Cenap Şahabettin Kimdir?

1870 yılında Manastır’da doğan Cenap Şahabettin’in asıl mesleği doktorluktur. Edebiyat hayatına ilk olarak öğrencilik yıllarında Saadet gazetesinde şiirleri yayımlanarak başlamıştır. Bu şiirlerinde Divan şiirlerinden etkilenmiştir. Ancak daha sonra Abdülhak Hamit Tarhan ve Recaizade Mahmut Ekrem’den etkilenerek batı etkisinde eserlerini yazmıştır. Saadet gazetesinden sonra Servet-i Fünun dergisinde şiirleri yayımlanmıştır. Cenap Şahabettin edebiyat kimliğini Servet-i Fünun edebiyatının başat isimlerinden biri olarak tamamlamıştır.

Servet-i Fünun edebiyatının üç önemli ismi; Cenap Şahabettin, Tevfik Fikret ve Halit Ziya Uşaklıgil’dir. Toplumsal şiirlerin yerine bireysel şiirleri ön plana çıkarmıştır. Aruz ölçüsünü bütün şiirlerinde uygulamıştır. Hece ölçüsünü küçük görerek ‘parmak hesabı’ olarak nitelendirmiştir. Cenap Şahabettin’in şiirlerindeki başlıca temaları; aşk ve tabiattır. Şiirlerinde sosyal ve toplumsal konulara hiç değinmemiştir, daha çok bireysel konulara önem vermiştir. Sanatçıya göre, sanat sanat içindir.

Daha çok sanat güzellik içindir görüşünü savunmaktadır. Şiirlerinde güçlü bir şekilde lirizm vardır. Şair sembolleri şiirlerinde çok kullanır. Sanatçı Türk şiirine sembolizm ve parnasizm akımlarını getirmiştir. Şiirlerinde sembolizmin etkisi hissedilmektedir. Sanatçının dili oldukça ağırdır. Şiirlerinde Arapça Farsça sözcükler kullanır. Cenap Şahabettin’in en ünlü şiiri Elhan-ı Şita’dır. Bu şiir kış mevsimini, manzarayı, doğa güzelliğini konu edinmektedir. Sanatçı, şiirin dışında düz yazı ustasıdır da. Düz yazılarında kullandığı dil, şiirde kullandığı dilden daha sade ve anlaşılırdır. Başlıca eserleri; Tamat, Tiryaki Sözleri, Hac yolunda, Körebe gibi eserleri ustalıkla yazmış ve Türk Edebiyatına ismi kazınmıştır.

Eserleri:

Şiir

Tiyatro

Gezi yazısı

Düzyazı

İnceleme

Exit mobile version