Instagram takipçi satın al
Faydalı BilgilerListeler

Gül Bakımı ve Yetiştiriciliği

istanbul temizlik şirketi

Gül Bakımı ve Yetiştiriciliği önemli konulardan birisidir. Bu yazımızda size Gül Bakımı ve Yetiştiriciliği hakkında önemli konulara değineceğiz.

Gül özellikle dış mekanlarda yetiştirdiğimiz belki de en çok tercih edilen süs bitkileri arasında yerini almaktadır. Gül türlerine göre değişiklik göstermekle birlikte genel olarak 1-2 metre boylanabilen çok yıllık bir bitkidir. Kış aylarında dinlenmeye geçen bitki baharla birlikte tekrardan canlanır. Gövdesi ve dalları dikenlidir. Gül çok değişik çiçek rengine sahiptir. Kırmızı, beyaz, sarı, pembe renginde bir çok çeşidi vardır. Yapılan çalışmalar sonucunda çok farklı şekilde güllerin de üretimi yapılmaktadır. Kesme çiçekçilik sektöründe en ön sıralarda yerini alır gül. Pazarı çok fazladır. Hobi yetiştiriciliğinin yanında kesme çiçekçilikte de çok önemli bir yere sahiptir.

Güller hayatımızda çok önemli bir yere sahip olan bitkilerdir. Hemen her türünün, renginin bir anlamı vardır. Hayatımıza anlam katar. Aşkı, sevgiyi, sadakati, mutluluğu, evliliği simgeler. Ona göre renk almıştır. Her renginin bir anlamı vardır. Gül yetiştiriciliği yapmak ayrıca bir terapidir. Çoğu insan rahatlamak, dinlenmek, sıkıntılarını gidermek için gül yetiştiriciliği yapar. Onlarla konuşur, dertleşir. Güller de buna karşılık veren bitkilerdir. Ne kadar ilgi gösterirseniz onlar da o kadar güzel çiçeklerini sizlere sunar.

Siz de Gül Bakımı ve Yetiştiriciliği yazımızı okuyarak kolay bir şekilde gül yetiştiriciliği yapabilirsiniz. Ayırca gül yetiştiriyorsanız güller hakkında bazı önemli bilgilere sahip olabilirsiniz. Bakımından tutun da hastalık ve zararlılarına kadar birçok konuya değinmeye çalıştık.

Gül Bakımı ve Yetiştiriciliği

1- SICAKLIK İSTEĞİ

Gül yetiştiriciliğinde sıcaklık önemli bir yere sahiptir. Özellikle sera yetiştiriciliğinde sıcaklık değerleri çok önemlidir. Sera yetiştiriciliğinde gül için ideal sıcaklık 15 – 20 C derecedir. Daha düşük sıcaklıklarda verim daha düşük olmaktadır. Bu değerlerin üzerinde de gül üretimi yapılabilir ancak 35 C derece üzerindeki sıcaklıklarda bitkinin gelişimi olumsuz etkilenir.

2- IŞIK İSTEĞİ:

Gül gelişiminde en önemli etkenlerden birisi de ışık faktörüdür. Çok yapraklı güller için ışık oldukça önemlidir. Ne alaka diyebilirsiniz. Bol yapraklı güller ışıkla buluştuklarında daha fazla fotosentez yaparlar ve gelişimleri de fotosentez olayıyla doğru orantılıdır. Gülün yaptığı fotosentez miktarı arttıkça gelişimi de o yönde artacaktır. Yaz aylarında güneş ışığının fazla olmasından dolayı çiçeklenme de fazla olmaktadır. Yeteri kadar güneş alamayan gül bitkinizin çiçekleri de az olur. Özellikle dış mekanlarda yetiştirilen güllerin gölgelik alanlarda kalan kısımlarında çiçeklenme sayısı az olmaktadır. Bolca güneş ışığı alan yerlerde ise çiçek sayısı fazla olmaktadır. Kış aylarında güneş ışığı azaldığından bitkinin çiçeklenmesi de düşmektedir.

Eğer sera yetiştiriciliği yapıyorsanız kışın güneş ışığının azaldığı zamanlarda florasan lamba ile ışık takviyesi yapabilirsiniz.

Güller genel itibariyle ışıklı ve havadar yerleri severler. Ancak aşırı sıcaklardan korumak gereklidir. Aşırı sıcaklardan güllerin sürünücü türleri hariç diğer türleri korumak gerekir. Sürünücü ya da tırmanıcı özelliğe sahip türler aşırı sıcaklıklara daha dayanıklıdır.

3- NEM İHTİYACI:

Fazla nem gül için iyi değildir. Gülün bulunduğu ortamın nem oranı az olmalıdır. Özellikle geceleri nem oranının az olması bitki gelişimi açısından oldukça önemlidir. Ancak çok kuru hava ise bitkide bulunan su oranını düşüreceğinden bu durum da bitki açısından oldukça tehlikelidir. Çok kuru ve sıcak havalarda gülün nem ihtiyacını orantılamak için yapraklarına su püskürtebilirsiniz.

 

4- SU İSTEĞİ:

Gül bitkisinin sulanması oldukça önemlidir. Nasıl sulamanız gerektiğini, ne zaman sulanması gerektiğini bilirseniz çok kaliteli güller yetiştirebilirsiniz. Gülünüzün dikiminden itibaren sulamasını özenle ve dikkatli bir şekilde yapmanız gerekmektedir. Güller özellikle gelişim dönemlerinde suya gereksinimleri çok olmaktadır. Özellikle sıcak yaz aylarında güllerin sulanmasına çok dikkat edilmesi gerekir. Güller dinlenme dönemine girdiklerinde ve budandıklarında su gereksinimleri daha az olmaktadır.

Eğer gül yetiştiriyorsanız ve güllerinizin yapraklarının uç kısımlarında ve bazı yerlerinde kahverengi lekelenmeler meydana gelmişse ve dökülmeye başlamışsa susuz kaldığının işaretidir. Bazı yapraklar cılız kalır.

Gül bitkisi bol suya gereksinim duyan bir bitkidir. Verilen suyun kireçli olmamasına dikkat edilmesi gerekir. Kireçli su verimi düşürmektedir. Ilık su verilmesi de güllerin gelişiminde pozitif yönde etkilere neden olduğu tespit edilmiştir.

Sulamayı genelde sabah erken saatlerde ya da akşam üzeri yapmanız sağlıklı sulama yapmanın temel kurallarından birisidir. Öğlen ya da ikindi sıcağında yapılan sulama verimli olmamaktadır.

5- TOPRAK İSTEĞİ:

Gül Bakımı ve Yetiştiriciliği konusunda toprak önemli bir yer tutar. Güller hemen her toprakta yetişebilir. Ancak kaliteli toprak seçimi daha uzun ömürlü ve daha kaliteli bir bitki elde etmenizi sağlar. Güllerin en sevdiği toprak türü; killi-tınlı ve organik madde bakımından zengin toprak türleridir. Ayrıca toprağının havadar olması, geçirgen karakterli olması da kaliteli gül üretimi-yetiştiriciliği açısından oldukça önemlidir. Gül dikiminden önce toprak bakımının ve işlenmesinin yapılması gerekmektedir. Özellikle ilk defa gül dikilecek toprağın iyice işlenmesi gerekmektedir. İlk defa dikim yapılacak toprak derin bir şekilde işlenmeli ve hazırlanmalıdır. Ayrıca dikilecek toprağın dezenfeksiyonunun da iyi yapılması gerekmektedir.

evde gül bakımı

6- HASTALIK VE ZARARLILARI:

  • Kırmızı Örümcek: Özellikle gül yapraklarında üreyebilen, dikkatli bakıldığında gözle görülebilen zararlılardır. Bir ay kadar ömürleri vardır ancak bu bir ayda dişi olanlar yüz kadar yumurtlar. On gün içerisinde ise yumurtalardan çıkmaya başlarlar. Bu zararlılar yaprakların sararmasına neden olur. Daha sonra bu yapraklar dökülmeye başlar. Özellikle yaz aylarının sıcak zamanlarında yani Temmuz ve Ağustos aylarında üremeleri çok fazla ve hızlı olmaktadır. Kükürt bazlı ilaçlar ile mücadele edilebilir. Ayrıca yapraklarına su püskürtmek, yıkamak bu zararlı ile mücadelede işe yarayacaktır.

  • Afitler: Afitlerin bir diğer adı da bitlerdir. Bu bitler genelde sürgün uçlarında bulunur. Mayıs ve haziran aylarında bolca ürerler. Sürgünlerin bozuk ve şekilsiz büyümesine neden olurlar. Organik fosforlu ilaçlarla mücadele edilebilir.

  • Gül Küllenmesi: Yaprak üzerinde beyaz bir toz olarak görünürler. Yapraklarda, tomurcuklarda ve sürgün uçlarında kıvrılmalara ve küçülmelere neden olur. Tomurcuk açmasını da engelleyen bir hastalıktır. Aşırı nem ve sıcaklık bu hastalığın oluşması ve ilerlemesinde önemli bir etkendir. Küllenme hastalığının artmasını önlemek için gülün bulunduğu ortamın bolca havalandırılması gerekmektedir. Eğer dış mekanda ise bitkiniz hava akımı olan bir yere ekimini sağlayabilir veya saksıda ise böyle bir yere alabilirsiniz. Sulamasını yaparken yapraklarda ya da gövdede su kalmamasına dikkat edilmeli, bu bölgelere su sıçramamasına dikkat edilmelidir. Hastalıklı dallar varsa hemen budama yapılmalı ve bitkiden uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca gül toprağı da havalandırılırsa istenilen sonuç elde edilecektir.

  • Karaleke Hastalığı: Karaleke hastalığı adını oluşturduğu zarardan dolayı almıştır. Bitkide kahverengiden siyaha dönen lekeler oluşturur. Bu lekeler zamanla yayılarak hem yaprakların hem de bitkinin sararmasına neden olur. Daha da ilerlerse çiçekler de kurumaya başlar. Dallarda ve dikenlerde de siyah lekeler oluşturur. Karaleke hastalığından bitkinizi korumak için; güllerinizi sağlıklı beslemeli ve düzenli olarak gübrelemelisiniz. Eğer hasta yaprak veya dalları gördüyseniz bunları zaman geçmeden budamalı ve bitkinizden ayırmalısınız. Çok kuru bir ortamda yetiştiriciliğini yapıyorsanız bulunduğu ortamın nem oranını artırmalısınız.

  • Gül Pası Hastalığı: Güllerde görülen en tehlikeli hastalık türüdür. Eğer bu hastalıkla zamanla mücadele etmezseniz gülünüzü tamamen kaybedersiniz. İlkbahar aylarında yaprakların altında yuvarlak pas şeklinde oluşur. Yaprakların üst kısmında ve dallarda ise daha çok turuncuya yakın renklerde görülür. Gül pası bir mantar hastalığıdır. Gül pası hastalığı ile mücadele edebilmek için şu yöntemler uygulanabilir: Hastalığı gördüğünüz an hemen ilaçlama yapmalısınız. Hastalıklı dal ve yaprakları hemen budamalı ve bitkiden uzaklaştırmalısınız. Nem oranı düşük olmalı. Bitkinin bulunduğu ortamın havadar olması gerekmektedir. Hastalıklı bitkilerden üretim amaçlı aşı gözü alınmamalıdır.

  • Kurşuni Küf Hastalığı: Genelde tomurcuk açmak üzere olan güllerde görülen hastalıktır. Eğer ki bitkinizin gül goncaları kahverengileşip çürüyerek dökülüyorsa bu hastalığa yakalanmış demektir. Açan çiçeklerde de görülebilir. Bu hastalıktan gülünüzü korumak için; bitkinizi güneş alan bir yerde bulundurmalısınız ve yeterince güneşten yararlandığından emin olmalısınız. Bulunduğu ortamın havalandırmasının iyi yapılması gerek. Eğer dış mekanda ise hava akımı alan bir yerde bulundurulması gerek. Aşırı nemden bitki korunmalı. Gübre kullanımında aşırıya kaçılmamalıdır. Fazla azot miktarı bu hastalığın yayılmasındaki temel sebeptir.

İlginiz Çekebilir

Sevda

1990 Antalya doğumluyum, magazin, sinema haberlerini yakından takip eder, onlar hakkında güncel haberler ve içerikler yayınlıyorum. Sozturk@gmail.com adresinden tarafıma ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu