Instagram takipçi satın al
Yaşam - insanListeler

Kıtlık Nedir? Sebepleri ve Etkileri Nelerdir?

Kıtlık Nedir? Sebepleri Ve Etkileri Nelerdir? Konu hakkında merak edilen tüm bilgileri detaylı bir şekilde yazımızda bulabilirsiniz.

istanbul temizlik şirketi

Günümüz afetlerinin en önemlilerinden biri açlıktır. Açlık ve kıtlık, özellikle üçüncü dünya ülkelerinde görülen ve çözümlenmesi oldukça güç olan hayati bir sorundur. Toplu açlık kuraklık ve kıtlık sonucunda ortaya çıkar.

Günümüzde toplumlar sadece kendi yaşamlarını, çıkarlarını düşünür bir hale gelmiştir. Bu tarz bir ahlak yapısı tüm dünyada şu an için baskın durumdadır. Hem açlık çeken ülkelerin kendi içlerinde hem de uluslarası düzeyde yiyecek dağılımı dengesiz ve adaletsizdir.

Gelişmekte olan ülkelerde en iyi tarım arazileri, ülke insanının gıda ihtiyacını karşılayacak yiyecekler üretmek yerine batı pazarında para eden ürünlerin üretimine tahsis edilmektedir. Oysa insanların ihtiyacına yönelik bir hedef belirlenip, çözüm olacak faaliyetler yürütülmelidir.

Kıtlık Nedir?

Bu anlayış da kuşkusuz yalnızca Kuran ahlakının yaşanması ile oluşabilir. Kuran ahlakını yaşayan insanlar, dünyada açlık çeken çocuklar, kadınlar, hastalar varken, bunları görmezden gelerek menfaat elde edecek yatırımların peşine düşmezler. Düşkün ve zor durumdaki bir insan, Alah’ın rızasını arayan bir Müslüman için her zaman dünyevi menfaatlerden önceliklidir.

Şu an dünya üzerinde açlık çeken kesimlerin ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilecek bir alt yapı mevcuttur. Her ne kadar pek çok bölgede tarımsal alanda elverişsizlikler meydana gelse de, bu eksiklikleri kapatmaya yetecek pek çok imkan bulunmaktadır.

Ancak bunun için uluslararası düzeyde, sivil kuruluş örgütleri yardımıyla ciddi bir yardımlaşma, koordinasyon gerekmektedir. Hedeflerin iyi belirlenmesi, ihtiyaca yönelik akılcı çözümler, düzenli bir yapılaşma şarttır. Örneğin, üçüncü dünya ülkelerinde tarım arazilerinin hayvancılığa ayrılması, protein elde etmenin en hatalı yollarından biridir.

Toprağın hayvan yetiştirmek yerine hububat üretimine tahsis edilmesi durumunda beş kat, baklagiller üretimine tahsis edilmesi durumunda on kat daha fazla protein elde edilebilir. Kötü beslenme dünya gıda üretimindeki yetersizlikten çok, toprak dağılımındaki adaletsizliğin, toplumların yalnız kendi çıkarlarını düşünmesinin bir sonucudur.

Açlıktan Ölüm Oranları

Açlıktan Ölüm Oranları

Yalnızca bir günlük süre içerisinde 100.000 insan hala yeteriz beslenme nedeniyle hayatını yitirmektedir. Ve bugün halen yılda 826 milyon kişi açlıkla savaşmaktadır. Hatta Afrika’da tüm zamanlarda olduğundan daha fazla insan ölmektedir. Ancak bu konulardaki istatistiki veriler de yanıltıcı olabilmektedir.

Pek çok bölgede ölüm sebeplerinin hastalıklar olduğu söylense de aslında bunların yetersiz beslenmeye dayandığı görülmektedir. Henüz beş yaşına giremeden 2 milyon çocuk yetersiz beslenmeden dolayı ölmektedir. Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Gıda Programı’nın verilerine göre, açlık ve yoksulluk yüzünden her gün 25 bin kişi hayatını kaybetmektedir. Rapora göre: Her 5 saniyede bir bir çocuk açlıktan ölmekte, her gece 800 milyon insan aç uyumaktadır. Ve açlık yüzünden yalnızca bu yıl içinde 6 milyon kişi yaşamını yitirmiştir.

Çeşitli ülkelere genel olarak göz atacak olursak; 1000 çocuktan Almanya’da 5’i, Irak’ta 128’i, Afganistan’da 257’si ve Sierra Leone’de 16’sı açlık nedeniyle ölmektedir.

Açlık ve kötü beslenmenin en yaygın olduğu ülkeler; Asya’da Afganistan ve Kuzey Kore, Güney Amerika’da Kolombiya, Afrika’da Sudan, Gine, Sierra Leone ve Angola şeklinde sıralanmıştır. Dünya Gıda Programı WFP, bu yıl içinde yaklaşık 980 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya olduğunu bildirmişi, bu insanların ölmemesi için uluslararası bir yardım kampanyası başlatıldığını belirtilmiştir.

Birleşmiş Milletlerin yayınladığı bir rapora göre, Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler silahlanma için 2004 yılında 3 trilyon dolar para harcamıştır. Bunun yanı sıra açlık sebebiyle ölümle burun buruna kalan insanlar için Dünya Gıda Programı’na yaptıkları bağış miktarı 219 milyon dolarla sınırlıdır.

Açlık konusunda akla ilk gelen kıta kuşkusuz ki Afrika’dır. Milyonlarca insanın yaşamını yitirdiği bu coğrafya yüzyıllardır batının sömürüsü altında kalmıştır. Coğrafi açıdan bu toprakla:- dan yararlanıp, o topraklar üzerinde yaşayan insanların açlıktan ölmesine göz yuman pek çok çıkar kaynağı olmuştur ve halen vardır.

İnsanlar Afrika ve dünyanın pek çok yerinde açlıktan ölümle pençeleşirken pek çok batılı devlette şişmanlık ve obezite görülmektedir. Bu durum elbette dünya genelinde adaletsiz bir dağılımın hüküm sürdüğünü açıkça göstermektedir Elbette bu adaletsizlik, materyalist düzenin ve vicdana uymadan yaşamanın kaçınılmaz sonucudur.

Diğer yandan Birleşmiş Milletler, açlıktan teker teker ölen insanlara gıda yardımı yapılması için sürekli olarak çağrıda bulunmaktadır. BM, özellikle, yılda 10 milyar dolarlık dondurma tüketen Avrupalılara, evlerinde besledikleri evcil hayvanları için yıllık 35 milyar dolar harcama yapan ABD’lilere aç insanlara yardım yapmaları çağrısında bulunmuştur.

Dünyanın En Fakir Ülkelerinden Biri: Nijer

Dünyanın En Fakir Ülkelerinden Biri: Nijer

Dünyanın en fakir ülkeleri sıralamasında Nijer başta gelmektedir. Nijer Cumhuriyetinin nüfusu yaklaşık 12 milyondur. Nüfusun %80’ini Müslümanlar oluşturmaktadır. Bu ülkedeki insanların yaşam süreleri ortalama yalnızca 42 senedir. Her hafta onlarca çocuğun öldüğü ülkede, 150 bin çocuk açlık ve susuzluk nedeniyle her an ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır.

Tarihte Kıtlığa Sebep Olan Olaylar

Tarihte Kıtlığa Sebep Olan Olaylar

Kimi bölgelerde hiç umulmadık doğa olayları kuraklığa sebebiyet vermiştir. Kuraklık verimli arazileri etkilemiş, insanlar topraklarından elde ettikleri gıda maddelerini yitirip, toplu ve büyük açlık olaylarıyla karşı karşıya gelerek yaşamlarını yitirmişlerdir. Buna, 1935 yılındaki dev ‘Toz Çanağı’nı örnek verebiliriz. 1935 yılında Amerika Teksas’ta dev bir toz bulutu bölgedeki tüm evleri silip süpürdü. 1930’larda ‘Toz Çanaği’ diye bilinen bu kuraklık olayı Kansas’tan New Mexico/ya kadar uza-nan tüm bölgeyi birden bire tarım arazi olmaktan çıkarıp çorak bir bölgeye dönüştürdü.

1934 yılında kurak bölgeler, New York ve Pennsylvania’dan Büyük ovalarına ve oradan California kıyılarına kadar genişlemiştir. Yaklaşık 20 milyon hektarlık alan bu toz yığınlyla kaplanmıştır. Güçlü rüzgarlar, kuru toprağı büyük bulutlar halinde estirmiş, ekili ve dikili alanlar bu tozdan etkilenerek tam bir yıkım yaşanmış ve insan hayatı için büyük tehlikelerin ve sıkıntıların başlangıcı olmuştur. ABD’deki kıtlık 1930, 1934, 1936, 1939 ve 1940 yıllarında doruğa ulaşmıştır.

Bir diğer önemli örnek ise “Büyük Kıtlık” adıyla tarihe geçen irlanda patatesinin zehirlenmesi neticesi meydana gelen büyük felakettir. Büyük Kıtlıkta 1845 ve 1852 yılları arasında Irlanda nüfusu %20-25 arasında azalmıştır.

O dönemlerde hiç bir bitki, kalabalık bir aileyi doyuracak kadar bereketli bir ürün vermiyordu. Patatesi yetiştirmek için ise üç aylık bir çalışma yeterli oluyordu. Ancak 1845’te patatesleri saran mantar patatesleri çürütüp karartmaya başladı. Önce yaprakları mora dönüştürüyor, sonra da kökünü yiyordu. Salgın önce 1845’te ürünün yandan fazlasının, 1846’daysa tamamının yok olmasına neden olmuştu.

1847 ve 1848 yıllarında mantar tekrar belirdi. O dönemde meydana gelen aşırı boyutlardaki rutubet mantarın oluşmasına zemin hazırlamıştı. İrlandalılar patatesten yoksun kalınca yosun ve ısırganotuyla beslenmek zorunda kaldı. Ancak bu hızla sağlığın yitirilme süresini başlattı. Halk mikroplara açık hale geldi. Tifüs’den rakamları hızla yükseldi. Patates pişmeyince iskorbüt (C vitamini eksikliğinde görülen hastalık) ortaya çıktı ve bu hastalık insanların dişlerinin dökülmesine sebep oldu.

İlginiz Çekebilir

Sevda

1990 Antalya doğumluyum, magazin, sinema haberlerini yakından takip eder, onlar hakkında güncel haberler ve içerikler yayınlıyorum. Sozturk@gmail.com adresinden tarafıma ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu