Instagram takipçi satın al
Faydalı BilgilerListelerSağlık

Kansere İyi Gelen Bitkiler

Kansere iyi gelen bitkiler, günümüzde en çok tartışılan konulardan biridir. Bu yazımızda bu bitkiler arasından 5 tanesini detaylandırmaya çalıştık.

istanbul temizlik şirketi

Kansere iyi gelen bitkiler, günümüzde en çok tartışılan konulardan biridir. Birçok insan bitkilerden yarar görmesine rağmen, kanser hastalığını önleyen ve tedavi eden bitkilere karşı kuşkuyla yaklaşılmaktadır.

Dünya genelinde kansere iyi gelen bitkilerle ilgili oldukça büyük oranda bilimsel araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalarda kansere iyi gelen bitkiler üç ana grupta toplanır. Bunlardan ilki, kanseri önleyen bitkilerdir. İkinci gruptaki bitkiler, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalığın tedavisine yardımcı olan bitkilerdir. Üçüncü gruptaki bitkiler ise kanserli hücreleri yok ederek kanser hastalığını tedavi eden bitkilerdir.

Kansere İyi Gelen Bitkiler Nelerdir?

Dulavrat Otu

Dulavrat Otu

Dulavrat otunun bilimsel adı, arctium lappa’dır. En çok Avrupa’da ve Kuzey Asya’da yetişir. Tarihsel metinlerde “kanı temizleyen bitki” olarak tarif edilmiştir. Antik Çin’de cinsel hastalıklarda, böbrek hastalıklarında, cilt problemlerinde ve solunum yolları hastalıklarında kullanılmış olan dulavrat otu, kansere iyi gelen bitkilerin başında gelir.

Son yıllarda yapılan araştırmalarda dulavrat otu kökünün, kansere yol açan toksinleri vücuttan uzaklaştırarak kanseri önlediği kanıtlanmıştır. Kanser karşıtı ürünlerin temel maddesi olarak kullanılan dulavrat otu kökü, ilk kez 1919 yılında Hoxsey adıyla satışa sunulan ve kanseri tedavi eden bitkisel bir karışımın ana maddesiydi.

Kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen dulavrat otu kökü, özellikle Rusya ve Hindistan’da kanserli hastalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Dulavrat otu kökünün herhangi bir yan etkisi yoktur. Ancak, yüksek oranda potasyum içerdiği için, potasyum fazlalığı bulunan kişilerde doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

Üzüm Çekirdeği

Üzüm Çekirdeği

Üzüm çekirdeklerinin içinde bulunan bitkisel bileşenler, kanserli tümörlerin büyümesini ve yayılmasını önlemektedir. Ayrıca üzüm çekirdeklerinde kansere karşı koruyucu maddeler bulunur.

Yapılan bilimsel bir çalışmada üzüm çekirdeklerinde bulunan proantosiyanidin adı verilen maddelerin, pankreas kanserinin yayılmasını önlediği kanıtlanmıştır. Kolorado Üniversitesinde yapılan bir çalışmada üzüm çekirdekleri özünün kalın bağırsak kanseri tedavisinde başarılı olduğu görülmüştür. Üzüm çekirdeklerinden elde edilen bu özün, kalın bağırsakta gelişen kanserli hücreleri yok ettiği saptanmıştır. Üzüm çekirdekleri, kanserli hücreleri yok ederken sağlıklı hücrelere zarar vermemektedir.

Kanserli hücreleri öldüren, üzüm çekirdeklerinin etken maddesi olan proantosiyanidin maddesi, aynı zamanda vücutta yeni kan hücrelerinin oluşmasında etkilidir. Bu madde, midede sindirilemeden, doğrudan kalın bağırsağa taşınır. Kalın bağırsağa ulaşan bu madde kolondaki tümörleri ve kanserli hücreleri bloke ederek etkisiz hale getirir. Bu yüzden üzüm çekirdekleri, özellikle kolon tümörlerinde ve bağırsak kanserinin tedavisinde çok başarılıdır.

Zencefil Kökü

Zencefil

Kansere iyi gelen bitkilerden biri de zencefildir. Zencefil kökünün etken maddesi gingerol’dür. Bu maddenin, klinik araştırmalar sonucunda kanseri önlediği ve kanserli hücrelerin gelişimini durdurduğu görülmüştür. Yapılan bilimsel deneylerde, tümörlerin büyümesini engellediği kanıtlanmıştır.

2007 yılında yumurtalık kanseri ile ilgili yapılmış bir çalışmada zencefil kökünün, kanserli hücrelerin büyümesini engellediği, kanserli hücrelerin sayısını azalttığı, vücuttaki iltihabı gidererek bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır.

Yapılan başka bir çalışma ile zencefil kökünün kolon kanserini önlediği ve kanserli hücreleri baskılayarak çoğalmasını ve yayılmasını engellediği saptanmıştır.

Zencefil kökü, Asya’da, özellikle Hindistan’da her gün tüketilen bir besindir. Hindistan, aynı zamanda, dünyada kanser hastalığının en az görüldüğü ülkelerden biridir.

Zencefil, antimikrobik ve antifungal özelliktedir. Vücuttaki zararlı bakterileri, mantarları, parazitleri yok ederek vücudu temizler ve toksinlerden arındırır. Zencefil, taze tüketilmeli, satın alırken organik ürünler tercih edilmelidir.

Zencefil, çay gibi demlenip tüketilebileceği gibi salatalara doğranarak da tüketilebilir. Eğer tadından hoşlanmıyorsanız piyasada zencefil karışımlı macunlar satılmaktadır. Bu macunlar her gün kullanılırsa kansere karşı bedeninizi korur, vücutta kanserleşmiş hücreleri yok eder ve vücudunuzu iltihaplardan temizleyerek bağışıklık sisteminizi güçlendirir.

Altın Mühür Otu

Altın Mühür Otu

Kuzey Amerika’da yetişen bir bitki olan altın mühür otu, ağızdaki, diş etlerindeki ve vücuttaki iltihabı gideren etkili bir bitkidir. Anti-bakteriyel özelliklerinden dolayı diş macunlarının ve ağız çalkalama sularının etken maddesi olarak kullanılır.

Altın mühür otu, berberin adı verilen bir bileşen içerir. Yapılan araştırmalarda doğal bir antibiyotik olan bu maddenin kolesterolü düşürdüğü, aynı zamanda bazı kanser türlerini önlediği kanıtlanmıştır.

Altın mühür otu yüksek dozda alındığında tehlikeli olabilen bir madde olduğu için, doktor kontrolünde alınması tavsiye edilmektedir.

Zerdeçal

Zerdeçal

Kansere iyi gelen bitkilerden biri olan zerdeçal, 1900’lü yılların başından beri Ayurveda ilacı olarak kullanılan bir bitkidir.  Güçlü bir iltihap giderici olan zerdeçal, romatizma, alerjiler ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Kuzeydoğu Asya’da ve Hindistan’da yemeklerde sıkça kullanılan bu bitki, tıbbi amaçlar için çay gibi demlenerek içilir.

Zerdeçalın etken maddesi kurkumin’dir. Bu madde, sağlıklı hücrelere zarar vermeden kanserli hücreleri yok eder. Aynı zamanda iltihap kökenli tüm hastalıkların tedavisinde etkilidir. Kanseri önler, vücudu toksinlerden arındırır. Özellikle mide, akciğer, kolon, deri ve meme kanserine karşı etkili bir koruyucudur.

2001 yılında yapılmış bir çalışmada düzenli olarak yemeklere katılan zerdeçalın, kanserli hücrelerin sayısını azalttığı saptanmıştır. Akciğerde oluşan kanserli hücrelerin büyümesini ve yayılmasını durdurduğu ise klinik olarak kanıtlanmıştır.

Karanfil

Karanfil

Karanfil, karanfil çiçeklerinin tomurcuklarının kurutulmasıyla elde edilir. En çok Hindistan, Pakistan ve Madagaskar’da yetiştirilir. Kurutulmuş karanfil tomurcukları yağının kanser hücreleri üzerinde etkisinin araştırıldığı birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırma sonuçlarına göre karanfilin bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve kansere karşı koruyucu bir rol üstlendiği ortaya çıkmıştır.

Karanfil, çok güçlü antioksidanlar içermektedir. Henüz karanfilin, kanser hücrelerini yok ettiğine dair bir kanıt olmasa da sağlık örgütleri, içindeki güçlü antioksidanların kanserli tümörlerin büyümesini engelleyebileceği ve hatta kanserli hücreleri yok edebileceğine dair açıklamalar yapmaktadır.

İlginiz Çekebilir

Yusuf Ömer TÜRK

Ege Üniversitesi Bilgisayara Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra yazılım geliştirme ve akıllı telefon teknolojilerini yakından takip etmeye başladım. Yeni çıkan veya çıkacak bir çok teknolojik yeniliği dünya ile aynı zamanda sizlere aktarmaya çalışıyorum. Mail adresim: yoturk@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu