Instagram takipçi satın al
Yaşam - insanListelerTarih

Tiksindirici Bir Eylem; Dünya Genelinde Yamyamlık Tarihi

Yamyamlık nedir? Dünya genelinde yamyamlık tarihi ile ilgi bilgileri örneklerle detaylandırarak yazımızda paylaştık.

istanbul temizlik şirketi

Tarihin belki de en şanssız kurbanları ilk zaman insanlarıdır. Yamyamlık onlar için doğal bir durumdur. Tarihçiler için bıraktıkları izler o kadar eskidir ki çoğu zaman bulunamaz ya da anlaşılamaz. Bazı belgeler de tarihçilerin, arkeologların, antropologların, sosyologların… şu anki yorumlama kapasitesine uymaz. Bilim adamları da “biz bulamadık” demek yerine “onlar henüz yapamamışlardı” sloganını sever. Mesela biz okullarımızda çocuklarımıza ilk insanların yazıyı ve hatta konuşmayı bilmediklerini, ateşi kullanamadıklarını, tarım yapamadıklarını, elbise bilmediklerini… anlatırız. Ve tarihi gelişim içinde bulunduğu dönemi anlatırız.

“Evet çocuklar, neymiş? Paleolitik çağın sonlarına doğru ateş bulunmuştur. Sınavda bunu sorarım.”

Yamyamlık TarihiAslında başta İslam olmak üzere özellikle semavi dinlerin bu soru(n)ların bir kısmına cevabı vardır. Adem ile Havva’nın cennette üzerlerinde nurani bir giysi olduğu malum günahı işleyince bu giysinin yok olup birbirlerinden utandıkları, daha sonra örtünmeyi öğrendikleri ( demek ki kıyafet biliniyor.); Kabil ile Habil kavgasında kurban (sunu) olarak birinin kuzu diğerinin buğday getirdiği (demek ki hayvan ehlilleştirilmiş ve tarım yapılabiliyor.) ilk cinayetten sonra Kabil’in kardeşini gömmeyi öğrendiğini… (demek ki cenaze defni biliniyor.) dini olarak kabul ediyor ancak tarih biliminin yöntemi açısından kabul edemiyoruz.

Olaya doğru bakmak gerekirse biz “yazıyı Sümerler M.Ö 3500 de bulmuştur.” derken yanlış bir yargıda bulunuyoruz. “şu ana kadar elimize geçen en eski belgeler Sümerlerin M.Ö 3500 de yazdığı tabletlerdir.” demeliyiz. Belki onlardan binlerce yıl önce bambaşka bir topluluk yazı kullandı ama biz henüz bulamadık. Nitekim çok sık verilen bir örnek vardır. Biz lise çağlarındayken Osmanlılarda ilk para Orhan Gazi tarafından bastırılmıştır derken şu anda Osman Gazi tarafından bastırılmıştır diye düzelttik bilgilerimizi. (yenisi gelene kadar belki de)

Yamyamlık Gelenek midir?

Bu kadar uzun bir girizgahtan sonra asıl meselemize gelelim. Yamyamlığın ilk çağ toplumların geleneği olduğuna dair belirtiler var. 2006 yılında İspanya’daki bir kazı alanında çalışma yapan bilim adamları “43.000 yıl önce Neandertaller ve insanlar birbirleriyle beslendiler.” diye bir sonuca vardılar. delil ise iskeletlerin kemiklerinde, doğrandıklarına dair çeşitli kesilme ve koparılma izlerine rastlanması… ne kadar güvenebilirsek o kadar bilgi.

Fakat yamyamlık hakkında çok daha sağlam -yazılı- kanıtlarımız var. Hem de bazıları bizim coğrafyamızda. Büyük bir çoğunluğu açlık, kıtlık zamanlarındaki zorunluluktan kaynaklansa da bazılarında açlık tehlikesi ortadan kalktıktan sonra da insan eti yemenin bir gelenek daha da kötüsü zevk haline geldiği örnekler. Biz daha çok meselenin bu boyutundan yaklaştık.

ANTAKYA’DA HAÇLI YAMYAMLIĞI

ANTAKYA’DA HAÇLI YAMYAMLIĞI
Haçlıların Antakya Kuşatması

Kayıtlara geçmiş yamyamlık olaylarından biri Haçlı seferleri sırasında Antakya’da yaşanandır. Bohemond, bir kaç Türk esirini boğazlattı, herkesin gözü önünde kızarttı. Sonra seyredenlere seslenerek, iştahını tatmin etmek için geldiğini söyledi. (Bazı araştırmacılar bunu ordu içine sızmış Türk casusların gözünü korkutmak için yapıldığını gerçekten de bir müddet sonra Türk komutanlara gelen istihbaratın azaldığını savunuyorlar.) Fakat bir müddet sonra kuşatanlarda açlık şikayetleri başladı. Pierre I’Ermit şu tavsiyede bulunur: “Açlığınızın sebebi korkaklığınızdır. Türk cesetlerini toplayın. Tuzlayarak pişirilirse daha lezzetli olur.”Bunun üzerine Fransızlar onun dediğini yaptılar. (Funck Brentano – Les Croisades)

“Bunun üzerine on bin haçlı toplandı. Türk ölülerinin derileri yüzüldü, bağırsakları çıkartıldı. Etleri haşlama ve kebap yapıldı. Adamlarımız bu etleri doyasıya yediler, ama ekmeksiz olarak. Bunu gören zincire vurulmuş Türkler çok korktular, et kokusundan duvarlara dayandılar. Yirmi bin putperest (Türkleri kastediyor) bu manzarayı seyretti; ağlamadık Türk kalmadı! (…) Adamlarımız kendi aralarında konuşuyorlardı: “Şu Türk eti, zeytinyağlı domuz sırtı ve jambondan daha iyidir!” Ortalıkta Türk ölüsü kalmayınca, mezarlıklara varıp Türk ölülerini çıkardılar. Onlardan bir tepe yaptılar. Bağırsaklarını çıkarıp Asi Nehri’ne attılar; etlerin derilerini asıp rüzgarda kuruttular!”

HAÇLILAR BU SEFER MAARA’DALAR.

Keşiş Robert Maarra yamyamlığı

Haçlılar Antakya’dan sonra Maarratu’n-Numan (Maara) şehrini kuşattı. Keşiş Robert Maarra yamyamlığı için şunu söylemiştir: “Adamlarımız çatılarda yürüyorlar ve sanki yavruları çalınmış dişi yaban aslanı gibi saldırıp, yiyip, içiyorlardı. Yılların ağırlığı altında ezilmiş ihtiyarları ve küçük çocukları parçalayıp yiyorlardı. Para bulmak için Müslümanların karınlarını deştiler. Kan, akarsular gibi yollardan aktı, her yerde cesetler vardı.” Aix Başpiskoposu da: “Adamlarımız ölülerini yiyerek dahi Müslümanlar ve Türklerle savaşmış oldular.” diyerek memnuniyetini dile getirmiştir.

Raoul de Cean şöyle der: “Bizim Fransızlar, Maarra’da esir alınan Müslümanları kazanlarda pişirdiler ve çocuklarını da şişe geçirip kızarttılar.” Brentano’nun nakli de ilginçtir: “Fransızlar Müslüman Arapları ve Türkleri ikiye kesip güya yuttukları altınları arıyorlardı. Diğer bir grup ise Müslümanları parça parça kesip pişiriyordu.”

En büyük şikayet yetişkinlerin etlerinin kızartma için uygun olmaması idi. Tarihçisi Albertus ise: “Adamlarımız Türkleri, hatta köpekleri yiyorlardı” diye not düşmüş. Türkleri yemek değil ama köpekleri yemek pek soylu kabul edilmemiş anlaşılan.

Alder Lake Olayı – The Donner party

Alder Lake Olayı

Tenteli at arabalarından oluşan konvoylarla vahşi batıya doğru yeni bir yaşam kurmak için yola çıkan maceraperestlere Red Kit çizgi filmlerinden hepimiz aşinayızdır. Çizgi filmlerdekinin aksine bu ilk yerleşimcilerin esas düşmanları yerliler değil zorlu yol ve doğa koşulları idi. 1846’da büyük bir konvoy California yolundayken Sierra dağlarında sıkışıp kalınca 20 arabalık bir grup (yaklaşık 90 kişi) ana konvoydan ayrılarak şansını denemeye karar verdi. Alder Lake denilen bölgeye geldiklerinde kar ve tipi yüzünden daha fazla ilerleyemediler ve bölgede kaldılar. 24. gün ilk ölüm yaşandı. İlk gün kendilerine hakim oldularsa da daha sonra bebeği yemeye karar verdiler. (ateş yakamadıkları için çiğ yediler) ve bu kar esareti 6 ay kadar sürünce ölenleri yemeye devam ettiler fakat yetmediği zaman aralarından bazılarını yemek için kendileri öldürdüler. Sonuçta 37 kişinin cesedi 53 kişinin hayatta kalmasını sağlamıştı. bu olay tarihe The Donner party olarak geçti.

Yaşamak İçin Yamyamlık

Old ChristiansEkim 1972 de, Uruguay’ın Old Christians isimli rugby takımını taşıyan uçak And Dağları üzerinden geçerken daha sonra Gözyaşları Buzulu olarak anılacak zirveye çarparak düştü. Yolculardan 18’i kazaya bağlı olarak hayatını kaybetti, 8 kişi ise iki hafta sonra çığ altında kalarak can verdi. 3 kişi de sonradan açlık ve soğuktan öldü. Fakat 16 kişi 2,5 aylık yaşam mücadelesini kazanarak hayatta kaldılar. Hiç bir bitkinin ve hayvanın olmadığı bölgede arkadaşlarının cesetlerini yiyerek.

İlk bir kaç gün uçaktaki ve bavullardaki yiyecek parçaları ile idare ettiler. 11. gün enkazda buldukları bir radyodan hayatlarından umut kesildiğini ve arama çalışmalarının durdurulduğunu öğrenmişlerdi. 60. gün aralarından ikisi bir umutla yola çıktı. Yaklaşık 10 gün sonra birkaç köylüyle karşılaşıp kendilerinin ve diğerlerinin kurtulmasını sağladılar. Yamyamlık olayı halka duyurulmadı. Kazazedeler yanlarında bulunan peynirleri yiyerek hayatta kaldıklarını söyledilerse de bölgeye gelen gazeteciler yenmiş parçalanmış cesetlerin fotoğraflarını yayınladılar. Ölen kişilerin aileleri ise sağ kalanların durumlarını anladıklarını belirterek herhangi bir suçlamada bulunmadılar. Olay 1993 yılında “Yaşamak İçin” ismiyle beyaz perdeye aktarıldı.

Bunlar dışında pek çok kaydedilmiş pek çok yamyamlık var. Maya ve Aztek yerlilerinin rakiplerini yedikleri savaşlar, Afrika’da şifa getireceği umuduyla albino çocuklarının kaçırılıp yenmesi, Orta Afrika Cumhuriyetinin eski diktatör lideri Jean-Bédel Bokassa’nın devrilmesinden sonra malikanesinden çıkan insan eti parçaları, Sovyet devrimi sırasında Rusya ve Ukrayna kıtlıkları sırasında görülen yamyamlık vakaları, Çin’deki büyük kıtlık’ta ölenlerinin etlerinin yenmesine idarecilerin izin vermek zorunda kalması, değişik ülkelerde ortaya çıkan kurbanlarını öldürüp yiyen sapık seri katiller  ve daha niceleri…

İNSAN HER ZAMAN İNSAN DEĞİLDİR…

 

İlginiz Çekebilir

Yusuf Ömer TÜRK

Ege Üniversitesi Bilgisayara Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra yazılım geliştirme ve akıllı telefon teknolojilerini yakından takip etmeye başladım. Yeni çıkan veya çıkacak bir çok teknolojik yeniliği dünya ile aynı zamanda sizlere aktarmaya çalışıyorum. Mail adresim: yoturk@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu