Yazı İçi Başlıklar
Pablo Escobar Kimdir?
Pablo Escobar 1949 yılında dünyaya gelmiş ve 1993 yılında vefat etmiş, ünlü bir uyuşturucu baronu dur. Onu ilginç kılan özelliklerden birisi de, dünyaca ünlü bir uyuşturucu baronu olmasına karşın, rahatlıkla siyasete atılabilmiş olmasıdır. Kolombiya’da yaşamış olan Pablo Escobar’ın hayatı hakkındaki detaylara, yazımızın devamında ulaşabilirsiniz.
Pablo Escobar’ın Hayatı
Öğretmen bir anne ve çiftçi bir babanın çocuğu olan Pablo, Kolombiya’nın Rionegro kentinde 1949 yılında dünyaya gelmiştir. Yokluk bir aile yaşantısı olan Pablo Escobar annesine her zaman “Biraz sabret. Büyüdüğümde her şeyi ayağına getireceğim” diyordu.
Yokluk içinde olması ve annesinin yokluk içinde yaşam sürmesini istemeyen Pablo, artık para kazanmak için her yolun kendisi için bir hak olduğunu düşünmeye başlamıştı. Bu düşünce neticesinde, daha küçük yaşlardayken birçok suça bulaştı.
İlk başlarda hırsızlık yapan Pablo daha sonrasında kaçak sigara işine girdi. Sonrasında ise birçok dolandırıcılık işine, adı karıştı.
Uyuşturucu İşine Girdi
Pablo Escobar’ın hayatı en fazla uyuşturucu ile bilinir oldu. Kolombiya’nın en ünlü baronları arasında yer alan Fabio’yu öldürerek, onun uyuşturucu ticaretine el koydu. Fabio Restrepo’nun tezgahını tamamen kendi lehine çevirerek muhteşem bir uyuşturucu karteli oluşturmayı başardı.
Kokain üretimine başlayan Pablo, ürettiği kokaini daha yüksel fiyatlara ABD piyasasına nasıl süreceğini düşünürken, aklına muhteşem bir fikir geldi. Ürettiği kokaini yolcu uçaklarının tekerleklerine gizleyerek ABD’ye sokacaktı. Bunu yapan Pablo Escobar daha sonra bir özel uçak satın alarak, ABD’ye daha rahat kokain sokmaya başladı. İlk uçak seferlerini, kendisi yapıyordu. 80’li yıllarda günlük 15 ton kokaini ABD’ye sokmayı başaran ünlü baron, kazandığı paraların hırsı ve kurmuş olduğu çeteden aldığı güçle gözünü daha da karartmıştı. Yeni uçaklar satın alan Pablo aldığı uçakların koltuklarını sökerek, tamamen uyuşturucu ticaretinde kullanmaya başlamıştı.
Pablo Escobar’ın Siyasi Hayatı
Pablo Escobar’ın hayatı, siyasete girişiyle bir nebze değişmiş oldu. 1982 yılında yapılan Kolombiya milletvekili seçimlerinde büyük paralar harcamış, milletvekili seçilmeyi başarmıştı.
Milletvekili olduktan sonra Kolombiya Adalet Bakanı onun kirli geçmişini mecliste belgelemeye başlayınca, milletvekilliğinden istifa etti.
Tutuklandı ve Hapisten Kaçtı
1991 yılında hakkında çıkan tutuklama kararıyla tutuklanarak ceza evine atılan Pablo, ABD’ye teslim edilmeyeceğine dair hükumetten söz almıştı. Çünkü hakkında tutuklama çıkmasının ardından, kendisi giderek teslim olmuştu. Bunun yanı sıra kendi hapishanesini inşa edebilmesi içinde hükumetten söz almıştı.
Yüklü miktarda para harcayarak içerisinde kumarhane ve SPA bulunan bir hapishane yaptıran Pablo, gardiyanları da devlet memurları arasından kendisi seçmişti. Yaptırdığı hapishanenin ve burada sürdürmüş olduğu yaşamın, 5 yıldızlı otelden fazla bir farkı olmadığı bilinmekte ve bu hapishane halk Escobar Oteli olarak anılmaktaydı.
Bu sürecin ardından hükumetin kendisini standart bir hapishaneye nakil yapmaya kalkmasıyla, kendi yaptırdığı hapishaneden firar etti.
Pablo Escobar’ın Ölümü
Entrikalarla geçen Pablo Escobar’ın hayatı, firardan sonra devlet güçleriyle 16 ay süren bir kovalamaca ile geçti. Bu firar döneminde çetesine de büyük darbeler vurulan Pablo, iyice güçsüzleşmişti. Sonunda çetesi dağılarak, Escobar’ın daha da güçsüz hale gelmesine neden oldu.
Sonunda güvenlik güçleri Pablo ile karşı karşıya gelmeyi başarmış ve 3 Aralık 1993’te, askerler ile girmiş olduğu çatışmanın sonucunda göğsünden, bacağından ve kulağından vurularak Pablo Escobar’ın hayatı son bulmuştur.
Kendisinden nefret eden birçok insan olmasına rağmen, Kolombiya’da seveni de oldukça fazla olan Pablo’nun cenazesine tam 25 Bin kişi katılmıştır. Bu kadar kirli bir geçmişe sahip olmasının en önemli nedeni, yoksul insanların barınması için yüzlerce ev yaptırmış olmasıdır.
Serveti hakkında ilginç bilgi vermek, servetinin ne düzeyde olacağını az çok anlamanıza neden olacaktır. Kazandığı paraları paketlemek için günlük ayda 4 Bin dolar kadar bir parayı, sadece paket lastiği almak için harcadığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalara göre Pablo’nun günde 60 milyon dolar kazandığı da görülmektedir. Hatta yakalandığı dönemde hükümet yetkililerine, kendisini ABD’ye teslim etmemeleri durumunda Kolombiya’nın 20 milyar dolarlık dış borcunun tamamını ödeyeceğini söylemiştir.
Kirli işlerden kazanmış olduğu parayla, Kolombiya devletinden çok daha güçlü duruma gelmiştir.
