Haydi Gülümseyin! Mutluluk Hepimizin Hakkı!

Mutsuz Olmak Kaderiniz Değil!

Kendinizi mutsuz mu hissediyorsunuz? Her gün sol taraftan kalkmış gibi mi hissediyorsunuz? Mutlu olmak için birçok şeye sahip olabilirsiniz ancak dış etkenler kadar mutluluğumuzu etkileyen en önemli şeylerden biri de vücudumuzdaki hormonlarımızdır! Stres ve depresyon gibi problemler de mutluluk hormonlarının yeterince salgılanmaması ile doğrudan ilişkili olsa da; hayatımızda mutsuz, karamsar veya sinirli hissedebileceğimiz olaylar yaşamamız çok normaldir. Ancak bir yere kadar! Ortada hiçbir sebep yokken kendinizi mutlu hissetmeniz vücudunuzdaki hormonlarla ilgili olabilir. Peki bu hormonların seviyesini arttırabileceğinizi biliyor muydunuz? İşte tam bu noktada mutluluk ile vücudunuzdaki hormonlar arasındaki dengeyi bularak, daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürebilirsiniz. Mutluluğunuz ile hormonlarınız arasındaki bu bağı güçlendirmek için bazı aktivite, egzersiz ve hobileri yapabilir ve dengeyi kurarak daha pozitif bir ruh haline geçebilir ve kendinizi mutlu edebilirsiniz. İşte hiçbir ilaç kullanmadan modunuzu yükseltecek ve hepsi birbirinden etkili olan mutluluk hormonu arttırmanın yolları…

1.   Nefesinize Odaklanın ve Meditasyon Yapın!

Tüm yaşam koşuşturmasına kısa bir ara vererek kendinize 20 dakikanızı ayırın. Bu süreçte yapacağınız meditasyon sayesinde aldığınız nefesin farkına varın. Ruhunuzu dinleyin! Meditasyonun vücudumuzda stres oluşumuna sebep olan kortizol hormonunun üretimini azalttığını biliyor muydunuz? Hayatında meditasyona yer veren ve düzenli olarak meditasyon yapan insanlar, yaşam stresini daha iyi kontrol edebiliyorlar. Stresle baş edebilmenizi sağlayan meditasyon sayesinde rahatlayarak mutlu hissetmenizi sağlayan endorfin üretiminizi arttıracaksınız! Ayrıca stres hormonu üretimimizi aldığımız nefesle bile etkileyebiliriz. Evet yanlış duymadınız! Eğer karnımızı içeri ve dışarı hareket ettiren uzun ve yavaş nefesler şeklinde diyaframdan nefes alırsak bu vücudumuzu sakinleştirir. Bu tam da son dönemde gittikçe popülerleşen meditasyon deneyiminde sıklıkla kullanılan nefes tekniğidir. Peki meditasyon egzersizlerine nasıl başlayacaksınız? İlk defa yapacaklar için zor görünebilir veya istikrarlı bir şekilde yapamayacağınızdan ve hayatınızın bir parçası haline getirememekten korkuyor da olabilirsiniz. Şunu bilmelisiniz ki meditasyon düşündüğünüz kadar zor ve karmaşık değildir. Kendinize rahatlayabileceğiniz sessiz ve rahat bir yer seçip, rahat bir yerde oturarak gözlerinizi kapatmanız yeterli! Sonrasında odaklanın… ?

 

2. Kaliteli Bir Uyku Düzeniniz Olsun!

Kaliteli ve düzenli bir uyku insan sağlığı için çok önemlidir. Gün içinde birçok şey yaşarız. Olumlu ve olumsuz olaylar, kararlar, düşünceler, tercihler… Beynimiz yorulur ve ertesi güne hazırlanmak için kaliteli bir uykuya ihtiyacı olur. Eğer yeterli ve kaliteli bir şekilde uyumazsanız sağlığınız birçok yönden olumsuz etkilenirken en çok etkilenen şeylerden biri de ruh sağlığınız olur. Yeterince uyumadığınızda vücudunuzda dopamin hormonu dengesizliği ortaya çıkabilir. Bunun sonucunda da ruh haliniz ve fiziksel sağlığınız oldukça olumsuz etkilenir. Vücudunuzdaki hormon ve mutluluk hormonları düzeyinin dengeli olmasını istiyorsanız günde 6-8 saat uyku süresine sahip olmalısınız. Geceleri belirli bir saatte yatağa gitmek ve yine belirlediğiniz aynı saatte uyanmaya özen gösterin. Kaliteli ve verimli bir uyku düzeni için her gün aynı saatte yatıp kalkmalısınız. Şimdi gelelim mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin ve uyku arasındaki ilişkiye: Vücudumuzda endorfin hormonun salgılanması özellikle de akşam saatlerinde gerçekleşmektedir. Akşam saatinde 11’den gece saat 3’e kadar olan bu süreçte beynimiz tarafından endorfin hormonu salgılanması daha fazla gerçekleşir. Endorfinin gece saatlerinde salgılanan bir hormon olduğu unutulmamalı. Bu yüzden uyku düzenine dikkat etmek oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Akşam 11 ile gece 3 saatleri arasında uyuduğunuzdan emin olun ?

 

3. Hayatınıza Hareket Katın!

Endorfin, serotonin ve dopamin hormonu, beynimizin herhangi bir efor sarf etmesi durumunda da artabilir. Hem beynimizi hem de vücudumuzu çalıştıran egzersiz ve spor faaliyetlerinde endorfin üretimimiz artar. Egzersiz yapmanın vücudumuza olan faydaları zaten saymakla bitiremezken, bu da üstünü süslemiş oldu ? Koşma ve yüzme gibi sağlık açısından da yararlı olan egzersizleri düzenli bir şekilde yaptığınızda hayatınızın ne kadar güzelleştiğini siz de göreceksiniz! Spor hayatınız başladığı ve hayatınıza hareket kattığınız zaman endorfin seviyeniz artacaktır. Bunu daha düzenli bir hale getirerek hayatınızın bir parçası haline dönüştürdüğünüzdeyse dopamin ve serotonin seviyelerinizde artış olacaktır. Parklara çıkın doğayla temas edin onunla konuşun. Yürüyüşlere çıkın. İmkanınız olursa tek başınıza egzersiz yerine, grup egzersizlerini tercih etmeniz çok daha iyi olacaktır. Kendinize yürüyüş arkadaş grupları seçerek hep beraber mutluluk hormonlarınızı arttırabilirsiniz!

 

 

4. Mutluluk Verici Gıdalar Tüketin!

Amino asitlerin vücudumuzdaki en düşük konsantrasyonuna sahip olan triptofan, hayati önem taşıyan görevlere sahip olsa da aynı zamanda davranışlarımızı ve ruh halimizi etkiler. Elastin ve kolajen gibi proteinlerin temel parçası olan triptofan uyku bozukluklarını azaltır. Triptofanı maalesef ki vücudumuzda kendi kendimize üretemeyiz. Üretsek ne güzel olurdu değil mi? ☹ Bu yüzden bu maddeyi dışarıdan vücudumuza almalıyız. Triptofan; süt, tereyağı, yumurta sarısı, et, balık, hindi, yer fıstığı, badem, kuru hurma, muz, süzme peynir gibi ve diğer yüksek proteinli gıdalarda bol miktarda bulunur. Vücudumuz bu besinler sayesinde aldığı bu maddeyi serotonin üretimine ve mutlu hissetmemize yardımcı olan nörolojik süreçlere yardımcı olmak için kullanır. Hazır besinlerden bahsetmişken baharat tüketiminin mutluluk hormonunu arttırdığını da söyleyelim. Baharat tüketimi, İnsan vücudunda endorfin salgılanmasını arttırıcı bir etki yaratmaktadır. Belki de Hintliler ondan bu kadar mutludur… ? Tabii baharat dışında endorfin salgılanmasını artıran başka besinler de mevcut. Çikolata, muz, dondurma, üzüm gibi yiyeceklerin mutluluk hormonu artışı için önemli olduğu da bilinmektedir. Ancak her şeyde olduğu gibi yukarıda bahsettiğimiz gıdaların fazla kullanımından kaçınmalısınız. Her şeyin fazlasının zarar olduğunu unutmayın ve mutlu olacağım derken sağlığınızdan olmayın!

5. Müzik Dinleyin ve Dans Edin!

Ayrıca hoşlandığınız herhangi bir müzik türünü dinlemek ruh halinizi iyileştirmeye yardımcı olur ve vücudunuzun daha fazla serotonin hormonu üretmesini sağlar. Diğer yandan, müzik aleti çalmak da mutluluk hormonlarınızın salgılanmasını hızlandırır. Araştırmalara göre, bir müzik aleti çalmak, müzik eşliğinde dans etmek ve şarkı söylemek daha fazla endorfin salgılamanızı sağlar. Moraliniz bozukken dinlediğiniz bir müziğin modunuzu nasıl değiştirdiğini düşünün… Müzik dinlemek, şarkı söylemek, dans etmek veya müzikle uğraşmak, mutluluk hormonlarınızın salınımı için biçilmiş bir kaftandır. Özellikle enstrümantal müzikler dinlemek beyninizi dinlendirir. Bu sayede salgılanan ve mutluluk hormonlarından biri olan dopamin miktarını artırır. Dans etmekte mükemmel bir seçim olacaktır. Mutluluk hormonlarının salgılanmasında vücudunuza harika hissettirerek destek verebilir. Yüksek tempolu müzikler dinleyerek istediğiniz gibi dans edebilir ve vücudunuza dopamin salınımında destek verebilirsiniz. Şu an yazımızı okurken bile müzik dinleyip eşlik edebilirsiniz. Evde, odanızda, salonda mırıldanabileceğiniz müzikler açın. Eşlik ederek dans edin ve şu kısacık hayatta hiçbir şeye üzülmeyin! Hayattan zevk almaya bakın ?

 

6. Gülmek Size İyi Gelecek!

‘Gülmek en güzel makyajdır’ derler ya hani…Gülmek hepimize çok yakışıyor! ? Gülümsemek ve gönlünüzce eğlenip kahkaha atmak ruhunuza gelecek en iyi ilaçtır. Gezip dolaşmak, bir sokak kedisini sevmek, onu beslemek… Seyahat etmek, masaj yaptırmak, leziz bir yemek yemek veya en basitinden bir komedi programı izlemek bile yüzünüzde bir gülümseme oluşturur. Bize çok basit bir olaymış gibi gelen bu gülümseme beyninizin gülümsemeyi mutlulukla ilişkilendirmesi sonucu vücutta serotonin ve endorfin üretimini başlatır. O zaman haydi hemen gülümsüyoruz! ? Hayatınızda ufak şeylerde bile yüzünüzde beliren bir gülümseme, sizi her an olumlu düşünmeye odaklar ve olayların komik yanını görmeye çalışarak daha fazla gülümsemenizi sağlarken dopamin ve endorfin seviyelerinizi artırır. Bu sayede kaygı duygunuz azalır. Düşük olan modunuzu yükseltir. Yapılan araştırmalara göre, sosyalleşmek ve bulunduğu ortamlarda daha fazla gülmek insanların salgıladıkları endorfin miktarını artırabiliyor. Bu yüzdendir ki arkadaşlarınızla, sevdiğiniz insanlarla veya ailenizle daha fazla vakit geçirmeyi ihmal etmemelisiniz. Birlikte eğleneceğiniz ve kahkahalara boğulacağınız aktiviteler planlamayı da unutmayın…

 

 

Daha fazlası için tıklayarak sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın!