Aşk nedir? Aşık olmak nasıl bir histir? Aşık olduğumuzu nasıl anlarız? Bunlar gibi sorular uzayıp gitmektedir.
İnsanlar için belki de en önemli ve gerekli duygulardan biridir sevme, sevilme duygusu.
Sevginin bir tık ötesi olan aşk ise duyguların en üstünü, en yoğunudur. Bir insan aşkı için ölümü göze alabilir ya da sahip olduğu tüm varlığını gözünü kırpmadan terk edebilir. Peki nasıl oluyor da sıradan insanları adeta birer süper insanlara çeviriyor ve gözlerini bu denli karartmalarını sağlıyor bu aşk?
Nörobilim alanında çalışan araştırmacıların gerçekleştirdikleri beyin kimyası üzerine gerçekleştirilen araştırmalar aşık olan insanların beyninde dopamin adı verilen kimyasalın üst seviyelere çıktığını gördüler.
Bu kimyasal özellikle beynin hipotalamus olarak adlandırılan kısmında çok daha yoğun bulunuyor. Bu kısım heyecanlarımız, üzüntülerimiz gibi duygularımızdan sorumlu bölge olarak biliniyor. Heyecansal duygu durumlarında etkin olan dopamin, kısaca sinir sistemi etkileyen ana unsurların başında geliyor. Ayrıca dopamin salgısı kalp atışında hızlanma, terleme gibi çeşitli fiziksel reaksiyonlara da neden oluyor insan bedeninde. Yani sevgilisini gören bir kişinin kalbinin hızla atmaya başlamasını beyninde salgılanan dopaminden kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Bu bilimsel bulgulardan sonra ise akıllara şöyle bir soru geliyor aşk sadece kimyasal bir reaksiyondan mı ibaret, yoksa bedensel veya maddesel durumlarla açıklanamayacak kadar üstün bir durumun ürünü mü? Sonuç olarak buna karar vermek ya da vermemek size kalmış.
