Instagram takipçi satın al
HaberlerFaydalı BilgilerListelerSağlıkTürkiyeYaşam - insan

Kar yağışları kuraklığa çare olacak mı? Uzmanlar uyardı: Nisan ve Mayıs’a dikkat!

istanbul temizlik şirketi

Türkiye uzun bir süredir küresel iklim değişikliğinin tesiri altında… Sıcaklıkların mevsim normallerinin üstünde seyretmesi nama ile de son iki senedir kuraklıkla mücadele ediyoruz. Ama 2022 gerektiğince güzel başladı. Ocak ayını aşırı kar yağışıyla geride bıraktık ve Şubat’ta da yeni yağışlar bekleniyor. Peki Türkiye’nin büyük alanını tesiri altına alan yoğun yağmur ve kar yağışları kuraklığa deva olacak mı? Bahar ve yaz aylarında bizi neler bekliyor?

Türkiye, son iki senedir genel olarak yağışların azalmasına bağlı olarak ciddi derecede Kuraklık tehdidi yaşıyor. Mesela 2020 senenin ikinci yarısı gerektiğince kurak geçti. Kuraklık; Akdeniz, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu yerlerinde aşırı etkili oldu. Hatta Karadeniz bile Temmuz ayında başlayan ve sellere de yol açan yağışlara kadar gerektiğince kurak günler yaşadı. Bu hal yalnızca 2020 senesine özgü olarak da kalmadı. 2021’de de senaryo değişmedi.

Avrupa Birliği Copernicus İklim Değişikliği Servisi’ne göre 2021, dünya çapında kayıtlara geride bıraktığımız en sıcak beşinci sene oldu. Hem de 2021’de sıcak ve kurak hava koşulları Akdeniz bölgemizde yangın mevsimini uzattı.

Yaşadığımız bu hal, tarım alanlarına zarar vermenin dışında, sularımızın da azalmasına namacıyla oldu. Zaten pek çok iklim bilimci, gerçekleştirdikleri açıklamalarda şayet lüzumlu önlemler alınmazsa su temininin zorlaşacağını ve tarımsal üretimin büyük ölçüde zarar göreceğini sık sık söylüyor.

2022’DEKİ YAĞIŞLAR BU YIL İÇİN YETERLİ OLUR MU?

Ancak 2022 bilhassa kış mevsimi yönünden biraz olsun yüzleri güldürdü gibi duruyor. Bu sene Ocak ayının başında başlayan yağmurlar, ay ortasına doğru kar yağışına döndü ve bütün yurdu tesiri altına aldı. Marmara’da tarihi rekor kırıldı.

Hatta Ege ve Akdeniz, uzun seneler sonra şaşırtan derecede kar yağışına sahne oldu. Antalya’da kar en son 6 Ocak 1993’te ortalama 5 santimetre yağarak kendini göstermişti. Bu sefer tam 29 sene sonra kentte yaşayanlar 7 cm kara tanık oldular. İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da da hal pek farksız değil.

Şubat ayında ise beyaz örtü biraz olsun geri çekilse de Meteoroloji Genel Müdürlüğü doğrulusunda oluşturulan son değerlendirmelere göre; bu haftadan itibaren kuzey ve doğu kesimlerinin çok bulutlu, Karadeniz Kısenearın yağmurlu, Kastamonu, Artvin, Ardahan ve Hakkari çevrelerinin kar yağışlı, başka yerlerin yağışlı geçeceği ön görü ediliyor. Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun yüksek kar örtüsünün olduğu eğimli yamaçlarda ise aşırı kar yağışının devam edeceği vurgulanıyor.

Durum bu tür olunca da akla hemen, “Eğer yurdun büyük bir alanında yağışlar, Mart sonuna kadar devam ederse kuraklığa olumlu bir tesiri olabilir mi?” sorusu geliyor.

Kar yağışları kuraklığa çare olacak mı? Uzmanlar uyardı: Nisan ve Mayıs'a dikkat!
OCAK VE ŞUBAT AYINDA YAŞANAN YAĞIŞLAR TOPRAKTA DEPOLANIYOR

‘Bir metreküp hacmindeki toprak, 500 litre su depolayabilir’
Konuyla alakalı görüşlerine başvurduğum İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi, Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı’ndan görevli Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “Kar yağışları yavaş yavaş eriyerek toprağa sızdığı amacıyla toprakta depolanır. Bu amaçla su kaybı çok olmaz. Bu yönden bakıldığında yaz aylarına kadar kuraklığın tesirini azaltacağını söylemek mümkün” dedi ve şu mühim verileri paylaştı:

– Kar yağışları toprakta depolanır. Genellikle kuvvetli yağmurlarda yağış suları toprağa sızamadan toprak üstünden akar ve bu su, fazlası vakit sellere de namacıyla olarak kaybedilir.

– Toprağa giren su ise hem depolanır ve bahar aylarıyla beraber bitkiler doğrulusunda tüketilir hem de toprak amacıyla da ki boşluklardan eğim süresince akarak dereleri besler. Bu hal ise derelerin yaz aylarında kurumaması ya da daha geç kurumasıyla sonuçlanır.

– Toprağa sızan suların topraklardaki boşluklarda yerçekimine karşı tutulması ve depolanması da mümkündür. Bir metreküp hacminde taşsız bir toprak, 500 litre kadar su depolayabilir. Bitkiler bu suyun tamamını kullanamaz. Suyun bir alanı sızıntı suyu olarak bitkiler kullanamadan derinlere doğru sızar, bir alanı ise toprak doğrulusunda bitkilerin kökleriyle alamayacağı derece yüksek kuvvetlerle bağlanır.

– Bitkilerin alabileceği ve yerçekimine karşı toprak doğrulusunda tutulan su miktarı ise tekrar bir metreküp hacimde 150-200 litre kadardır. Bu amaçla toprakta depolanan su namacıylaiyle tarımsal üretimin olumlu etkileneceğini söylemek mümkün.

Su Politikaları Derneği’nin hazırladığı raporda kuraklık namacıylaiyle Beyşehir Gölü’nün 26 metreden 6 metreye, Eğirdir Gölü’nün ise 14 metreden 5 metreye düştüğü belirtiliyor. Hem de Avlan, Seyfe, Kulu, Sarıgöl, Yarışlı, Kurugöl, Kırkpınar ve Acıgöl’ün su seviyeleri ciddi derecede azalmış halada.

Kar yağışları kuraklığa deva olacak mı? Eksperler uyardı: Nisan ve Mayısa ilgi!

BU YIL KURAKLIĞIN ENGELLENMESİ NİSAN VE MAYIS AYLARINA BAĞLI

Ancak Prof. Dr. Tolunay, Nisan-Mayıs ayları sonrasında yeteri kadar yağmur alınmazsa ve yaz kuraklıkları sonbahara sarkarsa tekrar kuraklık yaşanabileceğinin altını çizdi ve şu verileri verdi:

“Mesela sene geneli itibarıyla kurak olan ve yağışların uzun seneler ortalamasına göre yüzde 13 daha az gerçekleştiği 2020 senenin de, gerçekte senenin ilk yarısı gerektiğince yağışlıydı. Ancak ikinci yarıda işler değişti ve uzun seneler ortalamasına göre nerdeyse yarı yarıya azaldı ve çok kuvvetli kuraklık yaşandı. Özetle kar yağışı bahar aylarında yaşanabilecek kuraklığı engel olur ama baharda yağışlar gelmezse yaz aylarında kuraklık yaşanması riski halen mevcut”

Kar yağışları kuraklığa çare olacak mı? Uzmanlar uyardı: Nisan ve Mayıs'a dikkat!

MEVCUT YAĞIŞLARI DOĞRU DEĞERLENDİRMEK ŞART, YOKSA HİÇBİR ANLAMI YOK!

Türkiye Tabiatı Koruma Derneği Bilim Danışmanı ve aynı vakitte Su Bilimi Eksperi olan Dr. Erol Kesici ise “İki aydır yağışlar var ama suyun akışına ve suyun toprak altındaki süzülüşüne müsaade edersek, önünü kesmezsek ve düzenini korumuş olursak çok büyük bir yararı olacak” diyerek bu yağışları doğru dşayetlendirip lüzumlu adımların atılması gerektiğinin altını çizdi ve mühim uyarılarda bulundu:

– Son iki aydır yaşanan yağışların kısa vadede kuraklığa karşı yararı olacaktır. Ancak yeraltı sularımız bizim ambarlarımızdır. Gelen yağışların yeraltı sularına yararlı olabilmesi amacıyla o bölgeye ulaşımı, onların akış düzeneğinin bozulmaması gerekiyor. Yoksa her yağış yararlı ama akıp giderse bir yararı olmayacak.

– Mesela çok büyükte sondaj kuyuları yapmamamız gerekiyor. Böyle olunca damarda bir delik açmış oluyorsunuz. Çünkü suyun akıp gitmesini engel olan şeyler göller, dereler, ufak çaylar, dere yatakları ve sulak alanlardır. Bunlar suyun aynı vakitte depo edildiği yerlerdir. Bu yanlışlıklar yüzünden yakın vakitte Konya ve Nevşehir’de kamyonlarla Meke Gölü’ne kar taşıdık. Burdur’da pek çok kamyonla göle kar bırakıldı.

– Hem de geleneksel ve salma diye tanımladığımız sulama sistemiyle de tarıma devam edersek tekrar 2022’nin Ağustos ya da Ekim ayında kuraklığı konuşacağız. Hem de çok daha zor hallerle karşılaşacağız. Sadece su sorunu değil bu. Aynı vakitte enerji de sorunu… Çünkü su olmadan enerji pahalı, sıhhat pahalı, besin pahalı… Çünkü su her şeyi şekillendiren bir olgu.

Kar yağışları kuraklığa çare olacak mı? Uzmanlar uyardı: Nisan ve Mayıs'a dikkat!
“İNSANLAR KENDİ BAHÇELERİNDE SU BİRİKTİRMEYE BAŞLADI”

Hem de Dr. Erol Kesici, suyu tasarruflu kullanmamız gerektiğinin de altını çizdi ve yeni bir tehlikeye de ilgi çekti:
“Artezyenlerin dışında şimdi piyasada 10, 50, 100 tonluk ya da kendi bahçesinin olduğu yerlerde havuza dönüştürmek amacıyla suyu biriktirme hadiseleri başladı. Bu çok tehlikeli bir şey… Bırakın su tabiatta kendi kendine aksın; biz onları derelerde, çaylarda toplayalım. Toprağa çok büyük bir yararı var. Eğer 2020’de kuraklığı yaşamamış olsaydık ve ormanlarımızdaki topraklar nemli olmuş olsaydı ve orada otsu tabaka daha çok olsaydı, yangından bu kadar zarar görmeyecektik.”


İstanbul’da kurak geride bıraktığımız sonbaharın sonrasında barajların doluluk seviyesi yüzde 40’lı civarlara kadar gerilemişti. Soğuk hava dalgasıyla beraber gelen yoğun kar yağışları, barajları olumlu yönde etkiledi. İstanbul’un barajlarında şu anda doluluk seviyesi yüzde 66.91’ya kadar çıktı. İzmir’de ise barajların toplam aktif doluluk seviyesi ise yüzde 25 seviyelerinde… Geçen sene bu miktar yüzde 20 seviyesindeydi. Bursa’da barajlar son yağışlarla gerektiğince artmış halda. Geçen sene Ocak ayında barajların aktif doluluk seviyesi yüzde 16 seviyesindeyken, bu sene yüzde 27 standardına ulaştı. Ankara’da ise işler pek iyiye gitmiyor. Ocak ayında yüzde 8,9 olan doluluk seviyesi 7 Şubat itibariyle yüzde 7.70’e geriledi.


 

İlginiz Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu