Instagram takipçi satın al
TarihListeler

Osmanlı’da Kardeş Katli Neden Yapılırdı?

Osmanlı zamanında görülen kardeş katli neden yapılırdı? Kardeş katlinin nedenleri nelerdir? Kardeş katli ile igili neler söylenmiştir?

istanbul temizlik şirketi

Kardeş katli ile ilgili olarak şuradan başlayabilirsiniz. Bundan dolayı İsrailoğullarına şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.”         Maide 32

Tarih boyunca hükümdarlar hatta kabile, klan reisleri iktidarı elde edebilmek, egemenliklerini korumak, kendilerini alternatifsiz bırakmak, dışarıya karşı istikrar sağlamak, hayatlarını garanti altına almak ya da iç savaşı engellemek/ sonlandırmak … gibi pek çok sebep yüzünden kendi ailelerinden insanları öldürmüşlerdir.

Neden kardeş katli?

Neden kardeş katli?

Adı her ne kadar “kardeş katli” olarak literatüre girmişse de kavram “hanedandaki tüm muhtemel rakiplerin bertaraf edilmesi” olarak anlaşılır. Kardeş katli çoğu zaman taht kavgası olarak algılanır. Ancak bizim bu yazıda temel hedefimiz sürmekte olan bir mücadele içindeki hükümdar adaylarının birbirlerini öldürmesi değil; henüz mücadeleye hiç girmemiş doğal olarak da “otoriteye karşı suç işlememiş” şehzadelerin durumudur.

Türk tarihinde ezelden beri var bu uygulamanın zirveye ulaşması Fatih Kanunnamesi ile olmuştur. (Bazı araştırmacıların mevcut metnin gerçekliği ile ilgili itirazları vardır.) Kanunname aslında süregelen pek çok uygulamanın düzenlenip yazıya geçirilmesidir. Sultan Mehmet II bu hususu kendisi de belirtmiştir: “Bu kanunname atam ve dedem kanunudur ve benim dahi kanunumdur…” diye başlayan metnin en tartışılan kısmı: “…ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem içün katl itmek münâsibdir. Ek-ser-i ulemâ dahi tecviz itmişdir. Anınla âmil olalar.”  (KANUNNAME-İ AL-İ OSMAN (Tahlil ve Karşılaştırmalı Metin) Abdülkadir ÖZCAN) 

Elbette ayetle sabit olan masum birini öldürmenin günahından doğacak sorumluluğu kaldırmak için “ekser ulema”nın cevaz verirken kullandığı en önemli argüman yine başka bir ayet daha doğrusu ayetin parçasıdır. “Fitne adam öldürmekten daha kötüdür.” fakat ifadenin tamamını aldığımızda “Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescidi Haram’ın yanında, onlar savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa onları öldürün. İnkar edenlerin cezası böyledir.” Bakara 191. Görüldüğü gibi temel vurgu Hz. peygamber döneminde müşriklerle yapılan mücadeledir. Elbette Kuran hükümleri diğer zamanları da kapsar. Fakat bu açıdan baktığımızda da adam öldürmeyi aklamaktan teşvikten ziyade fitnenin zararıdır. Eğer padişahların kardeş katletmesi sadece “nizam-ı alem” aşkına ise Bizans imparatorları da, İslam öncesi Türk devletlerinin hakanları da, Rus Çarları da gayet mütedeyyin davranmışlardır.

Osmanlı'da hanedan içi dökülen ilk kan

Osmanlı’da hanedan içi dökülen ilk kan

Osmanlı’da hanedan içi dökülen ilk kan -zayıf ama çok yaygın bir rivayete göre- Osman Gazi’nin amcası Dündar Bey’i öldürmesi vakası sayılır. Hafızalara kazınmış meşhur öldürmelerin önemli bir kısmı mücadeleyi kaybedenlerin akibetleridir ki devlet yönetiminde anlaşılabilir vakalardır. 1.Murat’ın oğlunu, fetret döneminde “çelebi” kardeşlerin birbirlerini, II.Bayezıd’ ın Cem Sultan’ı katletmesi gibi örnekler bu babda sayılabilir.

Ancak Yıldırım’ın, babasının savaş meydanında öldüğünde ağabeyi Yakup Bey’i , Fatih’in tahta geçer geçmez daha sütte sayılacak kardeşini, Yavuz’un kardeşlerinden hızını alamayıp yeğenlerini, Kanuni’nin oğulları ile beraber torunlarını boğdurtması vicdanlara vurulan darbeler olsa da tarih kitaplarında bahane hep hazırdı: “Nizam- ı alem” için. Nasıl bir nizamdır ki 2-3 yaşındaki bebekleri öldürerek ayakta kalmaktadır.

III.Murat ve III.Mehmet zamanında ipin ucu iyice kaçmıştır artık. III. Murat’ ın hamile cariyelerinin bir kısmının boğazın serin sularına kavuşturulduğu halk arasında acı bir hikaye olarak anlatılmış, III. Mehmet’in culüs gecesi yine çoğu küçük yaşta 19 şehzadeyi katlettirmesi  de güya hep nizam içindir.

Sultan Ahmet’in gerek dini hassasiyetlere sahip olması gerekse padişahın yaşı ve gelecek şehzadeler için duyulan endişeler bu çirkin adeti en azından resmi kural olmaktan çıkardı. Daha sonraları kardeş katli devam etse de  hiç değilse padişahlar artık bunu hukuki zorunluluk olarak gösteremediler.

Yukarıda da belirtildiği gibi tahta göz dikip mücadeleye giren kardeşler, oğullar, zaten gözlerini karartmış “ya ben ya o” düşüncesiyle akıbetlerini haketmişlerdir. İki yaşındaki bir bebeğin öldürülmesini, “ileride büyür de iç savaş çıkarabilir, binlerce kişi öleceğine bu sabi ölsün.” diyerek savunmak için -vicdan- denilen o yüce kavramı budamak gerekir.

Kadimden töredir kardeşe kıymak

Atayı anayı gussalı komak

Aşıkpaşazâde

İlginiz Çekebilir

Ömer Gül

Kocaeli Üniversitesi Halkla ilişkiler bölümünden mezunum. Türkiye genelinde yaşanan olayları takip ederim, aynı zamanda teknolojik gelişmeler ve magazin dünyasıyla ilgili konularda yazmayı da seviyorum. Tarafıma Ogul@gmail.com mail adresimden ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu