Sosyal Statü ve Hiyerarşik Yapının Kökeni Uruk Kültürü M.Ö 3-4 Binli Yıllar

Günümüzde de devam etmekte olan bu yapının kökeni ilk olarak medeniyetler beşiği olan Mezopotamya’da ortaya çıkmıştır.

Epipaleolitik sonrası Mezopotamya’da gerçekleşen Neolitik Devrim M.Ö 7.000’lere tarihlendirilir.Bu dönemde 5-6 dönümlük araziler üzerinde küçük yerleşim yerleri yapan insanlar arpa ve buğdayı kültürleştirmiş,keçi-koyun,sığır,öküz,at ve eşşek gibi hayvanlarıda zamanla gözlemleyerek evcilleştirmişlerdir.Bu ilk eşitlikçi ve sınıfsız toplumlar siyasi otoritenin ve yönetime el koyan ruhban sınıfının olmadığı,dayanışma içinde yaşayan toplumlardı.Tabi o kadar da uzun sürmedi.Tarihçi Yuval Noah Harari, tarihin en büyük aldatmacası olduğunu düşündüğü Tarım Devrimi için “İnsanlık için daha iyi bir beslenme veya daha çok keyifli zaman yaratmadı,” diyor. “Daha ziyade nüfus patlamasına yol açarak şımarık seçkinler yarattı.” Özellikle sulamalı tarımın yapıldığı güney mezopotamyada elde edilen + ürün beraberinde bu  +ürünün dağıtımı ve paylaşımı için oluşturulan kamusal yapılar.M.Ö.3-4 binlere geldiğimizde Uruk kentinde farklı sebeplerden ötürü nüfus patlaması yaşanmıştır.Burada dayanışma içerisinde küçük takas ticaretiyle yapılan yaşam tarzından ziyade büyük ticaret ağları kurulmuş ve meslek sınıfları oluşmuştur.Askerler,zanaatkarlar,tekstilciler,tüccarlar,ruhban sınıfı,çiftci ve yöneticiler.

1. Uruk Kenti

Güney Mezopotamya‘da bulunan bu kent G. Leick’in de dediği gibi kentlerin anasıdır.Karmaşık bir sosyal yapıya sahip olan bu kent tam net olmamakla birlikte Nuh Tufanının yaşandığı 4 kentten birisidir. Bu kentin sosyal ve kültürel etkisi maden arayışıyla gelişen büyük ticaret kolinelerinin kurulmasıyla çok büyük bir alana yayılmıştır. Anadolu’da Elazığ-Malatya’ya kadar yayılan bu kültür günümüz sosyal yapısının temellerini oluşturmuştur.

2. Sınıfların Oluşması

O dönemde para olmadığı için alış-verişler arpa ile yapılıyordu.Toprak mülkiyetini sahiplenen yönetici sınıf işçi ve çiftcilere ölçek olarak standart üretilmiş basit çanaklarla arpa ile ödeme yapıyorlardı. Aslında bir bakıma insanlar ilkel yaşam tarzından daha medeni ve otoriter yaşam tarzına geçmişlerdi.Peki bu tüm insanlık için söylenebilirmiydi? Kim vermişti bu kararı?Bütün insanlık adına verilen bu karar…

3. Kültürleri

Anadolu’ya kadar yayılan bu kültürün Elazığ’da bir kolonisi. Bu kültürle yeni tanışan Anadolu halkı çok güçlü bir merkezi otoritenin oluşundan çok çabuk etkilenmiş ve bu sosyal yapının içine hızlı bir şekilde girmiştir.

[irp]

4. Kentlerin Yapısı

Artık İnsanlar 2’ye ayrılmışlardı. Şanlıurfa’da bulunan Hassek höyükte 2 m. yüksekliğinde surlarla çevrili kentin içinde yaşayanlar ve kendin dışında aşağı kent dediğimiz yerde yaşayan insanlar.

5. Arslan Tepe

Çok hızlı yayılan bu kültür ticaret kolonilerini maden yataklarının yakınına kuruyorlardı. Malatya Arslan Tepe’de bunlardan birisiydi.Bakır,gümüş,kurşun için tüccarlar birbirleriyle yarışıyor, yöneticiler saraylarında diyarın 4 bir yanından gelen güzelliklerle süsleniyordu.

6. Habuba Kabira

O dönemden 500-1000 yıl önce eşitlikçi ve sınıfsız toplumlar halinde dayanışma içinde yaşayan insanlar artık 5-10 bin nüfuslu kentlerde yönetici ve ruhban sınıfı için çalışır hale gelmişlerdi. Anadolu çok çabuk teslim olmuştu bu kültüre. Aslında her şey ihtiyacımızdan fazlasını üretmekle başladı. Peki bu daha ne kadar böyle devam etti? Günümüzde hala devam eden bu sisteme bazı toplumlar karşı çıktı. Kimler mi?

7. Uruk kültürünün Anadolu’da ki etkisi sona ermesi

M.Ö 3 bin’lerde Trans Kafkasya’dan Anadolu’ya göç eden ilkel toplumlar Anadolu’da ki sosyal yapıyı nüfus fazlalıklarından dolayı alt-üst etmiş ve kendi sosyal yapılarını getirmişlerdir. Eşitlikçi,sınıfsız toplumsal yapı. Kısa zamanda Uruk kültürünün Anadolu’da ki etkisi sona ermiş ve doğa kanunları,bozkır yasaları eski ilkel denilen sosyal yapı benimsenmiştir.Güney Mezopotamya’da ise Hiyerarşik ve sınıf farklılığının olduğu sosyal yapı devam etmiş ve Sümerlerin, Asurların, Babillerin etkisiyle gelişerek günümüze kadar gelmiştir.

Exit mobile version