Türkiye Cumhuriyeti dördüncü cumhurbaşkanı olan Cemal Gürsel, Erzurum 1895 doğumludur. İlkokulu Ordu’da, askeri ortaokulu Erzincan’ da, Liseyi İstanbul Kuleli Askeri lisesinde okuduktan sonra Harp Okuluna girdi ama Çanakkale savaşı çıkınca cepheye gitmek zorunda kaldı. Gazze savaşına katıldı. Savaş sonunda esir edildi ve 1919 yılında serbest bırakılınca yurda dönerek Mustafa Kemal ve arkadaşlarına katıldı. Pek çok cephede Kurtuluş Savaşına katıldı. İstiklal Madalyası aldı.
Kurtuluş savaşı sona erince yarım kalan eğitimini tamamlama şansı buldu. Eğitimini tamamladıktan sonra çeşitli görevlerde bulundu. 1958 yılında Kara Kuvvetleri komutanı oldu. Demokrat Parti için on iki maddelik bir mektup yazdı. Bu mektuptan sonra görevinden alındı. 1960 ihtilalinden sonra Milli Birlik Komitesi başkanlığına getirildi. Ve devletin başına geçti. Demokratik düzene geçilmesi için anayasayı hazırlamak üzere bir komisyon kurdu ve askeri yönetimin devam etmesini isteyen on dört Milli Birlik Komitesi üyesini görevinden uzaklaştırdı. Hazırlanan yeni anayasanın kabul edilmesinden sonra yapılan seçimlerde cumhurbaşkanı oldu. Ama düzenli bir hükumet kurulamayan koalisyonların yapıldığı bu dönemde hastalandı. Türkiye de Cemal Gürsel’i iyileştirmek için yapılan tüm tedavi yöntemlerine rağmen iyileşemeyince tedavisine Amerika’da devam edilmesine karar verildi. Ancak Amerika’ya gönderildikten sonra komaya girdi. Orada da iyileşme olanağı olmayınca tekrar yurda getirildi. Gülhane Askeri hastanesine yatırıldı. Doktorlar artık görevini yapmasına olanak olmadığını bildiren bir rapor verince, 28 Mart 1966 yılında cumhurbaşkanlığı görevi sona erdi. Yaklaşık iki yüz yirmi gün komada kaldı. 14 Eylül 1966 yılında yaşama gözlerini yumdu.
Cemal Gürsel’i özel kılan bir özelliği yerli üretime önem vermesinden gelir. Yerli bir otomobil üretilmesi için bir proje hazırlatır ve Eskişehir’de toplanan mühendisler otomobilleri üretmeyi başarır. Bu arabalar tarihe Devrim Arabaları olarak geçer ama ne yazık ki seri üretime geçilmez.
