Instagram takipçi satın al
Yaşam - insan

Sapanla Kuş Avı

Doksanlı yılların çocukları sanki biraz daha caniydi. Acıma duygumuz şuan ki çocuklara bakış biraz daha azdı, çünkü bizler her şeyde korkutularak büyüyorduk...

istanbul temizlik şirketi

Sapanla Kuş Avı

Doksanlı yılların çocukları sanki biraz daha caniydi. Acıma duygumuz şuan ki çocuklara bakış biraz daha azdı. Çünkü bizler her şeyde korkutularak büyüyorduk. Gulyabanisi İni Cini Perisi bitmek bilmezdi. Oba diye bir terim vardı yemek yemezsek bile o oba gelirdi yemeğimizi alırdı. Oba gelecek söyle yapacak oba gelecek böyle yapacak kimdi bu oba dedikleri. Şuanda araştırsan çadırlarda yaşayan göçebe ailelerin oluşturduğu bir topluluk yani Yörük fakat bizlere sürekli bu Oba farklı aksatılırdı. Kimi yerde de bu Öcü olarak adlandırıldı. Öcüler geldi gelecek bu yüzdendir olsa gerek bizler hep korkutulduğumuz için biraz daha cani oluyorduk. Elimizden mahallede hiç sapan düşmezdi yani kuş lastiği olarak bilinen sürekli ya bir şişe bulurduk hedefcilik dediğimiz oyunu oynardık. Şişeleri dikerdik ve Sapanla vurmaya çalışırdık. Kuş avına çıkardık evden bir çıkardık sabahın erken saatlerin de akşama kadar gelmediğimiz olurdu kuş vurmak için saatlerce bahçeden bahçeye sürüklenirdik.

Sapanla Kuş Avı

Kuş Lastiği

Kuşlar nerede biz oradaydık. Eğer ki büyük bir kuş gördüysek ve vuramamış iler gittiyse o kuşu kovalar dururduk vurmak için saatlerce takipte bulunurduk. Şimdiki çocuklar beni takip et dediklerin de sosyal medya akla gelir bizler kuşları takip ederdik saatler hem de. Onlara tuzaklar kurardık yetmezdi sapanla ava çıkardık. Zaman zaman kazalarda yaşardık elbette bir evin camına denk gelirdi ve işte en kötü duydur o çocukluğumuzun korku dolu anlarından birisidir. Neredeyse etkisi haftalarca sürer ama bizler yine akıllanmayız ve sapanı alır yine kuş avına çıkarız. Hiç bir şey yapamasak bile bir hedef belirlerdik. Mesela bir kutu cola ya da bir şişe bulurduk onu bir yere dikerdik daha sonra genelde yuvarlak taş bulurduk hedefi daha iyi vurduğu için cebimize doldurduğumuz o yuvarlak taşlarla hedefi vurmaya çalışırdık. Saatlerce taş arardık taş toplardık bizim mermimiz cephanemiz taş olurdu.

Kuş Vurmak

Özellikle bir kuşa bir atış yapıp vuramadığımız da ve kuş kaçmamışsa ikinci bir atış hakkımız varsa elimizi cebimize attığımız da eğer ki taş yoksa çok kötü bir andır işte o an. Biz taş bulana kadar kuş kaçar gider ve arkadaşlarla bunu abarta abarta konuşuruz. ‘’Oğlum kuş karşımda çok yakındı kaçmıyordu ama taş bitti vuramadım kuşu taş ararken kaçtı’’ diye ballandıra ballandıra anlatırdık. Yarışlar düzenlerdik en iyi nişancı kim diye. Çocukluğumuzun neredeyse yarısı bu Sapanlarla geçti. Kuş lastiği derdik bizler ve ilerleyen zamanlar da Serum lastik çıktı. Yassı olan lastiklerden daha da iyiydi ve hedefi çok daha iyi vururduk. Şimdiki nesile sapanı versen kendi kendini vurur.

İlginiz Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu