Dadaşlar diyarı Erzurum Gezi Rehberi

Erzurum denilince her birimizin aklına farklı şeyler gelir. Kimimizin soğuk, kimimizin Palandöken bir başkasının ise cağ kebap ve daha sayamayacağımız birçok şey.

Evet, haklısınız. Erzurum denilince saymakla bitmeyen güzellikler geliyor. Çok eski bir tarihe sahip olan Erzurum aynı zamanda çok eski güzelliklere sahip. Yollarında yürürken kendinizi âdeta Selçuklu’dan tutun Osmanlı Devleti’ne kadar uzanan bir zaman diliminde yaşıyormuş gibi hisseder fakat 21. yüzyılın tüm güzelliklerinden de faydalanabilecek kadar gelişmiş bir şehirde bulursunuz.

Caddeleri, sokakları tarihi güzelliklerle dolu Erzurum’un tek güzelliği tarihle de kalmıyor. Her adım başı şişe takılı cağ kebap görüp, enfes kokusunu içinize çekip bir an önce bu muhteşem tatla buluşmak isterken diğer yandan gözünüze bol şerbetli kadayıf dolması takılır. Peki kebap ve kadayıf dolması varsa yanında semaver çayı olmaz mı? Erzurum’da meşhur olan şu laf hemen gelir aklınıza ”Çay Rize’de üretilir, Erzurum’da tüketilir”. Erzurum’da âdeta devâsa büyüklükte semaverler şaşkınlığınıza şaşkınlık katar.

Erzurum gezilecek yerler

Erzurum’un güzellikleri elbette bitmedi. Erzurum’da gezecek, görecek o kadar çok şey bulursunuz ki tatilinizi uzatmak zorunda bile kalabilirsiniz.

Yediğimiz içtiğimiz şimdilik bize kalsın, gelelim Erzurum’da mutlaka görmemiz gereken yerlere. Bu bölüme inanın nereyle başlayacağımı bilemiyorum çünkü eğer bir güzellik sıralaması yaparsam her yer birinci olacaktır çünkü Erzurum’un her tarafı birbirinden güzel ama muhakkak bir yerden başlamamız gerekiyor değil mi? ? O halde başlayalım.

İlk olarak Çifte Minareli Medrese’den başlayalım. Bu medrese Erzurum’un sembollerinden biri diyebiliriz. Bir Selçuklu Dönemi eseri olan Çifte Minareli Medrese, Hatuniye Medresesi olarakta bilinir. Taç kapısı bulunan medrese daha içine girmeden sizi Selçuklu Dönemi’ne götürür. Çinilerle süslenmiş minarelerinde ise ”Allah”, ”Muhammed” ve ”İlk Dört Büyük Halifenin İsmi” işlenmiştir. Birkaç cümleye sığdırmaya çalıştığımız Çifte Minareli Medrese’nin güzelliği elbette bu kadarla sınırlı değil. Daha fazlasını gezip görmek ve bu medresenin ilginç hikâyesini dinlemek için Erzurum’a uğramanızı tavsiye ediyoruz.

Sırada Erzurum’un o koskocaman kampüslü üniversitesi Atatürk Üniversitesi var. Sizi kapıda kocaman bir kartal karşılıyor. Bu kartal elbette heykel fakat Erzurum’un simgesi haline gelmiş bu kartal üniversitenin ne kadar görülmeye değer bir kampüse sahip olduğunu henüz girişte müjdeliyor. Kampüs o kadar geniş ki içinde otobüs seferleri yapılmakta. Hem eğitim kalitesi açısından hem de sağladığı sosyal faaliyetler açısından Atatürk Üniversitesi gençlerin yoğun ilgisini çekiyor.

Palandöken gezisi

Gelelim bir diğer güzelliğe. Karlar ülkesi, gelinlik giymiş dağlara sahip Beyaz Cennet Palandöken. Bütün bu sıfatlar inanın Palandöken’in güzelliğini anlatmaya yetmez. Erzurum merkezden aşağı yukarı 10-15 km uzaklıkta bulunan bu kar cenneti daha yoldayken güzelliklerini göstermeye başlıyor. Bol oksijeniyle iştahınızı açarken, bembeyaz bulutların arasına düşmüş gibi hissettiren karıyla gözünüzü de doyurmaya başlıyor. Palandöken’e ulaştığınızda ise insanların kar tatili için neden bu kadar yoğun ilgi gösterdiğini bir kere daha görmüş oluyorsunuz. Muhteşem otellere, teleferiğe ve daha sayamayacağımız onlarca güzelliğe sahip Palandöken’e de umarım yolunuz düşer. Çünkü bu muhteşem güzelliği ömründe bir kere de olsa herkesin muhakkak görmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Erzurum’u yazımızda anlatarak bitirmek elbette mümkün değil o yüzden tüm anlattıklarımızı ve anlatamadıklarımızı görmeniz için Erzurum’u tatil rehberinize eklemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.

Ha bu arada eğer giderseniz dönüşte sevdiklerinize meşhur Oltu taşından yapılmış tesbih almayı da unutmayın.