Instagram takipçi satın al
İlginç BilgilerListeler

Kimsenin Kola (Gazlı İçecekler) Hakkında Söylemediği 16 Gizli Sır

istanbul temizlik şirketi

1. Kola vücudunuz da bazı bölgelerde kilo almaya sebep olur

Kola vücudunuz da bazı bölgelerde kilo almaya sebep olur

Eğer kola içerek aşırı şeker tüketirseniz, bu yüksek bir olasılıkla vücudunuzun aşırı yağlanmasına yol açacaktır.

Bu yağlanma iç organları etkilemektedir. Bu yağlar karaciğer, böbrekler, bağırsaklar ve mide gibi hayati organların etrafında toplanan bir türdür ve tip 2 diyabet ve diğer ateşli hastalıklar ile bağlantılıdır.

Yeni yapılan bir çalışma ile düzenli kola tüketiminin karaciğer ve iskelet yağ oranında %100 den fazla artışlara neden olduğu bulunmuştur. Karaciğer yağlanmasının alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığına yol açabildiği düşünüldüğünde bu alarm veren bir istatistiktir.

Çıkıntılı bir göbek iç organlarınızda yağlanma bulunduğunu belirten en anlamlı görsel işarettir. Bu alanda genişleme fark ettiğinizde hiç gecikmeden şekerinizi kontrol altına almanız gerekir.

Bel çevrenizin arttığından emin değil misiniz? Çok fazla şekerli yemek yediğinizde ve içecek içtiğinizde pantolonunuzun fermuarını kapatamıyorsanız kesinlikle arttığını söyleyebiliriz.

Bunların yanında diyet kola içenlerin bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklıkları azalmaktadır.

Bir üniversite tarafından on yıllık bir süre içinde yapılan araştırmada, diyet kola içen katılımcıların herhangi bir kola içmeyen katılımcılar ile karşılaştırıldığında bel çevrelerinde yüzde 70 artış yaşandığını görülmüştür.

2. Kola tok hissetmenizi sağlamaz

Kola tok hissetmenizi sağlamaz

Kolanın içinde yer alan şeker yüzde elli glikoz, yüzde elli früktoz dan oluşmaktadır. Lifli yiyecekler olmadan sıvı ile tüketildiği zaman, beyin fruktozu tespit edemez bu da kalori tüketiminin düzensiz gerçekleşmesine neden olur.

Bu vücudunuzun kalorilerin yan etkilerini hissetmediğini anlamına gelmez – sadece bunları tükettikten sonra size doymuş hissi vermez. Bu bir meyveyi tüketerek elde ettiğiniz lif içeren ve vücut içinde kontrol edilebilen fruktozun etkilerinden farklıdır.

Bu çok tehlikelidir çünkü bu normal diyetinizin üstüne kola içtiğinizde alacağınız kalorileri hissetmeyeceğiz anlamına gelir. Çok yemek yememize rağmen bir iki tane kola içip bunların etkisini hissetmemizin nedeni budur.

Çeşitli çalışmalar, dikkate alınmayan sıvı kalorilerin kilo alımına ve vücut kitle endeks (BMI) artışına neden olduğunu göstermiştir.

Kendinize bir iyilik yapın ve bunlardan uzak durun.

3. Kola yaşlanmayı hızlandırır

Kola yaşlanmayı hızlandırır

Piyasada yer alan yaşlanmayı geciktirici ürünler, insanların normal bir hızda bile yaşlanmak istemediğini öne sürmektedir. Fakat kola tüketim alışkanlığı bu konuyla ilgili etkileri hızlandırmaktadır.

Tüm gazlı içecekler –diyet ürünleri dahil – keskin lezzet veren ve içerisindeki bakteri ve küfleri yok ederek raf ömrünü uzatan fosforik asit içermektedir.

Aşırı fosforik asit vücutta kalsiyum emilimini engellemesi nedeniyle böbrek problemleri, kemik yoğunluğunda azalım, osteoporoz ve kas kaybı gibi problemler ile ilişkilendirilmektedir.

Bu bilgiler sizi ikna etmeye yeterli değilse, FASEBJ tarafından yayınlanan çalışmada, yüksek fosfat düzeyine sahip farelerin, normal fosfat seviyelerine sahip farelere göre beş hafta daha önce öldükleri tespit edilmiştir.

Kola tüketiminden vazgeçerseniz sadece iç bedeniniz faydalanmayacaktır. Kola ile alınan şekeri bırakmakla cildinizin gençleşmeye başlayacağını ve parlaklığının arttığını hissedeceksiniz. En azından yaşlanmayı önleyici kozmetik ürünlere dünyanın parasını vermeden önce bunu denemekten bir şey kaybetmezsiniz.

4. Kola içmek insülin direncine yol açabilir

Kola içmek insülin direncine yol açabilir

İnsülin direnci metabolik sendroma, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı ile ilişkilendirilebilecek ve bir grup risk faktörü olarak değerlendirilebilecek  (yüksek kan basıncı ve bel çevresinde aşırı yağ dahil) rahatsızlıklara çıkış kapısıdır.

Vücutta insülinin birincil rolü glikozun kan dolaşımından hücrelere yönlendirilmesidir. Gazlı içecekler vasıtasıyla aşırı şeker tükettiğinizde basit bir anlatımla vücudunuzu bombardımana tutuyorsunuz ve pankreasınızı daha fazla insülin üretmesi için zorluyorsunuz.

Bu ise hayatta hiçbir zaman istemeyeceğiniz, olumsuz tıbbi durumların gelişiminde rol oynayan insülin direncine yol açıyor.

5. Kola tüketimi kalp hastalıklarına katkıda bulunabilir

Kola tüketimi kalp hastalıklarına katkıda bulunabilir

Ayrıca kardiyovasküler hastalık ya da kalp ve damar hastalığı olarak bilinen kalp hastalığı, ABD’de bir numaralı katil olarak görülmektedir ve bu riskini artırmak isteyebileceğiniz son konudur!

Kalp hastalığı komplikasyonları kalp krizi, kalp yetmezliği, felç ve kalp durması gibi rahatsızlıkları içermektedir. Yıllarca bunlar ile yaşayabilir hatta birkaç kalp krizinden kurtulabilirsiniz fakat bu rahatsızlıklar sonunda sizi öldürecektir.

İster inanın ister inanmayın, bir kola alışkanlığı bu öldürücü hastalıklara yakalanma riskinizi artırabilir.

2014 yılında yayınlanan bir çalışmada, kalori ihtiyacının yüzde 17 ile 21 arasını şeker ile karşılayanların, kalori ihtiyacının yüzde 8’ini şekerden karşılayanlara göre kalp hastalıklarından ölme olasılığı yüzde 38 daha fazladır.

Amerikan Kalp Derneği kadınlar için günde altı çay kaşığı şekerden fazla tüketim yapılmamasını önerir.

Bunu ölçmek istersek, normal bir teneke kutu kola 8.75 çay kaşığı şeker içerir, bu önerilen miktardan daha fazladır. Bunun gün içinde tükettiğimiz tek şeker kaynağı olmadığı düşünüldüğünde çok düşündürücü bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz.

6. Şekerli içecekler gelişen tip 2 diyabet riskini artırabilir

Şekerli içecekler gelişen tip 2 diyabet riskini artırabilir

Yukarıda belirtildiği gibi, kola (gazlı içecek) tüketimi, genellikle metabolik sendroma doğru ilerlemeye yol açan, insülin direncine yol açabilir.

Harvard Halk Sağlığı Okulu tarafından yapılan araştırmalar ile artık şekerli içecekler özellikle tip 2 diyabet gelişimi ile ilişkilendirilmektedir.

Araştırma günde bir veya iki şekerli içecek içenlerin, ayda birden az şekerli içecek tüketenlere göre, tip 2 diyabet yakalanma şansını yüzde 26 arttırdığını göstermiştir. Günde sadece bir kez içmek yüzde 15 oranında riski artırmaktadır.

Tip 2 diyabet size ciddi gelmiyorsa, belki bazı komplikasyonları dikkatinizi çekebilir. Sadece kalp ve damar hastalıklarına değil; sinir, böbrek, göz, ayak problemleri, işitme problemleri ve Alzheimer gibi hastalıkların risklerini artırır, bu da ayaklarda sinir hasarına ve enfeksiyonlara yol açabilir. (bazıları uzuvların kesilmesine neden olabilir)

7. Şekerli içeceklerin Alzheimer hastalığı ile bağlantısı kuruldu

Şekerli içeceklerin Alzheimer hastalığı ile bağlantısı kuruldu

Alzheimer hastalığı uzun bir süre kontrol edilemeyen kalıtsal bir nörodejeneratif bozukluk olarak düşünülmüştür.

Evet, hala tedavisinin olmadığı su götürmez bir gerçektir fakat çok fazla kanıt bunamanın başka çeşitleri de dahil, bu tür hastalıkların ilerlemelerini durdurma şansımızın bazı yöntemler ile mümkün olduğunu göstermektedir.

Alzheimer ile bağlantılı olduğu düşünülen insülin direnci (aşırı şeker tüketimi ile artan) tıp camiası içinde tip 3 diyabet olarak tanımlanmaya başlamıştır.

Ayrıca, bir Japon araştırması tip 2 diyabeti olanlarda Alzheimer veya diğer farklı şekillerdeki bunama rahatsızlıklarına yakalanma şansının olmayanlara göre 2 kat daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır.

Herkes adına kolanın aklımızı kaybetme riskine değmeyeceği sonucu paylaşabiliriz görüşündeyiz. Haksız mıyız?

8. Diyet kola ciddi beyin rahatsızlıklarına neden olabilir

Diyet kola ciddi beyin rahatsızlıklarına neden olabilir

Yapay tatlandırıcı aspartam; nöbetler, beyin tümörleri gibi beyin ile ilgili rahatsızlıklara yol açan ve birçok diyet kola markasında kullanılan bir bileşendir.

Birçok epilepsi hastası doktorları tarafından diyet kola içmemeleri gerektiği konusunda uyarılmaktadır. Epilepsiniz yoksa diyet kola içme nedeniyle muhtemelen bir nöbet geçirmeyeceksiniz. Fakat bu yapay tatlandırıcıların nöbet geçirme olasılığımızı artırabileceği gerçeğini bilmek tek başına yeterli ve korkutucu değil midir?

Yapay tatlandırıcıların insanlarda beyin tümörü gibi kansere neden olabileceğini gösteren somut delil bulunmamaktadır fakat bu ikisini ilişkilendiren araştırmalar mevcuttur.

Sizi bilmeyiz, fakat bu bizim gazlı içecek içmemizi engel olacak iyi bir sebep!

9. Bazı gazlı içeceklerde renklendirme için kullanılan karamel kansere neden olan kimyasallar içerir

Bazı gazlı içeceklerde renklendirme için kullanılan karamel kansere neden olan kimyasallar içerir

Gazlı içecekleri çok seviyorsanız, bunu dinlemek isteyebilirsiniz.

Gazlı içeceklere marka görünümlerini veren kahverengi ve karamel renkler hayvanlarda kansere neden olduğu bilinen iki bulaşıcı madde içerir; 2-metilimidazol ve 4-metilimidazol

Yapılan araştırmalar “erkek ve dişi farelerde bu konu ile ilgili kanserolojik etkileri ortaya koymuştur.”

Bu konuda ki akıl almaz kısım ise karamel boyama tamamen estetik amaçlıdır ve kolanın tadını büyük ölçüde etkilememektedir. En ateşli kola hayranlarının bile daha az kanser riski karşılığında bu maddelerin rengin oluşturulması için kullanılmasından vazgeçilmesine istekli olacağını düşünüyoruz.

2011 yılında, Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde 4-metilimidazol bulunan kolalarda kanser uyarı etiketi bulundurulması zorunlu hale getirmiştir.

O zamandan beri, büyük markalar, 4-metilimidazol içermeyen boya kullanmaya başladıklarını iddia etmektedir.

Bununla birlikte, Kaliforniya dışında yapılan testler bazı markaların hala güvenli olmayan seviyelerde kimyasal madde içerdiğini ortaya koymuştur.

En iyi bahsimiz? Bizce uzak durun!

10. Gazlı içecekler deki şeker bağımlılık yaratabilir

Genç çocukların doğum günü partilerine katılan herkes yüksek şeker tüketimin etkilerini çok net bir şekilde bilir.

Şeker bizi iyi hissettiren beyindeki nörotransmiter hormonu olan dopamin salınımını tetikler. Bu aynen uyuşturucuların etkilediği şekildir, sağlımız için zararlı olduğunu bildiğimiz halde, bırakması çok güçtür.

Çok doymuş olduğumuz halde sürekli tatlı veya kola istememizin sebebi de budur.

11. Kola dişleriniz için ciddi şekilde zararlıdır

Kola dişleriniz için ciddi şekilde zararlıdır

Daha önce bahsettiğimiz fosforik asit, kalsiyum emilimini engeller ve osteoporoza (vücudumuzda ki kemiklerin sertliklerinin azalıp, kalitelerinin bozulması sonucunda daha zayıf ve kırılabilir hale gelmeleri ile ortaya çıkan ve tüm iskeletimizi etkileyen sistemik bir hastalıktır) neden olabilir, aynı zamanda dişler için bir kabustur.

Bu asit diş çürümelerine, boşluklara ve diş eti hastalıklarına yol açabilir. Ve unutmayın bu asit de diyet kolalarda mevcuttur. Eğer kola tüketim alışkanlığınızı değiştirmezseniz bu yan etkilerden kurtulamazsınız.

Genel Diş Hekimliği dergisinde yayınlanan bir çalışmada, koladan kaynaklanan diş sorunlarının uzun vadeli uyuşturucu kullanımı kadar kötü hatta daha kötü olduğunu belirtmektedir.

Bir çalışmada paylaşılan vaka örneğinde, bir kadının çok fazla diyet kola içme sonucunda tüm dişlerini çektirmek zorunda kaldığı paylaşılmıştır. Bir tane diş çektirirken çektiğimiz sıkıntıyı düşününce tüm dişlerin çekilmesini hayal etmek bile çok can sıkıcı bir durum.

Hem normal hem de diyet kolada mevcut olan sitrik asit’in diş erozyonu için yüksek potansiyele sahip olduğunu uzmanlar belirtmektedir.

Gülüşünüzü kaybetme düşüncesi sizler yeterince korkunç değilse, dişçide yapılacak işlemler için harcayacağınız binlerce TL belki sizi bu zarar verici içeceklerden uzak durmaya ikna edebilir.

12. Bazı gazlı içecekler yüksek derecede toksik alev geciktiriciler ihtiva eder

Bazı gazlı içecekler yüksek derecede toksik alev geciktiriciler ihtiva eder

Alev geciktiriciler, bilirsiniz, ateşe yakalanmak istemeyeceğiniz ürünlerde mevcuttur; kanepe veya çarşaf gibi şeyler. Bahse gireriz gazlı içeceklerin, özellikle narenciye aromalı içeceklerin, bromlu bitkisel yağ (BVO) şeklinde alev geciktiriciler içerdiğini bilmiyorsunuzdur.

BVO aromanın içecekten ayrılmasını engellemek amacıyla gazlı bir bileşen olarak kullanılır. Ne yazık ki, bu kimyasalın alarm verecek boyutta sinir bozuklukları, hafıza kaybı ve deri lezyonları gibi rahatsızlıklarla bağlantısı bulunmuştur.

Sonuç olarak, bu kimyasal Avrupa ve Japonya genelinde gazlı içeceklerin kullanımında yasaklanmıştır, ancak hala birçok ülkede içeceklerde kullanılmaktadır.

2014 yılında büyük markalar tüm ürünlerinden BVO kullanımını durdurduklarını açıkladılar fakat bu şirketler tarafında üretilmeyen gazlı içeceklerde bu kimyasal bulunabilir.

13. Kola kutuları kısırlık ile bağlantısı kurulmuş olan bir reçine ile kaplıdır

Kola kutuları kısırlık ile bağlantısı kurulmuş olan bir reçine ile kaplıdır

Epoksi reçine bisfenol A’yı (BPA olarak da bilinir) duymuş olabilirsiniz. Kola kutuları genellikle metal ve içecek arasında bir bariyer görevi gören BPA ile kaplıdır. BPA diyabet, kısırlık, doğurganlık ve kanser ile bağlantılı olan sentetik bir östrojendir.

Büyük markalar BPA içermeyen bir plastik şişe için çalışmaktadır, fakat BPA içermeyen alüminyum kutular geliştirme konusunda herhangi bir çalışma açıklamamışlardır. Bizim oyumuz? Bu yan etkiler önleninceye kadar bunlardan uzak durmak.

14. Genetiği değiştirilmiş mısırların yan etkileri bilinmemektedir

Genetiği değiştirilmiş mısırların yan etkileri bilinmemektedir

Çok ucuz bir madde olduğu için gazlı içecek üretiminde daha çok şeker kamışı yerine yüksek fruktozlu mısır şurubu kullanılmaktadır.

Yüksek fruktozlu mısır şurubunun şeker kamışından zararlı olduğuna yönelik sağlam deliller bulunmamasına rağmen mısır üretiminin neredeyse yüzde 90’ı genetik haşarat öldürücü ilaçlara direnmeleri için modifiye edilerek yapıldığı bir gerçektir.

Genetiği değiştirilmiş ürünlerin olumsuz yan etkilere neden olup olmadığıyla ilgili bir çok belirsizlik mevcut fakat bunların tüketiminin sindirim sistemi rahatsızlıkları, kısırlık, tümör büyümesi gibi rahatsızlıklar ile ilişkisini kuran çalışmalar mevcuttur.

Bilimsel topluluk bu konuda ortak bir sonuca ulaşamamıştır, ama buradaki asıl soru: Bu şüphelere rağmen sağlığınızı riske atmak istersiniz?

15. Diyet kola sularımızı kirletmektedir

Diyet kola sularımızı kirletmektedir

Kola içmekten vazgeçmemiz için son bir nedende, kola içerek elde edilebilecek neredeyse hiçbir faydalı besin yoktur!

Sadece sana zarar verecek bir kutu dolusu kalori den oluşmaktadır.

Sizin için neyin kötü olduğunu araştırmak ve bundan uzak durmak sağlıklı yaşam için önemli olmakla birlikte belli bir yiyecek veya içecek tüketiminden besinsel olarak ne fayda sağlayacağınızı da kendinize sormanız doğru yol almanıza yardımcı olacaktır.

Size sunacak herhangi bir değeri yoksa boş verin – ne yazık ki, kola ve diğer gazlı içecekler bu konuda tamamen başarısızdır.

Kola tüketim alışkanlığı nasıl yok edilebilir

 Feature_image24_Soda

Ne yazık ki, dünyamızdaki tüm sıkıntılı süreçler favori ritüellerimizden vazgeçmemizi zorlaştırır. Yukarıda belirtildiği gibi, şeker ekstra bir bağımlılık yaratabilir ve bu alışkanlıklarımızı değiştirmemizi daha da zorlaştırabilir.

Aşağıda alışkanlığınızı nasıl yok edebileceğiz ve yukarıda açıklanan olumsuz yan etkilerin risklerini azaltmak için bazı önerilerimizi bulabilirsiniz.

Biz bu yöntemlerle büyük başarı elde ettik ve bugün bunları denemeye başlamanızı öneririz.

Ansızın bırakmayın: Eğer, günde birden fazla kutu kola içiyorsanız, aniden bırakmak sizin için çok zor olacaktır. Bunun yerine, yarı yarıya tüketiminizi kesin ve iki ile dört haftalık bir süreç içinde tüketiminizi yavaş yavaş azaltın ve sıfırlayın.

Rutininizi değiştirin: Masanıza ofis otomatının önünden geçmeden gidemiyor musunuz? Veya evinize bir marketin önünden geçmeden gidemiyor musunuz? Eğer öyleyse, rotanızı değiştirin. Uzun vadede kola görmekten kaçınmak gerçekçi olmasa da yine de normal alım noktalarını atlayarak ve buralardan kaçınarak şeytana uymaktan kendinizi kurtarıp alım sıklığınızı azaltabilirsiniz.

Sevdiğiniz içeceği değiştirin:  Şeker ya da yapay tatlandırıcılar ile dolu olmayan başka içecek ile kolayı değiştirmeyi deneyin. Örneğin susuzluğunuzu gidermek için, taze sıkılmış limon, süt, ayran, soda veya bitki çayı deneyin.

Yeni bir ödül bulun: Kola içmek sizin için belli durumlarda ödül olabilir ve bunu hak ettiğinizi düşünebilirsiniz. Böyle anlar için kendinize yeni bir ödül bulun. Bu sağlıklı bir atıştırmalık veya sağlıklı bir içecek olabileceği gibi bazı aktivitelerde olabilir. Mesela yürümek gibi…Veya canınız kola çektiğinde çam demlemeye başlayıp arkadaşlarınızla muhabbet ederek geçen sürede içinizdeki kola içme arzusunu öldürebilirsiniz.

Takip edin: Ne kadar içtiğinizi kayıt altına almak yanlışlıkla çok fazla tüketim yapmanıza engel olacaktır. Bu ayrıca en çok ne zaman ve hangi durumlarda tüketiminizi yaptığınızı ve arttırdığınızı fark etmenizi sağlayabilir. Örneğin, stresli toplantılar veya duygusal olaylardan sonra çok kola içiyor olabilirsiniz. Böyle durumları belirleyerek bu gibi durumlar için kendinize alternatifler yaratıp tüketim alışkanlıklarınızı değiştirebilirsiniz.

Hedefinizi bilin:  Kola içmeyeceğiniz bir gün belirleyin ve buna sadık kalın. Bu düzen birden bırakmadan kademeli olarak bırakmanıza yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak kola eğer herhangi bir fayda sunsaydı, olumsuz sağlık etkileri bu kadar önemli olmayabilirdi.

Gerçek şu ki kola içerek kazanabileceğiniz hemen hemen hiçbir fayda yok!

Herhangi bir favori yiyecek veya içecekten vazgeçmek zor olabilir, ama kendinize bir iyilik yapın ve yukarıdaki stratejileri kola alışkanlığınızı bitirmek ve yukarıda açıkladığımız 16 zararlı etkiden uzak durmak için kullanabilirsiniz.

İlginiz Çekebilir

Murat Dere

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünü bitirdikten sonra çeşitli alanlarda çalıştıktan sonra kendimi ekonomi ve siyaset konusunda geliştirdim. Bu konularda severek ve tarafsız olarak okuyuculara haberler paylaşmaya çalışıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu