenin kızıydı. Buna istinaden Gencer, bir röportajında “Müslüman ve oryantal bir altyapıdan geliyorum.” demiştir.
2. İtalyan Lisesi’ni bitirdi ve İstanbul Devlet Konservatuarı’nda şan eğitimi aldı.
Konservatuarda, Ünlü Fransız Reine Gelenbevi, ünlü orkestra şefi Muhittin Sadak ve besteci Cemal Reşit Rey’in öğrencisi oldu.
3. Ünlü İtalyan soprano Giannina Arangi-Lombardi ile tanıştıktan sonra Ankara’ya gitti.
Ankara Devlet Konservatuarı’nda onun özel öğrencisi olarak çalışmalarını sürdürüyordu. Hocası Arangi-Lombardi, kızı hastalandığı için İtalya’ya dönmek zorunda kaldı ve bir yıl sonra burada yaşamını yitirdi. Daha sonra çalışmalarını İtalyan bariton Apollo Granforte ile sürdürdü.
4. Opera kariyeri Santuazza rolü ile başladı.
Gencer, Ankara Operası’nda korist olarak görev yapmaktayen Ankara’ya geldiği yıl olan 1950’de sahnelenmeye başlanan Cavellerine Rusticana operasındaki Santuazza rolü ile opera kariyerine başlamış oldu.
[irp]5. 1950-1958 yıllarında devlet konuklarına verilen resitallerde en çok görev alan sanatçılardan oldu.
ABD devlet başkanlarından Harry S. Truman, Dwight Eisenhower, Yugoslavya’nın kurucusu Mareşal Tito, İran Şahı Rıza Pehlevi ve eşi prenses Süreyya, Ürdün Kralı Hüseyin, huzurunda resitaller verdiği devlet konuklarındandır.
6. 1953 yılında Roma’ya ilk kez gitti.
Türkiye ve İtalya arasında imzalanan Kültür Anlaşması çerçevesinde bir radyo konseri vermek için Roma’ya gitti. Bu konserdeki başarısı üzerine Cavellerine Rusticana operasındaki başrolü o aldı. Bir sonraki sezon Napoli’nin ünlü San Carlo Operası’nda Eugenio Onegin ve Madam Butterfly operasında başrol oynama teklifi aldı. Böylece uluslararası serüveni başlamış oldu.
7. Madam Butterfly operasındaki başarısı ile Napolililer’in sevgisini kazandı.
Ve Napolili Türk adıyla anılmaya başladı. Başarısı bir sonraki sezon San Carlo Operası’nda sahnelenen La Traviata’daki Violetta rolü ile sürmüştü. Sanatçı Violetta’yı İtalya dışında Amerika, Rusya, Polonya, Türkiye ve Avusturya’da seslendirdi.
8. ABD’deki serüveni ise şu şekilde oldu.
1957 sezonunda San Fransicso Operası’nda sahnelenen La Traviata operasında başrolü Leyla Gencer, Lucia di Lammermoor operasında ise dünyaca ünlü soprano Maria Callas üstlenmişti. Callas’ın gelmemesi üzerine Lucia rolünü de Gencer üstlendi ve büyük başarı kazandı. O günden başlayarak ABD’de sayısız opera temsili, resital, konser gerçekleştirdi.
9. 26 Ocak 1957 gecesi kendisine koyduğu hedefine ilk defa ulaştı.
Milano’nun ünlü La Scala Tiyatrosu’nda sahneye çıktı. Fransız besteci Francis Poulenc’in Carmelitler’in Diyaloğu eserinin dünyadaki ilk temsilinde başrolü (Lidoine-başrahibe) oynadı.
10. Gencer, 1960’larda mesleğinin doruğuna çıktı.
Hiç bilinmeyen operaları seslendirmeyi sürdürdü. 1963’te Verdi’nin unutulmuş operası “Kudüs”te başrol Elena’yı oynadı. Bunu Donizetti’nin hiç bilinmeyen operası “Robert Devereux”daki Kraliçe Elizabeth rolü ve Bellini’nin 130 yıldır sahnelenmeyen “Beatrice di Tanda” operası takip etti.
11. 1985 yılında sahnelere veda etti.
Kariyerini akademik olarak devam ettiren sanatçı, uluslararası yarışmalarda jüri üyesi olarak görev aldı. Bunun yanı sıra opera üzerine birçok festival, konferans ve seminere katıldı. Ayrıca İstanbul’da kendi adını taşıyan “Uluslararası Şan Yarışması”nın kurucusudur.
12. 10 Mayıs 2008’de Milano’daki evinde hayata gözlerini yumdu.
12 Mayıs günü Milano’da La Scala Operası’nın Santa Babila Kilisesi‘nde düzenlenen kalabalık bir törenden sonra vasiyeti doğrultusunda krematoryuma götürülerek yakıldı. Leyla Gencer’in külleri daha sonra İstanbul’a getirildi. Kendi vasiyeti gereği küller, 16 Mayıs günü Dolmabahçe Sarayı ile Dolmabahçe Camii arasındaki yapılan bir törenden sonra Dolmabahçe açıklarında Boğaz sularına döküldü.