Instagram takipçi satın al
Faydalı BilgilerListelerSağlıkYeme - İçme

Sinameki çayı bağırsaklar için zararlı mı?

istanbul temizlik şirketi
Özellikle beslenme alışkanlıklarımızın değişmesi ve fastfood tüketimin artması ile düzeni bozulan sindirim sistemimizi çalıştırmak için bazen bitkisel çaylara başvururuz ve diyet yapabiliriz. Daha önce hazırladığımız diyet yazımız için tıklayabilirsiniz.
Günümüzün sorunu kabızlık, genellikle vücudun ihtiyacından daha az su ve sıvı tüketimi nedeniyle ve sağlıklı beslenemeden dolayı meydana geliyor. Kabızlık sorunun tamamen sona ermesi tabiki mümkün ancak bunun için sindirim sistemini düzenli ve sağlıklı hale getirmek gerekli. Ancak bazen kısa yoldan gidip özellikle kabızlıkta sıklıkla kullanılan sinemaki çayı gibi çayları kullanırız.  
Sinameki çayı bağırsaklar için zararlı mı?
Sindirim sistemimizin düzenli çalışması için öncelikle beslenme alışkanlıklarımızı düzenlemek ve öğünleri düzenli tüketmek gerek. Mümkünse 3 ana öğün tüketilmeli. Aksi durumda metabolizma kendini kıtlıkta hissedip yavaşlıyor. Su tüketimi her mevsim çok önemli özellikle kabızlık problemi için bir numaralı besinimiz. Günde en az 2-3 litre su tüketmek sağlığımız için önemli. Ayrıca günde 3-4 fincan yeşil çay, adaçayı, mate çayı gibi çaylar hem bağışıklık sistemimizi hemde genel olarak sağlığımız için tüketmemiz gereken çaylar.  Ancak sinameki gibi çaylar bağırsaklarımızın doğal çalışmasını bozduğu için faydasından zararı daha çoktur.
Sinameki çayı bağırsaklar için zararlı mı?
Zorunlu olmadıkça müshil ilacı kullanmaya hiç başlamayın. Çünkü müshil, sinameki vb. ürünler içinizi boşaltırken, size gerekli su-vitamin-minerallerin ve hepsinden de önemlisi sizi tuvalete çıkaracak olan faydalı bakterilerin de içinizden kayıp gitmesine, üzerine sifon çekmenize neden olur. Böylece iyice kabız olarak, kısır bir döngüye girebilirsiniz.
Sinameki çayı bağırsaklar için zararlı mı?
Sindirim sistemimizin dostu ise bir su bardağı kefir veya prebiyotik yoğurt. Her gün tüketmeyi alışkanlık haline getirirsek bağırsaklarımız zaten çalışacaktır. Hatta mümkünse kefiri az yağlı sütle kendiniz mayalayın. Birkaç hafta sonra farka inanamayacaksınız. Kefir veya prebiyotik yoğurt tüketemiyorsanız, eczanede gıda takviyesi olarak satılan prebiyotik tozlar alıp her gün yoğurdunuzun içine ekleyebilirsiniz.
Bir süre, muz, patates, şeftali, portakaldan uzak durun, bunlar yerine hayatınıza armutu sokun, kabuğuyla beraber tüketin. Erik, kiraz, kayısı, hurma gibi meyveler de bu konuda gayet iyi iş görecektir. Kurubaklagillerin gücüne inanın. Mercimek çorbası, barbunya pilaki, kuru fasulye, nohut ve mercimek yemekleriyle ciddi düşünün ve haftada birkaç kez bunları tüketin. Zeytinyağlı sebze yemeklerini de ihmal etmeyin ve salatalarınıza zeytinyağı ekleyin.
Akşamdan üç adet gün kurusu kayısıyı bir bardak suya koyun, ertesi gün şişmiş olarak bulacağınız kayısıları yiyin, suyuna da 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ekleyip için. Sorun çözülene kadar buna birkaç hafta devam edin.

İlginiz Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu