Sorunlu Ama Bağımlı İlişkiden Kurtulmanın Yolları

Hayatımızda öyle anlar vardır ki, gelgitlerin içerisinde buluruz kendimizi. Kimi zaman istediklerimizi elde edemez ve hayatımızdan şikayetçi oluruz, kimi zamansa beğendiklerimizden sevdiklerimizden sıkılır yeni arayışlar içerisine gireriz. Kimi zaman ise bizi mutsuz eden durumların içerisinden çıkmayı düşünmeyiz bile. Peki sahiden neden bizi mutsuz eden, bizi huzursuz eden, özgüvenimizi mahveden ilişkileri sürdürmek isteriz sizce? Gelin bir kaç adımda bunu inceleyelim.

Elimizdeki ile yetinme iç güdüsü

Onu bıraksam kimi bulurum ki? İyi birisi sonuçta. Bu yaştan sonra daha iyisini mi bulurum? Her ilişki bir süre sonra monotonlaşmaz mı zaten? Çoğu insan için bir ilişkide en önemli kriter o ilişkiden alınan tatmindir. Peki durum böyle iken neden zaman zaman tatmin edici olmayan ilişkileri sürdürmek isteriz? Veya o ilişkilerle yetiniriz? Mutsuz ve yetersiz ilişkilerle yetinen insanlar genellikle özgüveni düşük insanlardır. Sırf yalnız kalmamak için ya da sırf o insana sahip olmak için ilişkiyi sürdürmek özgüven problemini gösterir. Unutmayın sakın, mutsuzluk kaderiniz değil. Sakın mutsuzluğa teslim olmayın.

Karşınızdaki insanın sadece olumlu yönlerine odaklanmak

“Yani evet beni bir kaç kez aldattı ama bana çok değer veriyor” , “yakışıklı/güzel değil ama sempatik birisi” , “düşüncesiz olabilir ama dürüst bir kişidir.” Pek çoğumuz farkında olmadan işte bunları yapıyoruz. Bir insanı sevdiğimiz zaman sevgimizi mantıklı sebeplerle kanıtlamaya ve bilinçaltımızı ikna etmeye çalışırız. Bu şekilde sevgilimizin ya da eşimizin iyi özelliklerini büyütür ve eksiklerini görmezden gelmeye başlarız. Bu durum duygularımızın bize oynadığı bir oyundur. Ve her şeyi güllük gülistanlıkmış gibi göstererek karşımızdaki kişiyi mükemmel biriymiş gibi görmemize sebep olur.

Unutmayın sakın, bir kişinin ihtimaller arasında en iyisi olması o kişinin doğru bir eş ya da sevgili olduğunu göstermez. “Sonuçta yalnız kalmaktan iyidir” , “Bununla birlikte olmayıp ta öbürüyle evlensem daha mı iyi olurdu?” Bu şekilde düşünmek son derece yanlıştır ve ilerde daha büyük mutsuzluklara yol açacaktır. Bu tavır yerine daha cesur olmalıyız ve memnun olmadığımız durumu ilk önce dile getirip çözümlemeye çalışmalıyız. Olmuyorsa zorlamanın bir manası yok zaten. Ayrılıp önümüzdeki maçlara bakmamız gerekiyor çünkü bu dünyada sadece bir defa yaşama fırsatımız var. Neden mutlu olmayalım ki?

Farkında olmadan kendimizi kullandırırız

Bazen farkında olmadan ilişkimizi sürdürmek için kendimizi kullandırırız. Böyle durumlar genellikle karşımızdaki insanın bizi çok iyi tanıdığı ve elinde tutmak için ne yapacağını çok iyi bildiği zamanlar yaşanır. Tamda ayrılık kokuları gelmeye başladığını hissettiğinde sevdiğimiz şeyleri yapmaya başlar. Hediyeler alır, çiçekler alır, özür dilerim der ve ağzı çok güzel laflar yapar. Kimi durumlarda ise küçümseme, tehdit etme hatta hakaret etme şeklinde de olabilir. “Benden iyisini bulamazsın kızım.” , “Ben seni almazsam evde kalırsın zaten.” Bu tarz olaylar genellikle özgüveni düşük olan ya da fiziksel açıdan sevgilisinden daha az çekici olan kişilerin karşılaştığı durumlardır. Ne olursa olsun bu şekilde sürdürülen bir ilişki herkes için sıkıntılı ve sadece mutsuzluk getirir.

Paylaşılanlar ne kadar fazlaysa kendimizi sağlıksız bir ilişkiden kurtarmak o kadar zor olur.

Birlikte geçirilen onca zaman, paylaşılan bir çok anı, evin dört yanında onu hatırlatan eşyalar, ortak arkadaşlar ve karşılıklı yüklenen sorumluluklar. İşte tüm bunlar mutlu olmasanız da bu ilişkiyi sonlandırmanızı zorlaştıracaktır ve kendinizi devam etmek zorunda hissedersiniz. “Tüm bu yaşanılanları nasıl yok sayarım ya?” , “Bunca anıya sırtımı dönüp nasıl gidebilirim ki?“ , “Bütün bir hayatım olmuş insandan nasıl vazgeçerim?“ Aslında böyle düşünmekte de çok haksız sayılmazsınız.

Böyle bir durumda ondan ayrılmak hayatı sil baştan kur anlamına gelir. Bu durumda ise iki yoldan birini seçip devam etmelisiniz. Ya ondan vazgeçip, ayrılıp, hayatınızı yeniden kurup, mutluluğu yakalamaya çalışırsınız ya da sahip olduklarınızı kurtarmak adına içinde bulunduğunuz sağlıksız, mutsuz ilişkiyi sürdürürsünüz.

Bizleri zaman zaman yanıltan şu büyülü, muhteşem bir his.. Aşk!

Duygu ve düşüncelerimiz her zaman uyum içerisinde hareket etmez. Mantığımız bize başka bir şey söylese de duygularımızı takip edip yanıldığımız zamanlar olmuştur muhakkak. Kimi zaman karşımızdaki insanın bizim için doğru kişi olmadığını düşünsek te duygularımıza güvenip üzülmeyi göze alarak bu ilişkiyi yaşarız. “Kötü özellikleri önemli değil, ben onu çok seviyorum.”, “Aşkımız her şeyin üstesinden gelir.“ gibi cümleler kurar, bizi gelecekte bekliyor olan olumsuzlukları göz ardı ederiz. Aşk, hayatımızdaki en güçlü duygudur fakat mantığı tamamen bir kenara atıp sadece duygularımızla hareket etmekte bizlere büyük hatalar yaptırabilir. Burada yapılması gereken şey mantık ve duygu dengesini iyi kurmak ve her ikisinden de ihtiyacımız olduğu ölçüde faydalanmak. Son olarak ta şunu söyleyeyim; tarafsız bakış açısına başvurun.