Aldatan Erkek Nasıl Davranır

Aldatıldığınızı düşünüyor ya da şüphe taşıyorsanız, ancak tam olarak anlayamıyorsanız bazı durumlar size ipucu verebilir. Bunun için eşinizin davranışlarını dikkatlice gözlemlemeniz gerekir. Çiftler ilişkileri başladığında ya da evlediklerinde sadakat için birbirlerine söz verir ancak zamanla boşanma oranlarında aldatma nedeni fazla olabiliyor. Çiftlerle ilgili yapılan araştırmalarda aldatan erkeklerin neden aldattığı sorusuna karşı çeşitli cevaplar verirken en çok, eşim bana karşı ilgisizdi ya da bir ömür boyu aynı kadınla yaşayamayacağımı anladım gibi cevaplar verdikleri görülmüştür.

Evliliklerde eşlerin bir arada yaşaması için karşılıklı sevgi ve saygı bağının korunması çok önemlidir. Ancak zamanla eşler arasında maddi manevi sorunlar çıkabilir ve bu üstesinden gelinirse evlilikler da sağlam bir şekilde devam eder. Evliliklerde çiftler arasında en üzücü durumlardan birisi de ihanettir. İhanete uğrayan kadın ya da erkek olsun büyük bir yıkıma uğrar ve akıllarına tek bir soru gelir. Neden aldatıldım ya da aldatıldığımı nasıl fark edemedim. Bu yazımızda erkekler üzerinde duracağız ve yapılan araştırmalara göre aldatan erkeğin davranışları nasıl olur,  aldatan erkek nasıl davranır aktaracağız.

Aldatan Erkek Davranışları

Daha Az Paylaşım; Eşiniz aldatan erkeğin en belirgin davranışlarından birisi eşiyle vakit geçirmeyi azaltmasıdır. İlişkinin ilk başlarından eşiyle daha fazla vakit geçiren erkek aldatmaya başladığında artık eşiyle paylaşımları azalır, çeşitli bahaneler üreterek eve geç gelir ya da sabahları çok erkek evden çıkıp daha geç gelir.

Kıyaslama; Herhangi bir konuda sizi başkalarıyla kıyaslar ve eleştirmeye başlar. İlişkinin ilk başlarında böyle bir durum söz konusu değilken aldatan erkek bir süre sonra eşini başkalarıyla kıyaslar.

Planlar Ertelenir; Aldatan erkekte en çok görülen durumlardan birisi de birlikte plan yapmaktan kaçınmasıdır. Birlikte tatil planı yapmak ya da ortak bir karar almayı gerektiren konular karşısında ya erteme ya da bu planları gerçekleştirmek istemeyen sözler söyleyebilir. Bazen en ufak bir ortak plan bile kaçılması gereke bir durum gibi gelebilir. Örneğin; Sinemaya gitmek için plan yapmak isteseniz de aldatan erkek gitmek istemediği için çeşitli bahaneler üretecektir.

Davranış Değişikliği; Aldatan erkekte en belirgin değişiklikten biri de davranışlarının değişmesidir. Eşine karşı davranışı ve bakış açısı değişen aldatan erkek; daha önce söylemediği sözleri söyleyebilir. Örneğin; kilo mu aldın, ya da cildin bozuldu mu gibi sözler söyleyebilir.

Sevgi Sözlerini Söylemez; Davranış değişikliğinde en çok size güzel sözler söylemesinde değişiklik başlar. Daha önce eşine “seni seviyorum” kelimesini karısına söyleyen erkek, aldattığında eşine bu sözleri söylemez. Tabi her erkek için geçerli değildir. Bazı erkekler eşlerine seni seviyorum cümlesini daha kolay söylerken bazıları bunu söyleyemez. Bu noktada dikkat edilecek durum; eşiniz daha önce “seni seviyorum” cümlesini sık sık söylerken artık söyleyip söylemediğidir.

Telefon Kullanımı; Eşler arasında en çok dikkat çeken değişiklik telefon kullanımıdır. İlişkilerde eşlerin kimisi telefonunun karıştırılmasına izin verirken, bazıları da buna izin vermez. Bu durum herkese göre değişir. Ancak birlikte vakit geçirirken telefonla ilgilenme sıklığı eşlerin fark ettiği bir durumdur. Aldatan erkekte telefon kullanım sıklığı değişir. Daha önce telefonuyla mesajlaşmayan ya da konuşmayan eş telefonuyla daha çok ilgilenir ya da konuşmalarını gizli yapar. Gelen son mesajı ya da son aramayı konuşma yaptıktan sonra siler.

Kendine Bakmaya Başlar; Günlük bakım rutini dışında değişikliğe giden bir erke her zaman aldatan erkek şüphesini taşımasa da birtakım farklı davranışlarda bulunabilir. Daha önce kullanmadığı kadar değişik parfümler kullanması, ya da yeni bir kıyafet ya da saç stili bunlardan birkaçı.

Kişisel Sınır Koyar; Daha önceleri kendi kişisel alanından çok fazla bahsetmeyen erkek aldatmaya başlayınca kendisinin de bir özel hayatı ve kişisel alanı olduğundan söz etmeye başlar.

Uyku Düzeni Değişir; Aldatan erkekte huzursuzluk baş gösterir. Geceleri uyumakta zorlanır. Sabahları uyanmakta güçlük çeker ya da uyuyamaz. Bazı durumlarda uykudan aniden uyanır ve tekrar uykuya dalmakta zorlanır.

Mesafeli Cinsel Yaşam; Aldatan erkek eşine eskisi kadar ilgili ve arzulu olmaz. Yatakta eşinden uzaklaşır. Cinsel yaşamınız kötüye gitmeye başlar. Size sarılmaz ve sizi öpmekten uzaklaşır.

Eşini Aldatan Erkek Nasıl Anlaşılır

Aldatan erkeklerde tavırlar değişir ve bu durum dikkatli gözlerden kaçmaz.

• Eve geç gelmeler başlar.
• Kendini suçlu hisseden erkek, eşine daha fazla hediye almaya başlar.
• Seni seviyorum cümleleri kurmaz. Sarılmak ya da dokunmak gibi en ufak sevgi belirtilerini göstermez.
• Aranızda adını tam koyamadığınız bir mesafe oluşur. Bu durum yatak odanızda bile hissedilir.
• Uyurken konuşabilir.

Evli Erkekler Neden Aldatır

İlişkilerde kadınlarda erkeklerde aldatılan konumunda olabilir. Ancak yapılan araştırmalar ve istatistikler erkeklerin eşlerini daha fazla aldattığını gösteriyor. Bu durumda “erkekler neden aldatır” sorusu akıllara geliyor. Bir erke severek evlendiğini karısını neden aldatır. Araştırmalar erkeklerin büyük bir kısmının tek eşli olamadıklarını, testosteron seviyeleri ve penis kan akımlarının artması nedeniyle aldatabileceğini gösteriyor.

Eşitliği savunan İslamiyet, ilk yıllarda köleler ve fakir aileler arasında yayılma alanı buldu. Süreç içinde Mekke’nin önde gelen ailelerinin çocukları da İslamiyet’i benimsemeye başlayınca Mekke’nin ileri gelenleri tepki göstermeye başladı.

Not : Mekkelilerin islanniyet’e tepki vermelerinin nedeni, ayrıcalıklarını ve çıkarlarını kaybetme korkusuna düşmemelidir.

Mekkelilerin tepkilerinin giderek büyümesi karşısında Hz. Muhammed, kendisini koruyamayacak konumda olanların Mekke’den gitmelerine izin verdi. Böylece islam tarihinde ilk göç hareketi Habeşistan’a gerçekleşti.

Ancak Mekkeli putperestlerin, bu kez de Müslümanlarla konuşmama ve alışveriş yapmama kararı alması üzerine Hz. Muhammed, Mekke’yi feth etmek için arayışa yöneldi.

I. ve II. Akabe Biatları:

621 yılında Medine’den gelen 6 – 7 kişilik bir grup Hz. Muhammed’e bağlanıp biat ettiler. Ertesi yıl ise 75 kişilik bir grup Hz. Muhammed’e biat edip, kendisini Medine’ye davet ettiler.

I. ve II. Akabe Biatları , Mekke’deki Müslümanların, Medine’ye göç etmelerine ortam hazırlamıştır.

Hicret:

İslam tarihinde, Mekke’den Medine’ye gerçekleştirilen göçtür. Hicret, İslamiyet’in gelişmesi için bir dönüm noktasıdır.

Hicret’le;

a) İslamiyet, siyasal bir güç haline geldi. İslam Devleti’nin temelleri atıldı.

b) Medine’de Ensar (Medineli Müslümanlar) ve Muhacirûn (Mekke’den gelen Müslümanlar) kardeş ilan edilerek birlik sağlandı.

c) Mekke baskısı sona ermiş ve böylece islamiyetin yayılması için daha rahat bir ortama kavuşulmuştur.

d) Hz. Muhammed, Medine Sözleşmesi’ni yayınlamıştır. İslam Devleti’nin ilk anayasası niteliğini taşıyan bu belge ile şehirde yaşayan Müslümanlar ile Yahudiler eşit kabul edilmiş ve şehri birlikte savunma kararı alınmıştır.

Not : Hicret Olayı, Hz. Ömer’in halifeliği döneminde düzenlenen Hicri Takvim’in başlangıcı olarak kabul edilecektir.

Bedir Savaşı: (624) Medineli Müslümanlarla Mekkeli Putperestler arasında gerçekleşen ilk savaştır. Mekke döneminde Müslümanlara ekonomik ambargo uygulanmıştı. Mekke’deki putperestler, Müslümanların Medine’ye göç ederken şehirde bıraktıkları mallarına el koyarak bu malları bir kervanla Şam’a satmaya gönderdiler. Müslümanlar, hem ekonomik kayıplarını telafi etmek, hem de Mekke’yi zarara uğratmak için kervana saldırma kararı aldılar. Medine’nin güneybatısındaki savaşı Müslümanlar kazandı.

Bedir Savaşı ile;

a) Müslümanlar ilk askeri başarılarını kazandılar.

b) Savaşta ele geçirilen ganimetin beşte biri Beyt’ül- Mal için ayrıldı. Beşte dördü ise savaşa katılanlar arasında paylaştırıldı.

c) Savaşta esir düşen Mekkelilerden okuma-yazma bilenler, Müslüman gençlere okuma-yazma öğretmeleri karşılığında serbest bırakıldı. (İslamiyet’in, eğitime verdiği önemdir.)

Bu uygulamalarla İslam savaş hukukunun esasları belirlenmiştir.

d) Müslümanların manevi gücü arttığı gibi, çevre kabileler üzerinde Hz. Muhammed’in prestij ve nüfuzu artmıştır.

Uhud Savaşı: (625)

Bedir Savaşı’nın intikamını almak isteyen Mekkeliler harekete geçti. Hz. Muhammed, Medine’de kalıp savunma yapmak istediyse de Bedir’de savaşamamış gençler, meydan savaşını isteyince Uhud Dağı’nın eteklerinde savunma yapılmasına karar verildi. Hz. Muhammed bir grup okçuyu stratejik noktalara yerleştirmiş ve kesin sonuç alınıncaya kadar yerlerini terk etmemelerini istemiştir. Ancak savaş sırasında okçulardan bir kısmının ganimetten pay alabilmek için yerlerini terk etmeleri, Müslümanların savaşı kaybetmesine neden olmuştur.

Bu gelişme, ganimet anlayışının tam olarak yerleşmediğinin kanıtıdır.

Mekkeliler, yorgun olmaları, çok kayıp vermeleri nedeniyle Müslümanlar üzerine kesin saldırıya geçemeyerek geri dönmüşlerdir. Hz. Muhammed ise bir grup atlı birlik alarak Mekke kuvvetlerini kovalamıştır. Böylece Hz. Muhammed, yenilginin tam olmadığı hissini vermeye çalışmıştır.

Uhud Savaşı ile;

a) Müslümanların her koşulda Hz. Muhammed’in emirlerine uyması gerektiği ortaya çıkmıştır.

b) Müslümanlar, ilk yenilgilerini almışlardır.

c) Medine’deki Nadir adlı Yahudi kabilesi şehirden çıkartılmıştır.

Hendek Savaşı (627)

Müslümanlara kesin darbeyi indirmek isteyen Mekkeliler, büyük bir kuvvetle Medine üzerine harekete geçtiler. Şehirde bulunan İranlı Selman-ı Farisi’nin tavsiyesi üzerine Medine çevresinde hendekler kazılarak savunma yapıldı. Bu nedenle Mekkeliler bir sonuç alamayarak geri çekilmişlerdir. Savaştan sonra Medine’deki son Yahudi kabileler de şehrin dışına atılmıştır.

Hendek Savaşı, Mekkelilerin son saldırı, Medinelilerin ise Mekke karşısındaki son savunma savaşıdır.

Hudeybiye Antlaşması (628)

Hz. Muhammed, Hendek Savaşı’ndan sonra Mekke baskısının zayıflamasından yararlanarak Kâbe’yi ziyaret etmek için yanında bir grup Müslümanla yola çıktı. Hudeybiye kuyusu önlerine geldiklerinde Mekke’ye isteklerini bildirdiler. Mekke’den gelen teklifle barış yapıldı.

Antlaşma’ya göre;

• Müslümanlar o yıl hac yapmayacaklar, ertesi yıl hac için gelebilecekler, ancak üç günden fazla kalmayacaklardır.
• Mekkelilerden reşid olmayanlardan, Müslümanlığı kabul edip Medine’ye giden olursa, Müslümanlar bunları şehre almayacaklardır. Ancak Medine’deki Müslümanlardan Mekke’ye geri dönen olursa bunlar şehre kabul edilecektir.

Mekkeliler bu madde ile islamiyere katılımı engellemeye çalısmışlardır. Ancak bu şekilde Medine’ye gidenler şehre alınmadıklannda Mekke’ye de dönmemişler ve yolda Mekke kervanlarına saldırarak zarar vermişlerdir. Yani Mekkeli putperestler, kâr etmeyi umduklan bu madde nedeniyle süreç içinde zarar görmüşlerdir.

• Mekkeliler ve Medineliler, diğer Arap kabileleriyle ittifaklar kurabilecekler ancak savaş için birbirlerine yardım etmeyeceklerdir.

Mekkeli putperestlerin bu maddeye uymamaları, Müslümanların Mekke’yi fethetmesine neden olacaktır.

• Bu antlaşma, on yıl süresince geçerli olacaktır.

Antlaşmanın belki de en önemli ve Müslümanlar açısından en olumlu maddesidir. Zira bu madde, İslamiyet üzerindeki Mekke baskısının ortadan kalkmasına, İslamı-yerin daha rahat ve huzur içinde yayılmasına ve dolayısıyla da Müslüman sayısının artmasına ortam hazırlıyordu.

Not : Bu antlaşma ile Mekkeliler, Müslümanların varlığını resmen ve hukuken tanımış oldular.

Hayber’in Fethi (629)

Hayber, Medine’nin kuzeyinde kurulmuş bir Yahudi kalesidir. Şam ticaret yolunu kontrolünde tutan Hayber Kalesi, Medineli kervanlara zarar verince Hz. Muhammed, bu kalenin alınması için harekete geçti.

Hayber’in alınmasıyla birlikte;

a) Şam ticaret yolu denetimi Müslümanların eline geçti ve ekonomik açıdan güçlendiler.

Bu durum aynı zamanda Mekke’nin ekonomik yönden çökmesine ortam hazırlamıştır.

b) Gayrimüslimlerden alınan ürün ve toprak vergisi olan haraç ilk kez buradan alınmaya başlandı.

c) Müslümanlar ilk kez toprak kazancı sağladılar.

Mute Seferi (629)

Hz. Muhammed’in katılmadığı seferdir. Müslümanlar ile Bizans arasında yapılan bu savaşı Müslümanlar kaybetmiştir.

Mekke’nin Fethi (630)

Hudeybiye Antlaşması’nın hükümlerinin Mekke tarafından ihlal edilmesi üzerine Müslümanlar harekete geçtiler. Mekke halkı direniş göstermedi ve kan dökülmeden fetih gerçekleşti. Kâbe putlardan temizlendi. Böylece İslamiyet’in önündeki en büyük engel ortadan kalkmış oldu.

Huneyn Savaşı ve Taif Kuşatması (630)

Mekke’yi kurtarmak isteyen putperest Arap kabileleri ile yapılan savaştır. Bu savaşı kazanan Müslümanlar, putperestliğin bölgedeki son kalesi olan Taif üzerine sefere çıktılar. Kuşatmanın uzaması üzerine Müslümanlar geri çekildiler. Ancak Taif bir süre sonra kendi isteğiyle İslamiyet’i kabul etmiştir.

Not : Mekke ve Taif’in İslam sınırlarına katılmasıyla birlikte  Hicaz bölgesinde dinsel ve siyasal birlik sağlanmıştır.

Tebük Seferi (631)

Bizans İmparatoru’nun büyük bir orduyla Arabistan üzerine gelmekte olduğu haberi üzerine, Hz. Muhammed ordusuyla harekete geçti. Haberin asılsız olduğunun anlaşılması üzerine savaş yapılmadan geri dönüldü. Hz. Muhammed’in, Arabistan dışına yaptığı tek seferidir. Bu sefer sonunda, Hristiyan Gassaniler Müslüman oldular.

Veda Haccı ve Hz. Muhammed’in Vefatı (632)

Hz. Muhammed’in vefatından bir süre önce yaptığı son hac olduğu için, Veda Haccı adı verilen bu hac sırasında Hz. Muhammed, son hutbesini okudu. Kur’an ayetlerinin tamamlandığını bildirdi ve insanları Cahiliye Devri adetlerine geri dönmemeleri için uyardı. Ayrıca tüm insanların sevgi, barış ve kardeşlik içinde yaşamaları gerektiğini vurguladı. Kısa bir süre sonra da vefat etti.

1. Tarkan’nın İsminin Anlamı ve Veriliş Sebebi

Frankfurt doğumlu olan Megastar Tarkan’ın ismini veren dedesi Teşkilat-ı Mahsusa’nın liderlerinden Ali Dursun Bey. I. Dünya savaşında mücadele etmiştir. Tekneler ile Anadolu’ya silah taşımıştır. Rusya ve İngiltere’ye karşı savaşlar kazanmıştır. Gerçek bir türk olduğunu kanıtlamak adına torununa Tarkan ismini vermiştir. Bugün Tarkan dedesinin harp ettiği ülkelerde konserler vererek insanların sevgi ve sempatisini kazanmaktadır.

2. Musiki İle Bağlantisi

Tarkan genç yaşlarda Üsküdar Musiki Cemiyetinden yolu geçen yıldız 1992 yılında müzik piyasasına pop müzik ile giriş yapmayı tercih etmiştir. Aldığı eğitim ve müzik kalitesi Türk Sanat Müziği kökenlidir. Ünlü olmadan önceki vakitlerde düğünler ve eğlencelerde Türk Sanat Müziği söyleyen Tarkan bugünler özüne dönerek bir müziği albümü çıkarmıştır.

3. Nasıl Mega Star Oldu?

Dünya çapında bir marka olmasının ilk adımı Sezen Aksu’dan aldığı A Acayipsin isimli şarkı sayesinde başlamıştır denilebilir. Bu şarkının peşine gelen şarkılarda sıradan bir pop müzik sanatçısı olan Tarkan yoğun talepler doğrultusunda büyük stadyum konserleri vermiş çok çalışarak bugünkü şanına ulaşmıştır.

4. Amerika’ya Gitme Nedeni

Uzun zamandır Amerika’da yaşayan Tarkan’nın oraya gitme sebebi ingilizce öğrenme arzusudur. Türkiye içinde konserler vererek Dünya starları gibi ulusal bir sanatçı olan Tarkan’ın yabancı evrensel şarkıcılardan tek eksiği ingilizce bilmemesiydi. İngilizce öğrenmek ve Dünya çapında megastar olmak adına Amerika yollarına düştü.

5. Tarkan’a Destek Olan Menejerler

Tarkan’ın yurt dışında bu kadar ünlü olmasının sebeplerinden biri destekçileri ve menejerleri Ahmet San, Ahmet Ertegün’dür. Yurt dışı bağlantıları olan isimlerin yardımı ile bir çok avrupa ülkesinde konserler vermiş bu sayede Dünya’dan önce kendini komşu Avrupa ülkelerine tanıtma fırsatı bulmuştur.

6. Askerliğe Karşı Çıkma Sebepleri

Yavaş yavaş yurt dışında üne kavuşan Tarkan Türkiye’de yaptığı bir röportajda askere gitmem diyerek tüm tepkileri üzerine çekmişti. Bunun asıl sebebi aslında korku ve zaman kaybı değildi. Dedesi önemli bir subay olan birinden böyle bir davranış beklenemezdi. Askerliğe karşı çıkma sebebi savaşlara inanmaması ve silahların anlamsızlığıydı. O dönem doğu bölgesi de olan savaşlara dikkat çekti. Ancak yaptığı bu açıklama yeterli olmadı ve bir anda vatan haini ilan edildi.

7. Tek Şarkı İle Yükselişi Yakalaması

Şımarık şarkısı ile kendisini ve ülkemizi dünyaya tanıtan megastarın macerası aslında tam da bu noktada başlıyor. Universal müzik yapım şirketinin Fransa ayağı Tarkan’a şımarık şarkısı ile bir single çıkarttı ve bu tek şarkı Avrupa’daki müzik listelerinde beklenmeyen şekilde üst sıralarda yerini aldı. Her yerde bu şarkı çalıyor ve insanların dikkatini çekmeyi başarıyordu. Rusya’da en hit parça olarak seçildi. Türkiye’de vatan haini ilan edilmesinin hemen ardından bu şekilde bir çıkış yapması az da olsa insanların milli duygularını kabartıyordu.

8. Türkiye’ye Kendini Affettirmesi

Bedelli askerliğin çıktığı dönemlerde bu haktan faydalanmak isteyen Tarkan Türk milletinin kalbinin kırıklığının farkındaydı ve bu durumu düzeltmek adına 1999 yılında gerçekleşen Marmara depreminde, depremzedeler yararına hiç bir ücret almadan konserler verdi. Ve yeniden kahraman olarak anılmaya başladı.

9. Rusya’nın Tarkan Sevgisinin Nedenleri

Hayran kitlesinin büyük bir çoğunluğu bayanlardan oluşan Tarkan Dudu Dudu şarkısını çıkardığı zamanlarda Türkiye’de en çok satan albüm 300 bin iken Tarka’nın albümü Rusya’da 1 milyon satmıştır. Dedesinin bir zamanlar savaştığı halk torununun şarkıları ile kendinden geçiyordu. Tarkan’ı o kadar seviyor olmalılar ki Rus Kızıl Ordu Korosu Tarkan’ın Şıkıdım şarkısını seslendirmiştir.

10. Magazinden Uzak Durması

Çok nadir albüm yapan Tarkan’ın ünü dünya çapına ulaştığında ülkedeki meslektaşlarından sürekli olumsuz eleştiriler ve yurt dışında yaşaması bahane edilerek vatan düşmanı ilan edilmesi onu pek etkilemedi. İlk ingilizce albümünün tutmaması mesleki anlamda olumsuzluk yaşatmadı ancak ”meyve veren ağaç taşlanır” hesabı Türkiye’de olan sözlü dalaşmalar hiç bitmedi. Tüm bunlara rağmen hiç kimse ve kuruluşa cevap vermeden Tarkan kendi yolunda ilerlemeyi seçti.

11. TRT’de Çıkmamalı Tartışmaları

Metmaforfoz albümünü yaptığı sıralarda yılbaşında TRT ekranlarında yer alması planlanan Tarkan’ın ülke içerisinde vatan düşmanı olarak anılması konusunda sıkıntılar çıkardı. Devlet televizyonu bu konuda kararından vazgeçmedi ve Tarkan’ı yılbaşı günü ekranlara taşıdı. Her yıl 20. sırada olan TRT o sene 2008 yılında Tarkan sayesinde 3. sıraya yükseldi.

12. Uyuşturucu İle Bağlantısı

2010 yılında yapılan bir operasyon ile uyuşturucu bulundurmak ve kullanmak sebebi ile gözaltına alındı. Hakkında dava açılan Tarkan 1 yıl hapis cezası alması söylentilerine karşı sadece tedavi ve denetimli serbestlik alarak yoluna devam etti ve bir daha uyuşturucu ile ilgili bir haberde yer almadı.

13. Canlı Yayındaki Gaf

Savaş Ay’ın yaptığı bir röportaj sırasında yerinde duramayan ve sürekli sallanan Tarkan soruların sorulması esnasında Çişim Geldi diyerek canlı yayında bir gafa imzasını atmıştır. Bu konu onu sürekli eleştiren meslektaşları için bulunmaz bir imkan olmuştu. Daha sonra devamında eş cinsel olması, uyuşturucu kullanması gibi karalama kampanyaları yapılmış ancak Tarkan asla geri adım atmayarak cevap dahi vermemiştir.

14. Tarkan’ın Aldatılma Hikayesi

Bilge Öz türk ile uzun süren bir birlikteliği olan Tarkan Öztürk’ü terk etmesi ile ortaya bir çok hikayeler serildi. Klibinde oynayan manken ile sevgilisini aldattığı öne sürülen Tarkan’ın daha sonra aldatıldığı ortaya çıktı. Sevgilisinin başka biriyle olan yakın arkadaşlığından rahatsız olan Tarkan ayrılmayı seçmiş ve yoluna tek devam etmeye karar vermişti.

15. Tarkan’ın Mal Varlığı

Almanya Köln’de bir villa. Los Angeles’ta 1 milyon dolarlık stüdyo daire, Beykoz’da bir çiftlik, Ulus, Zekeriyaköy ve İstinye’de birçok daire, Tarabya ve Arnavutköy’de villa. Antalya Lara’da bir villa, New York’ta 4 milyon dolarlık bir daire, Ataşehir’den 2 daire, Tarabya’dan 1 daire. Bilinen mal varlıkları megastarın bunun dışında bir yurt içinde ve dışında bilinmeyen gayrimenkulleri mevcut.

Telefonum şarjdaydı durmamışım.

Başlangıç seviyesindekilerin en sık başvurduğu bahane budur. Bu arkadaşa göre telefonlarda öyle bir teknoloji vardır ki sarjdayken çalmaz, kendini direkt olarak uçak moduna alır.

Asansördeydim, çekmiyordu

Bu arkadaşı nedense hep asansördeyken yakalıyoruz. Suç bizde, asansörde telefon çekmez. Bunu da herkes bilir. Neden hep asansördeyken rahatsız ediyoruz ki? Ya da bizdeki nasıl bir zamanlama?

Tünelden geçiyordum

Asansör bahanesinin daha cool olanı, bir level üstü.

Şarjım çok azdı, açamadım

Bu insana alınacak en güzel doğum günü hediyesi portatif şarj cihazı olabilir.

Arkadaşla telefonlarımız karışmış

Enteresan…

Telefonu kafede unutmuşum

Boşver ya zaten pek kullanmıyordun sen.

Sessizdeydi

En kötüsü de budur çünkü içten içe o telefonun sessizde olmadığı biliyorsunuzdur.

Çalışıyordum cnm yha

Plaza insanlarının en çok sığındığı bahane olması sebebiyle, en irrite edici bahanedir bu.

Atomu parçalıyodum da kanka aramışsın?

Tüm bahanelerin içinde açık ara en iyisi budur. Güldürürken, düşündürür.

Duymamışım

Çelişkili duygulara sürükleyen bir bahanedir. Belki öyle bir insan değildir, belki de gerçekten duymamıştır diye düşündürür durur.

Sizin de farklı bahaneleriniz varsa yorumlarda paylaşabilirsiniz.