Uhud Savaşı Tarihi, Nedenleri, Sonuçları, Kim Kazandı?

Uhud Savaşının Tarihi, Nedenleri, Sonuçları, Kim Kazandı bu soruların cevaplarını bütün detaylarıyla yazımızdan öğrenebilirsiniz.

Uhud Savaşı 625 yılında Medine yakınlarında Müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında gerçekleşen ikinci büyük savaş. Bu savaş Medine’ye yaklaşık bir saat uzaklıktaki Uhud Dağı’nın eteklerinde yapıldığı için bu adı almıştır. Uhud Savaşı bir savunma savaşıdır. Bir yıl önce yapılan Bedr Savaşı’nda Mekkeli müşrikler ağır bir yenilgi almışlardı. Kureyş kabilesi önde gelen kişilerinin büyük bir bölümünü bu savaşta kaybetmişti. Şam ticaret yolunun kontrolü de Müslümanların eline geçmişti.

Uhud Savaşı Nedenleri

İslami kaynaklar, Mekkeli müşriklerin ticaretten elde ettikleri parayla Ebu Süfyan komutasında 3000 kişilik bir ordu hazırladıklarını ve Müslümanlara saldırdıklarını belirtmişlerdir. Yine İslami kaynaklara göre Müslümanların orduları 1000 kişiden oluşuyordu. Müşriklerin amaçları kendilerince Bedir Savaşının intikamını almak ve Müslümanları Medine’den çıkarmaktı.

Hazırladıkları ordu 700 askeri zırhlıdan, 200 atlıdan oluşuyordu. 3000 adet develeri vardı. Müşriklerin lideri konumundaki Ebu Süfyan’nın karısı Hind de savaşa katılmıştı. Müşrikleri yaptığı konuşmalarla savaşa teşvik ediyor ve hatta kadınları da savaşa dahil ediyordu.

Köleleri dahi Müslümanları öldürmeleri için kışkırtıyor, bunu yapmaları karşılığında özgürlüklerinin yanı sıra çok sayıda mücevher, altın gibi değerli madenler vaat ediyordu. Savaş sonunda bu kölelerin bir kısmı Müslüman oldular. İslam tarihinden öğrendiğimize göre, Peygamberimiz’in amcası Abbas Mekke’de bulunuyordu ve Müslüman olduğu halde oradaki halktan bunu gizliyordu.

Medine’ye gitmek istediyse de Peygamberimizin isteğiyle Mekke’de kaldı. Bu sayede Mekke’deki bütün hazırlıklar Peygamberimize önceden bildirilmiş oldu. Peygamberimiz görevlendirdiği birkaç sahabeyle bu hazırlıkları kontrol ettirdi. Bundan sonra savaş için hazırlıklara başlandı. Ansızın baskına uğranmaması için Medine çevresine nöbetçiler yerleştirildi. Ashab-i Kiram silahlandırıldı.

Peygamberimiz ensar (Medine’de yerleşik Müslümanlar) ve muhaciri (Medine’ye hicret etmiş Müslümanlar) toplayarak savaş için istişarede bulundu. Medine’nin içinde savunma savaşı yapmak ve Medine dışına çıkarak meydan savaşı yapmak üzere iki görüş orta-ya atılmıştı.

Uhud Savaşı nasıl oldu?

Peygamberimiz yakın zamanda gördüğü rüyanın da etkisiyle savunma savaşı yapılmasına karar verdi. Ancak bazı sahabeler saldırı savaşı yapmak istiyorlardı. Bunu Peygamberimize bildirince, o da kabul etti. Hazırlıklar tamamlandı. İslam ordusu yaklaşık 1000 kişi idi. Bunlardan 100 tanesi zırhlıydı ve iki de at vardı. Uç sancak oluşturuldu. Medine’de Peygamberimiz vekil olarak Abdullah bin Ummü Mektum’u bıraktı. Cuma günü ordu yola çıktı.

Uhud Dağı’na doğru giderken Yahudilerden oluşan 600 kişilik bir kuvvet İslam ordusuna katılmak istedi. Bunlar münafıkların başı olan Abdullah bin Ubey bin Selul’ün müttefikleriydi. Peygamberimiz, Müslüman olmayan bu birliği ordusuna kabul etmedi. Münafıkların başı da bu durumda 300 yandaşıyla beraber İslam ordusundan ayrılarak geri döndü. Daha savaş başlamadan İslam ordusu 700 kişiye düştü. Geceyi geçirmek için Medine ve Uhud arasındaki Şeyhayn bölgesinde konakladılar.

Peygamberimiz orduyu teftişinde çocuk yaştaki sahabeleri fark etti ve onları ordudan ayırdı Yalnız özel yetenekleri olan Semure ve Rafi adındaki iki sahabenin orduda kalmalarına izin verdi. Ertesi sabah Uhud’a doğru harekete geçildi. Varıldığında savaş için en uygun alan belirlendi ve ordunun yerleştirilmesi işlemi Peygamberimiz tarafından yapıldı. 50 kadar okçu Ayneyn Geçidi’ne yerleştirildi. İki taraf da düzenini alınca savaş başladı.

Kureyşlilerin sancaktarları tek tek öldürüldü. Bunun neticesinde karşı tarafta huzursuzluk ve düzensizlik baş gösterdi. Orduda yer alan kadınlar da kaçmaya başladılar. Böylece savaşın birinci bölümü bitmiş oldu. Düşman ganimetleri bırakarak kaçıyordu. Savaş meydanındaki İslam ordusu askerleri ganimeti toplamaya başladı. İslam ordusu okçuları mevzilerini bırakıp ganimet toplamaya gittiler.

Yalnız sekiz okçu yerinde kaldı. Geçidi geçmek için önceden birkaç hamle yapan müşrikler bu durumu fırsat bilip geçitten geçerek savaş alanına girdiler. Mevzilerini terk etmeyen sekiz sahabe şehit oldu. Hiç beklemedikleri bir anda Müslümanlar saldırıya uğradılar. Bu durumu gören diğer müşrikler kaçmayı bırakıp geri döndüler. İki ateş arasında kalan Müslümanlar pek çok şehit verdiler. Kölelerden biri Hazreti Hamza’yı da şehit etti. Müşrikler bundan sonra Peygamberimizin karargahını hedef seçtiler.

Uhud Savaşı sırasında Peygamber Efendimiz yaralandı

Peygamberimize çok benzeyen bir sahabeyi o sanarak şehit ettiler. Süregelen çarpışmalar-da Peygamberimizin alt dudağı yarıldı, yüzü kanadı ve dişi kırıldı. Savaş sonunda müşrikler üstün gelmişlerdi. Buna rağmen duydukları büyük korkudan dolayı savunmasız durumdaki Medine’ye saldıramadılar. Müşrikler kesin olarak Mekke’ye döndüler. Buna rağmen Peygamberimiz Medine’yi korumak için tedbir aldırdı.

Düşmanı iyice sindirebilmek için 70 sahabe ile birlikte üzerlerine gitti. Yolda müşriklerin tekrar saldırmak için güç toplamakta olduğunu öğrendiler. Bu olay Peygamberimizin bir mucizesidir. Peygamberimizin üzerlerine geldiğini öğrenen müşrikler korkarak dağıldılar.

Uhud Savaşı sonuçları

Uhud Savaşı’nda müşrikler 30 kişi kaybetmişlerdir. Müslümanlarsa 70 şehit vermiştir. Bu savaşta her ne kadar müşrikler üstün gelmiş görünseler de, bu olay Allah’ın Müslümanlara bir imtihanıdır. Müslümanlar Peygamberimizin verdiği emirlere itaat etmelidirler. İtaat etmezlerse başlarına çeşitli denemeler gelebilir. Uhud Savaşı bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Bu savaşın ardından münafıklar Müslümanlardan kesin olarak ayrılmıştır.

Uhud Savaşı üç aşamalıdır. Birinci aşama İslam ordusunun üstün gelmesi, ikinci aşama müşriklerin şiddetli hücumu, üçüncü aşama ise Müslümanların güçlü savunması ve düşmanın kaçmak mecburiyetinde kalmasıdır.

Exit mobile version