Her Şey Dahil Sistemde Hizmet Veren Bir Otelin Aşçısının Şok İtirafları

Her şey dahil bir otelde çalışan bir aşçıdan şok itiraflar. Aslında neredeyse hiçbir şey göründüğü gibi değilmiş. İşte o detaylar.

Bütün yılın yorgunluğunu atmak için en azından 1 haftalıkta olsa güzel bir tatil yapmak isteriz. Özellikle kadınlar bütün yıl yemek yaptım tatilde yemek yapmak istemiyorum derler, erkekler ise zaten beceriksizim birde dışarıda yemek yiyecek yer mi arayacağım diyerek her şey dahil sistemle çalışan otelleri tercih ederler.

Bu tarzda bir otelde çalışan bir aşçı artık duruma isyan mı etti yoksa çalışma şartlarını mı sevmedi bilinmez ama bu otellerin mutfaklarıyla ilgili bir sürü itirafta bulunmuştur. Bizimde görevimiz bu itirafları sizlere iletmek ve sizlerinde bu durumdan haberdar olmanızı sağlamaktır.

1. Otelde pişen etler

Otelde kırmızı et çok pahalı olduğu için onun yerine hindi eti kullanırız ve hindi eti de doğası gereği biraz sünüyor ve ne kadar çok pişirilse de elastiki yapısı kaybolmuyor tabi bu bazı müşterilerde et az pişmiş tepkisine sebep olabiliyor. Ama sonuçta otelde kırmızı et pişmiyor.

2. Otellerde pişen Balık Etleri

Her şey dahil otellerde genelde Alabalık veya Kuzu Balığı verilir. Tabi kuzu balığı yapılırken genelde tuzda pişmiş olarak sunulur. Aslında kuzu balığı diye tükettiğiniz balık genelde köpek balığıdır. Ben hiç bir zaman kuzu balığı pişirdiğimi hatırlamıyorum. Neden tuzda derseniz o da aradaki lezzet farkını yok etmek.

Donmuş balık sunuluyor ise bu ya kalamar yada sudak tır.

3. Kalan Etler ne oluyor?

Yemekten sonra büfede kalan 50-60 kg et ne mi oluyor? Tabi ki otel müsriflik yapıp onları çöpe atmıyor hepsi stajyerler tarafından temizce yıkanıyor ve yeniden soslanarak ertesi gün tekrardan yemek büfesine sunuluyor.

4. Büfede Kalan Tatlılar ne oluyor?

Açık büfelerde yenilmeyip kalan tatlılar pastanede ki demi şefler bu tatlıları bir güzel yoğurur ve daha sonra üzerine pralin, damla drop, çırpılmış krema, en sonunda da meyve aromalı krem şanti ekleyip tekrardan büfeye gönderirler.

5. Otellerde yapılan tatlılar hijyenik mi?

Otellerin pastaneleri diğer bölümlerden daha hijyeniktir. Tabi bu otel sahibine göre de değişir çok iğrenç bir insan değilse sadece büfede bulunan pastaları kullanır. (Gerisini merak bile etmedim içim kalktı)

6. Otellerde Et yemekleri sağlıklı mı?

Kasaphane de işler, bütün gelen parçalara bakar. Genel olarak köfte yapılırken dana döş ve gerdan kullanılır. Eğer olur da menüde Adana Kebap veya Urfa Kebap var ise o yemeği yemeyiniz. Tekrar söylüyorum, her şey dahil sistemin olduğu bir otelde Adana Kebap yemeyiniz hatta elinizi bile sürmeyiniz.

7. Otellerde Soğuk Büfe Menüsü

Soğuk bölümünde ise işler çığırından çıkmıştır. Genel olarak, yapılan portör muayenelerinde gaita oranı çok yüksektir. Bunun nedeni, mutfak personelinin hijyeninin yanı sıra mayonez içerikli yiyeceklerin bu bakterilerin gereğinden fazla üremesini sağlamalarıdır. 2000 kişilik bir otelde yapılan rus salatasını, aşçıların elleriyle harmanlamadığını düşünmeniz birazcık saflıktır.

Bütün bunlara karşın büfede hiçbir masraftan kaçınılmaz. Müşterileri aldatmak için bol bol karpuz ve kabak dekoru yaparız. Bir gün saydığımda büfede 20 çeşit yemek olmasına rağmen 50’ye yakın dekor vardı. Önce gözünüzü doyurmak nedir, bunu çok iyi biliriz.

<

Patates içeren yemekler bol kalorilidir ve tokluk hissi verirler. Çalıştığım mutfakta en az üç kişiyi patates çuvalının başına dikerim. Sabahtan akşama kadar patates soydururum. Bir öğünde en az üç yemeğim patates içeriklidir, siz fark etmezsiniz de patates gördüğünüzde saldırıyorsunuz. İçgüdüsel bir şey galiba… Bu gibi durumlar için bize en doğru yolu gösterecek şey ise otel yorumları yapılan siteleri araştırmanızdır.

Exit mobile version